Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Özel Röportajlar SHOW TV'nin merakla beklenen dizisi başlıyor

        Bu akşam SHOW TV’de başlayacak olan ‘Arkadaşlar İyidir’ dizisinin başrol oyuncuları Aslı Melisa Uzun, İdris Nebi Taşkan, Su Kutlu, Akın Akınözü ve Hayal Köseoğlu, hikâyede herkesin kendinden bir şeyler bulacağını söylerken “İzin günlerimizi bile birlikte geçiriyoruz. 7’den 70’e herkese arkadaşlığı hatırlatacağız” sözleriyle iddialarını ortaya koydular

        SHOW TV’nin yepyeni yüzlerle ekrana farklı bir soluk getirmeye hazırlanan dizisi ‘Arkadaşlar İyidir’, bu akşam ilk bölümüyle seyirciyle buluşacak. Üniversiteli beş gencin aileleri ile ilişkilerini, yaşadıkları çatışmaları, aşklarını, dostluklarını ve heyecanlarını çarpıcı bir dille anlatacak dizinin başrolünde yer alan genç oyuncular Aslı Melisa Uzun, İdris Nebi Taşkan, Su Kutlu, Akın Akınözü ve Hayal Köseoğlu hem dizi hem de kendileri hakkında bilinmeyenleri ve merak edilenleri samimiyetle anlattı.

        ASLI MELİSA UZUN: KLİŞELERDEN İBARET BİR AŞK DİZİSİ DEĞİL

        Arkadaşlar İyidir’de Seda karakterini canlandıracak olan Aslı Melisa Uzun, oyunculuk sayesinde kendisini daha iyi tanımaya başladığını söylerken “Bizimkisi klişeden ibaret bir aşk dizisi değil” diyor

        Dizide sizin oynadığınız Seda nasıl bir karakter?

        Seda karakterini canlandırıyorum. Seda, aile bağları kuvvetli kız. Annesini bir sırdaş gibi görüyor. Okul dışındaki zamanını moda blog’unu yöneterek ve üniversitesinin dans bölümünde geçiriyor. Yakın dostu Eren’e âşık ama bir türlü açılamıyor. İyi niyetli bir kız. En yakın arkadaşı Merve. Hem benim karakterim, hem de diğer karakterler ne tam melek ne de tam şeytan. Hepsi grinin farklı tonlarında diyebilirim.

        Karakterinizle kendinizi kıyasladığınızda neler söylersiniz?

        Seda gibi ben de aileme ve arkadaşlarıma düşkünüm. Ama Seda kadar sakin değilim daha tezcanlıyım. Günlük hayatta da dans etmeyi çok seviyorum.

        Sette nasıl bir ortam var?

        İstesek böyle bir uyum yakalayamazdık. Sette arkadaşlarla can ciğer kuzu sarması gibi olduk. Güleceksiniz belki ama boş günlerimizde bile buluşuyoruz.

        Oyunculuk yapmak size neler hissettiriyor?

        Çok eğitici olduğunu düşünüyorum. Kendimi daha iyi tanımaya başladım. Oyunculuk bana anı yaşamayı öğretti. Günlük hayatta üstü örtülen, maskelediğimiz duyguları ortaya çıkarabiliyoruz.

        ‘Arkadaşlar İyidir’ bugüne kadar gördüğümüz gençlik dizilerinden hangi yönüyle ayrılacak?

        Bir kere klişeden ibaret bir aşk dizisi değil. Dostluk ön planda. Bu beni cezbetti çünkü hayatımda hep dostluk ön plandadır. Her karakterin ayrı bir yaşam mücadelesi var. Hikâye sokaktaki insanın aşina olduğu türden. Üniversiteli gençlerin hikâyesi sokaktaki insanları çepeçevre saracaktır. 7’den 70’e herkese arkadaşlığı hatırlatacağız.

        Ekip arkadaşlarınız hakkında neler söylersiniz?

        Özellikle annemi canlandıran Didem İnselel’e bayılıyorum. Gerçek bir profesyonel. Benden bilgilerini esirgemiyor. Emre Karayel de ağabeylik göstererek bana tüyolar veriyor. Ne yalan söyleyeyim gökkuşağı gibi bir setiz. Her tipten oyuncu mevcut.

        Sizin için arkadaşlık neyi ifade eder?

        Arkadaşlık hayatın boyunca biriktirdiğin ve özenle bakman gereken bir hazinedir. Günümüzde bu hazine herkese nasip olmuyor. Kıymetini bilmeli. Biz de ekip olarak birbirimizi çok sevdik arkadaşlığın dibine vurduk.

        Türkiye Güzeli olduktan sonra hayatınızda neler değişti?

        Bu diziye kadar günlük hayatımda bir şey değişmemişti. ‘Arkadaşlar İyidir’ başlamadan adımın daha sık anıldığını duymaya başladım. Bir de tabii artık tacım var. İnsanlar beni kızdırınca ‘Tacım var’ diyebiliyorum.

        SU KUTLU: OYUNCULUK UFKUMU AÇIYOR

        Dizide canlandırdığınız Gizem nasıl birisi?

        Cüretkâr, dünyaya meydan okuyan, özgür ve yaralı bir karakter Gizem. Kaybettiklerini yeniden kazanabilmek ve kendini iyileştirebilmek çabasında. Oynadığım en keyifli karakter diyebilirim. Hiçbir projede olmadığım kadar özgürüm ve bu benim için çok eğitici.

        Sizin hiç duvar ördüğünüz oluyor mu peki? Karakterinizle benzeşen ve ayrılan yönleriniz nedir?

        Pek ortak yanımız yok karakterle ama ben de kimi zaman meydan okuyan, kimi zaman onun gibi kararlı bakan biriyimdir. Ama o benden daha zeki, daha kararlı ve cool.

        ‘Arkadaşlar İyidir’ diğer gençlik dizilerinden hangi yönüyle ayrılacak?

        Bütün karakterin hakiki oluşu, hikâyeleri, kaygıları, sevinçleri, hüzünleri. Bunlar, detaylar o kadar hayatın içinden ki izleyici mutlaka kendinden bir şeyler bulacaktır.

        Oyunculuk yaparak farklı kimliklere bürünmek size neler hissettiriyor?

        Beni özel hayatım için yontuyor açıkçası, çünkü karakterleri anlayabilmek ve doğru oynayabilmek için özel hayatımda yaptığımdan daha çok empati yapmak durumunda kalıyorum. Bu ufkumu açıyor.

        AKIN AKINÖZÜ: YUNUS İSTANBUL İÇİN FAZLA SAF

        Karakterinizden bahseder misiniz?

        Yunus, Manisa’da çekirdek bir ailenin sevgi içinde büyümüş tek çocuğu. İstanbul’da bir üniversiteyi kazanarak buraya okumaya gelmiş. Bundan dolayı diğer arkadaşlarından farklı olarak, İstanbul onun alışık olmadığı bir yer ve Yunus İstanbul için fazla saf. Saflık aptallık şeklinde algılanmasın çünkü kendisi fazlasıyla zeki ama sadece büyük bir şehre ilk kez gelmiş olmanın heyecanıyla herkesi kendisi gibi zannediyor.

        Arkadaşlık nedir?

        Arkadaşlık benim için yalnız olmadığını hissetmektir. Arkadaşın özellikle seni düştüğün zor durumlarda yüz üstü bırakmayarak bir dal misali yardım elini uzatabilmelidir.

        Bu dizi bugüne kadar gördüğümüz gençlik dizilerinden hangi yönüyle ayrılacak?

        ‘Arkadaşlar İyidir’i diğer projelerden ayıran özelliği arkadaşlığın değerini herkese hatırlatması. 7’den 70’e herkese arkadaşlığı anlatacağız.

        İDRİS NEBİ TAŞKAN: ARKADAŞLIĞIN VE KARDEŞLİĞİN GÜCÜNÜ GÖSTERECEĞİZ

        Dizide canlandıracağınız Eren nasıl biri?

        Eren çok gururlu, iyi kalpli, komik ve sadık bir çocuk. Arkadaşlarına çok bağlı ve onlara büyük bir sevgi duyuyor. Geçmişindeki yaraları yüzünden insanlara karşı duvar örmüş.

        Oyunculuğa nasıl adım attınız?

        Ailemin basketbol okulunda antrenörlük yaparken annemin bir arkadaşı beni gördü ve fotoğraflarımı istedi. Fotoğraflarımı O3 Medya’nın drama direktörü Lale Eren’in görmesiyle oyunculuk serüvenim başladı.

        Biraz kendinizden bahseder misiniz?

        19 yaşındayım eski profesyonel basketbolcuyum. Hayat felsefem çalışmak üzerine kurulu. Kendimi müzik dinleyerek motive etmeyi seviyorum. Oyunculuk yaparken çeşitli rollere bürünerek bir nevi terapi yapmış oluyorum.

        HAYAL KÖSEOĞLU: GÜZEL BİR ENERJİ YAKALADIK

        Dizide hangi karakteri canlandırıyorsunuz?

        Canlandırdığım karakterin adı Merve Altınköprü. Kendisine bayılıyorum! Çoğu genç kızın yaşadığı özgüven problemini o bir de tescilli güzel olan annesi yüzünden fazlasıyla yaşıyor. Bir de kendisinin kilolu olduğunu düşünürsek... Vay haline demek istiyorum!

        Oyunculuk serüveniniz nasıl başladı?

        Ece Yörenç sayesinde başladı. Beni küçük yaşımda ‘Mahallenin Muhtarları’nda, 15 yaşında ‘Aşk-ı Memnu’da denedi.

        ‘Arkadaşlar’ ne kadar sürede kaynaştı peki?

        Bu soruya nazar değmesin diyerek başlamak istiyorum. Arkadaşlar ilk günden kaynaştı. Sosyal medyaya bakarsanız boş günlerimizi bile birlikte geçirdiğimizi görürsünüz. Sırf oyuncular değil, ekipteki herkes inanılmaz komik, iyi niyetli, zeki ve işini bilen insanlar.

        Bu diziyi diğer gençlik dizilerinden farklı kılan şey nedir?

        Bence bu dizi çok gerçek. Dostluk ön planda. Aşk meşk elbette var, genciz, kanımız kaynıyor ama arkadaşa ihtiyaç olan durumlarda karakterler için aşk rafa kalkıyor, dostluk kalıyor. Bir de her gencin kendi ailesiyle olsun, geçmişinde olsun bir yarası var. Aileler de “Bu çocuklar sahipsiz değil” diye konmamış hikâyeye. Hepsinin ayrı bir derinliği var. Böylece her yaş grubuna hitap edebiliyoruz.

        Oyunculuk yapmak size neler hissettiriyor?

        Oyunculuk gerçekten herkeste farklı bir reaksiyon yaratıyor. Bana dinlemeyi öğretiyor, ana teslim olabilmeyi öğretiyor. Bir meslekten insan daha ne bekleyebilir ki? Bir de tabii bedenini kontrol etmeyi, kendinin farkında olmayı da öğretiyor, seni otomatik pilottan çıkarıyor.

        Ekip hakkında neler söylersiniz?

        Herkese bayılıyorum dersem çok klişe olacak ama hakikaten öyle. Zaten hocalarımız için çok önemli bir şey ‘iyi insan’la çalışmak, bunu defalarca duyduk onlardan. Bunun tezahürü gibi set. Bir de herkes ayrı bir renk. Bir arada olunca birisi illa “Bu nasıl ekip ya” deyip gülmeye başlıyor.

        HABERTÜRK MAGAZİN / Arif HÜR

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ