Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Özel Röportajlar İpek Tuzcuoğlu: Bana deli diyorlar

        Bülent İPEK / HABERTÜRK MAGAZİN

        ‘Kervan 1915’ adlı sinema filminde Osmanlı Devleti’ne öfkeli bir Ermeni kadını canlandıran İpek Tuzcuoğlu, sektörde kendisine deli diyenlerin olduğunu söyledi ve ekledi: “Varsın desinler. Kimsenin hakkında konuşmasını engelleyemezsin. Ben dürüstüm ve kula kulluk etmiyorum.

        "BANA DELİ DİYORLAR VARSIN DESİNLER"

        'Kervan 1915' filminde topraklarından koparılıp çocuklarıyla göç ettirilen Hayganuş adlı, Osmanlı Devleti’ne öfkeli bir Ermeni kadını oynayan İpek Tuzcuoğlu’yla filmi konuştuk...

        Ermeni tehciri konulu ‘Kervan 1915’ filminin çekimleri yeni tamamlandı. Senin için nasıl geçti?

        Bu filmde yer aldığım için çok mutluyum. Bu, emek verilen bir işin içinde olmanın mutluluğu. Çekimler 3 aya yakın bir zaman İstanbul dışında geçti. Platolarımız dönem işi olduğu ve şehir sesi olmaması için merkezlerden uzaktaydı. Benim en zor işim buydu. Kervan gibi her şehri dolaştık. Askerlik gibiydi.

        Filmde oynarken zorlukları görenler tehciri gerçekten yaşayanların acılarını daha iyi hissetti mi?

        Aynı şeyleri anlayabilmek imkânsız. “Yaşadık” dersek ayıp etmiş olurum. O acı bambaşka bir şey. Son 100 yılın en sıcak yazına denk geldik ama yorulunca dinlendiğimiz klimalı bir karavanımız vardı. Yapım anlamında olanaklarımız çok iyiydi.

        Bu film Ermeni meselesine bakış açını değiştirdi mi?

        Bu siyasi bir mesele haline getirildi. Ben geçmişi geçmişte bırakmak yanlısıyım. Geçmiş üstüne iyi ve yeni bir şey inşa edemezsin. Herkes herkese zulmetmiş. Müslüman köyler de talan edilmiş. Tarihi nefret ya da aşkla değerlendirmemek gerekli. Çünkü o iki şey de bir yere varmaz. Biz bu filmle “Anlayın” diyoruz. Onları da anlayın, bunları da anlayın. Bu çok naif bir insan duygusu hikâyesi. Kimsenin bayrağını taşımıyoruz. Siyasi bir taraf da değiliz.

        ‘GEÇMİŞLE YAŞAMAYALIM’

        Milliyetçi bir Ermeni kadını oynamaktan hiç çekinmedin mi?

        “Size çok yüklenecekler” diyorlar. Niye yüklenecekler, ne var bunda? Karakter canlandırıyoruz, bu kez de bir Ermeni kadını canlandırdım. Talat Paşa’ya düşmanlık besliyor. Yerinden yurdundan sürül, bak nasıl sen de düşman oluyorsun. Oyuncu her rolü oynar. Ermeni meselesini irdelemek beni aşar. Toplumbilimci, siyaset bilimci, tarihçi değilim; oyuncuyum. Verilen rolü en iyi şekilde oynamaya çalışıyorum. Onlardan birini oynadığım için onları anlamaya, acılarını içimde hissetmeye çalıştım. Belgeseller izledim, kitaplar okudum. Kafam da karıştı. O taraf başka, bu taraf başka bir şey anlatıyor. İki tarafın da büyük acıları var. Ermeni arkadaşlarımla da sohbet ettim. Ben sadece “Geçmişle yaşamayalım” diyorum. Siyaset insanları birbirine düşman ediyor. Benim her kesimden arkadaşım var.

        ‘KULA KULLUK ETMİYORUM’

        Sanat dünyasındaki genel ünlü prototipinden ayrıştın. Onlar seni nasıl görüyorlar?

        “Deli” diyorlar. Ama “Deli olmadan veli olunmaz” diye bir söz vardır. Kibirli diyen de vardır. Deseler de ne yapayım? Benim bu sektörle ilgili çözdüğüm şey şu; kimsenin hakkında konuşmasını engelleyemezsin. İyi veya kötü konuşulacaksa konuşulur. Buna takılmamak gerekli. Ben dürüstüm ve kula kulluk etmiyorum.

        İpek Tuzcuoğlu, ‘Kervan 1915’te birlikte rol aldığı İbrahim Kendirci’yle birlikte objektiflere gülümserken, “Bir gün İbrahim’in annesini oynayacağım. Böyle bir hayalimiz var” dedi.

        İpek Tuzcuoğlu, “Evren sevgi ve anlayış üzerine kurulu. Sevgi kazanmalı. Aşkla doğduk, aşkla öleceğiz aslında. Bunu kavramak gerek” diyor.

        "BEN İŞ KOVALAMAM"

        Sen deli olduğunu düşünüyor musun?

        Ben bu sektörün içinde fazla normal olduğumu düşünüyorum. İş kovalamak için insanlara gitmem. İş almak için belli setlerde olmam, belli çevrelere yaklaşmam. Biraz daha soyutlanmış yaşıyorum.

        İş kovalamadan oyuncuya iş gelir mi?

        Oluyor. Nasip meselesi. Eğer Allah o işi sana yazdıysa dönüp dolaşıp sana geliyor.

        "ALLAH'A ÇOK SIĞINIRIM"

        Manevi yönünü güçlendirmen seni sektörün zorluklarına karşı da güçlü kılıyor mu?

        Artık güçlü hissediyorum. Zamanında çok hatalarım oldu. Yaşam insanı törpülüyor. Herkesin sınavı farklı. Ölene dek hata yapacağız ama düşe kalka güçleniyoruz. Ben Allah’a çok sığınırım. Gazetede televizyonda görünmenin çok fazla faydasını görmedim. O zamanlar ilgi görmek hoşumuza gidiyordu, çocuktuk... Artık daha korunaklı bir hayatım var.

        "ÇOK ŞEKİLCİYİZ"

        Televizyon programın devam ediyor mu bu sezonda da?

        ‘Yüzleşme’ benim formatımdı. Devam ettirmek istiyorum. Program markalaştı. Ünlü yüzleri halkla tekrar buluşturup tanıştırıyorum. Herkesle ilgili çok şekilci ve suretçiyiz. Herkesi anlamaya ve doğru soruları sorarak gerçek yönünü göstermeye çalışıyorum.

        İpek Tuzcuoğlu, “Evren sevgi ve anlayış üzerine kurulu. Sevgi kazanmalı. Aşkla doğduk, aşkla öleceğiz aslında. Bunu kavramak gerek” diyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ