Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Özel Röportajlar Serkan Kaya: Beni otomobilimle gömmeyecekler

        Mehmet ÇALIŞKAN / HABERTÜRK MAGAZİN

        Arabesk müziğinin ünlü ismi Serkan Kaya ile Burhan Bayar’ın ‘İstanbul Ses Kayıt-Burhan Bayar Şarkıları’ adlı albümünde yer alması üzerine buluşup sohbet ettik. Müslüm Gürses tarafından hit haline getirilen ‘Bir Bilebilsen’i seslendirerek arabesk müziğe Bayar’ın albümü aracılığıyla selam çakan Kaya ile sohbetimiz sırasında kariyeri hakkında oldukça ilginç bilgiler edindik. Askerlik arkadaşı Yaşar Kader, ‘Sende ses var. İstanbul’a gel’ demeseydi belli ki kaderi bugünkünden çok farklı olacaktı. Arkadaşı TRT’de saz sanatçısıydı, askerlik görevi sırasında 1500 kişi arasından Armoni Mızıka Komutanlığı’na seçilmişti. Şarkı söylemeyi de seviyordu. Serkan Kaya, bütün bu verileri toplayarak ‘Şansımı denemeliyim’ diyerek Sivas’tan çıkıp İstanbul’un yolunu tuttu. Tuttu tutmasına ama evdeki hesabı çarşıya uymamıştı. Kendini göstermek için aradan geçen 13-14 yıl içinde aç kaldığı çok zaman oldu, evinin kirasını ödeyemedi, günlük nafakasını çıkarmak için çeşitli işlerde çalıştı.

        ‘ÇEKTİĞİM ÇİLELER ARTIK KUTSAL’

        Ve beklenen gün geldi. Pop müzik şarkı- cıların yazlık yerlerde sahneye çıktığı yaz günlerinde mekânın boş kalmaması mantığıyla deneme amaçlı olarak Etiler’deki Vitrin’de sahneye çıkarılan Serkan Kaya, belki de tek atımlık barutla hedefi 12’den vurdu. Önce ‘Aşk Ne Demek Bilen Var mı’ sonra da ‘Gönül Bahçem’ adlı albümleri çok satanlar listesinin üst sırasında yer alan Kaya, Türkiye tarafından arabeskin yeni kahramanı olarak kabul edildi. Serkan Kaya, çocukluk hayali olan otomobili aldığı gün yatağının yanına Victor Hugo’nun ‘Beklenen gün gelecekse çekilen çile kutsaldır’ sözünü çerçeveletti. Kaya, şunu söylemeyi de ihmal etmiyor: ‘Beni Maserati ile gömmeyecekler. Sahip olduklarım birer emanet. Kaybedersem su satar aileme bakarım.’

        Burhan Bayar’ın albümünde ‘Bir Bilebilsen’i seslendirmek size neler hissettirdi?

        Futbol tarihinde Pele neyse arabesk müzik tarihinde de Burhan Bayar odur. O kadar çok ölümsüz şarkıya imza atmıştır ki. Polat Yağcı bana Bayar’ın ‘İstanbul Ses Kayıt-Burhan Bayar Şarkıları’ albümünde yer alacağımı ve ‘Bir Bilebilsen’i seslendireceğimi söyleyince yaşadığım mutluluğu düşünün artık.

        Albümde yer almak sizin için neden bu kadar özel?

        Çünkü Burhan Bayar, arabesk müziğinin efsane ismidir. Onun albüm yapması açıkçası bizler için lütuftur. O albümde yer almanın benim için ne demek olduğunu kelimelendirmem kolay değil. Müslüm Gürses’in dillere doladığı, hafı- zalara kazıdığı Burhan Bayar’ın ‘Bir Bilebilsen’i seslendirmek kariyerimde çok özel bir çalışmadır.

        Biraz geç- mişe dönelim. Asker arkadaşı- nız sizi İstanbul’a çağırmasaydı ne olacaktı?

        Meslek lisesinde elektronik bölümünü bitirmiştim. Üniversiteye gidip elektronik mühendisi olmamı istiyorlardı. Bu nedenle ailem İstanbul’da müzik macerasına girmeme sıcak bakmıyordu. İçimdeki müzik aşkının ne ölçüde büyük oldu- ğunun farkında değillerdi. Ne var ki kader ağlarını zaten örmüştü. Çünkü askere gittiğimde Ankara Mamak’ta Armoni Mızıkası için yapı- lan seçmelere katılan bin 500 kişi arasından sadece ben seçildim. İstanbul TRT’de saz sanatçısı görevli Yaşar Kader ile askerde tanışıp terhisten sonra beni yanına çağırması benim müzisyen olacağımın işaretleriydi.

        Nasıl geçiniyordunuz?

        Bir süre Yalova-Çınarcık’ta yazlık bir mekânda şarkı söyledim ama kışın parasızdım. Üçüncü sınıf yerlerde çıkmak istemiyordum. Çünkü oralarda müzik olduğuna inanmıyordum. Oralarda başka amaçlarla bulunan insanların şarkı dinlemeyeceği için süs olarak durmaktansaaç kalmaya razıydım. Aksaray’daki pavyonlar beni çok istedi ama cebimde bir kuruş olmamasına rağmen kabul etmedim.

        Ne oldu da bir sabah bir bakmışsınız güneş sizin için doğmuş?

        Etiler’de pop müzik yapan, biraz daha marjinal, elit gözüyle bakılan bir mekânda arabesk gecesi düzenlemeyi düşündüm. Mekân sahipleri arabesk geceleri yapamayız. O riske giremeyiz batarız’ dediler. Tek umudum orasıydı ama olmamıştı. Aradan bir yıl geçti ve bir yaz günü beni aradılar. Çünkü bütün popçular yazlık yerdeydi. ‘Bir gece deneyelim, ne kazanırsak yarı yarıya’ dediler. Kabul ederek Vitrin’de sahneye çıktım. İlk gece yeterli ilgiyi görmedim ama sonra bir bakmışım ki başarmışım.

        ‘Cebimde her zaman 1 TL vardır

        Serkan Kaya, şöhret olmadan önce cebindeki son para olan 1 TL ile simit almakla otobüse binme ikileminde kaldığı günü hiç unutmadığını söyleyerek cebinden hiçbir zaman eksik etmediği 1 TL ile sembolik fotoğraf çektirdi.

        ‘Bağıra bağıra ağladım’

        Hiç aç kaldınız mı?

        Çeşitli işlerde çalışıp nafakamı çıkarıyordum. Bir gün Mecidiyeköy’deyim. Eve gideceğim ve karnım aç. Evde yiyecek bir şey yok. Simitçiye doğru yöneldim. Bir baktım cebimde 1 TL kalmış. O parayla simit mi alaca- ğım yoksa otobüse binip eve mi gideceğim? Herkesin başına bu tür olay gelir, aç yattığı günler olur. Yıllar sonra hayalim olan otomobili aldığım ilk gündü. Tesadüfen Mecidiyeköy’den geçiyorum. O simitçi hâlâ orada duruyor. Bir duygu boşalması anlatamam. Öyle bir ağlıyorum ki hüngür hüngür demek yeterli değil. Bağıra bağıra ağladım.

        ‘Sahip olduklarım emanettir’

        ‘Heyt be. Nereden nereye’ dediniz mi?

        Mal, mülk, para bunlar hayatın bize emanetleri. Sahip olduklarım çok çalış- mamın ve sabrın eseridir. Sahip olduklarımın kıymetini bilirim ama yarın elimden gidebileceği gerçeğini de göz ardı etmem. Yeter ki Allah beni kibirden, egodan uzak tutup her daim çalışma gücü verip sağlıklı kılsın. Öbür dünyaya göç eylediğimde beni Maserati ile mi gömecekler?

        ‘Arabesk yeniden canlandı’

        Başarmanızın altyapı- sında hangi etmenler vardı?

        Sesimi, şarkılarımı, duruşumu sevdiler. Ukalalık olarak algılanmasın ama mekânda yaptığım özel gecelerdeki başarımdan etkilenip bütün Türkiye genelinde arabesk tekrar canlanmaya başladı.

        ‘o cevval kişi bendim

        O halde arabesk müziği siz dirilttiniz, öyle mi?

        O kadar ısrar etmeseydim, bu mücadeleyi vermemiş olsaydım da arabesk müziğe dönüş zaten olacaktı. Ben o dönüşü biraz öne çektim o kadar. Cevval bir adam, bu işe gönlünü, kalbini, sesini koyacak birisi lazımdı. O kişi de bendim.

        Yaşam tarzınızın değiş- mesi şarkı yapmanızı nasıl etkiliyor?

        Ben bekar bir adam olsaydım şu anda gider stüdyo dairede yaşayabilirdim. Evli ve çocuklu olduğum için biraz büyük evde oturuyorum. Yaşam tarzım değişmiş olabilir ama o aç kaldığım, kiramı ödeyemediğim için ev sahibinin yüzüne bakamadığım günler hep aklımdadır. Nereden geldi- ğimi unutmadım, unutmuyorum ve unutmayacağım. O günleri içimde bir yerlerde hâlâ yaşadığım için ve lüks olmasa da yaşam tarzımın değişmesi şarkı- larıma olumsuz bir etkide bulunmadı.

        Ya rüzgâr ters eserse...

        Su alır satarım. Hiç dert değil. Bir şekilde aileme bakarım. Victor Hugo’nun çok güzel bir sözü vardır. ‘Beklenen gün gelecekse çekilen çile kutsaldır.’ Benim için artık geride bıraktığım zor günler kutsal. Beş parasız olduğum günlerden bugünlere geldim. Bugünlerden yine beş parasız günlerime dönebilirim. Bu bilinçle yaşıyorum.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ