Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Özel Röportajlar Genç Kafa’yı kuran İzzet Başlak ile Ekin Akçay, bir projelerinin çalınmasından yola çıkarak ‘Piyasadan Büyük Alacağımız Var’ adlı sinema filmini çekti

        HT MAGAZİN / Mehmet ÇALIŞKAN

        İzzet Başlak ile Ekin Akçay, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde siyasi komedi içerikli oyunlardan oynamaktan sıkılıp Mimar Sinan Üniversitesi Sinema Televizyon Bölümü mezunlarından Ali Yiğit San, Rabia Tutal, Ali Rıza Kural ve Okan Metin ile birleşerek Genç Kafa adlı bir grup kurdular. Sonra da yapımcı Sami Dündar’ı ikna edip ‘Piyasadan Büyük Alacağımız Var’ı çektiler.

        FİLMİN ÜNLÜLERİ KALYON İLE ÖZER

        Ekin Akçay, ‘Piyasadan Büyük Alacağımız Var’ın yönetmen koltuğuna otururken İzzet Başlak, Ali Yiğit San, Rabia Tutal, Ali Rıza Kural ve Okan Metin kamera karşısına geçti. Salih Kalyon ile Cem Özer de ünlüler kontenjanından Genç Kafa’ya destek verdi.

        Genç Kafa nasıl kuruldu?

        İzzet Başlak: Genç Kafa, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin oyuncuları ile Mimar Sinan Üniversitesi Sinema TV mezunlarının birleşerek oluşturduğu bir grup. ‘Genç Kafa’nın ilk projesi olan ‘Piyasadan Büyük Alacağımız Var’ın senaryosunu yazdık, müziklerini yaptık, yönettik ve oynadık. Amacımız günümüz mizah anlayışını absürt unsurlarla bezeyip komedi yapımlarla izleyiciye olabildiğince keyif vermek.

        Müjdat Gezen Sanat Merkezi absürt değil siyasi komedi yapımları üretir. Siz neden farklı bir yol seçtiniz?

        Ekin Akçay: Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde profesyonel olarak oyunculuk yaptık. Evet, orada genellikle siyasi komedi yapıyorduk. Sonra bir dönem geldi ki siyaset üzerine tiyatro yapmaktan sıkıldık. Daha özgün olabileceğimiz, kendimize daha uygun projelerde yer almak istedik. Yazabiliyoruz, yönetebiliyoruz, oynayabiliyoruz. Hal böyle olunca istediğimiz ovalarda uçmak için kanatlarımızı çırpmaya başladık. Bu nedenle de Genç Kafa’yı kurduk. Bir masanın etrafına toplanıp fikir alışverişinde bulunurken çıkış noktamızın samimiyet olmasına karar verdik. Belki klişe olacak ama Yeşilçam komedi filmlerinin samimiyetinden söz ediyorum. ‘Piyasadan Büyük Alacağımız Var’da da o eski filmlerdeki samimiyete yer vermeye çabaladık.

        ‘FARK EDİLMEME ENDİŞEMİZ YOK’

        ‘Piyasadan Büyük Alacağımız Var’ın çıkış noktası nedir? Dolandırıldınız mı?

        İ.B.: İzleyeceğiniz bütün olaylar gerçek, kişi, kurum ve kuruluşlar hayal ürünüdür. Bizim ve başkalarının yaşadığı olayları senaryolaştırdık. Filmin asıl olarak anlattığı konu, oyuncu bir grubun ürettikleri dizi projesinin çalınmasıdır.

        E.A.: Filmimizde de anlattığımız gibi sektörün ön önemli sorunu fikir hırsızlığı. ‘Bu proje bizim, kanıtımız da budur’ deseniz de sonuç değişmiyor. Biz de bu hiç anlatılmamış sorunu absürt komedi tarzında ilk filmimizde ele aldık. Sektörümüzün diğer sorunlarını da işliyoruz. Oyuncuların sorunları da kamera arkası ekibinin sorunları da absürt komedi tarzında izleyiciyi epeyce güldürecek cinsten.

        Siz Genç Kafa’nın ilk filminin yapımcısı olmaya neden karar verdiniz?

        Sami Dündar: Bir grup genç insanın yılmadan, usanmadan gösterdikleri mücadelenin hikâyesinden oldukça etkilendiğimi söylemeliyim. Genç Kafa’nın ne ölçüde bilgili ve becerikli olduğunu görünce ‘Bu adamların çekeceği film keyifli olur’ diye düşündüm. Genç Kafa’nın ne ölçüde dayanışma içinde olduğunu görmem de yapımcı olmamda önemli bir etken.

        İnsanların filmi izlemesini neden tavsiye edersiniz?

        S.D.: Dehşetle tavsiye ediyorum. Genç

        Kafa isimli genç, yetenekli girişimcilerin çektikleri ‘Piyasadan Büyük Alacağımız Var’, izleyiciye keyif verirken aynı zamanda ‘Hayal kurmaktan vazgeçip harekete geçin’ mesajını verecek.

        E.A.: Başından beri güçlü bir mizah anlayışımız olduğunu düşünüyoruz. Herkesin sıkılmadan ve ailesiyle izleyebileceği film oldu. Güldürme konusunda kendimize güveniyoruz. Bizim filmimiz Çin malı komedi filmlerinden biri değil.

        İ.B.: Cem Yılmaz’ın bir lafı var, ‘Ben ömrüm boyunca para için bir şey yapmadım. Bir şey yaptım para etti’ diye. Bizler de aynı düşüncedeyiz. ‘Dönem komedi filmi dönemi. Bir film çekip para kazanalım’ derdinde değiliz. Bir film çektik, izleyenin mutlu olmasını istiyoruz.

        Birçok komedi filmi arasında fark edilmeme endişeniz var mı?

        İ.B: Kendimize ait bir tarzımız var. Piyasadan Büyük Alacağımız Var, daha önce işlenmemiş bir konuyu beyazperdeye taşıyacak. Bu nedenle fark edilmeme endişesi taşımıyoruz.

        Piyasada nasıl fark edilmeyi düşünüyorsunuz?

        İ. B.: İzleyici Piyasadan Büyük Alacağımız Var’ı izlediği zaman farkımızı fark edecek. Biz ne söylesek yeteri kadar iyi ifade edemeyiz. İzleyici görüp karar versin.

        S.D.: Gişe kaygısı taşımıyoruz. ‘Piyasadan Büyük Alacağımız Var’, Genç Kafalar’ın kafalarının nasıl çalıştığını gösterecek bir film. Bu nedenle İzzet’in de söylediği gibi en iyi olan izleyicinin karar vermesidir. Biz filmimizi yaptık, farkı izleyici ortaya çıkaracaktır. Bunun yanı sıra ‘Dümbüllü Mahallesi’ adlı dizi projemiz de Genç Kafa’nın farkını ortaya koyacaktır. Bu ekip meşhur olma ya da ticari bir iş yapıp bir an önce zengin olma derdinde değil. Bu ekip zaten 10-15 yıldır bu sektörde emekçi olarak çalışıyor. Hem eğitimliler hem de alaylılar. İlk meyveleri de bu filmdir.

        ‘Yetenekler yitip gidiyor’

        Siz girişimcilikte bulunup bir film çektiniz. Peki girişimde bulunmayan sizler gibi insanlar ne yapıyor?

        E.A.: Türkiye’deki konservatuvarlardan mezun olanlar tiyatrolarda çok fazla iş bulamıyorlar. Diziler de mezun kapasitesini kaldıramayacak durumda. Bu adamlar sağda solda barmenlik, garsonluk yapmaya başlıyorlar. Veya bu işleri yapmak istemiyorlarsa hiç sahneye çıkmamış tecrübe sahibi olmayan yeni mezun arkadaşlar tiyatro grupları oluşturup belediyenin onlara tahsis ettiği salonlarda oynamaya başlıyorlar. O iş de ancak bir sezon sürer. Ne para kazanabiliyorlar ne de mutlu olabiliyorlar. Birçok yetenek yitip gidiyor. Onlara yazık oluyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ