Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Özel Röportajlar Yavuz Seçkin: ‘20 yıllık birikimimi bu filme yatırdım’

        Yavuz Seçkin tarafından yaratılan popstar Das Borak karakterinin eğlenceli öyküsünü anlatan ‘Yıldızlar da Kayar-Das Borak’ şu sıralarda gösterimde. Filmin başrolünü de üstlenen ünlü komedyene Ali Erkazan, Altan Erkekli ve Serenay Aktaş gibi isimler eşlik ederken, filmin kadrosunda Ali Rıza Tanyeli, Veysel Diker, Altan Gördüm ve Ümit Karan da yer alıyor. Seçkin, 20 yıllık birikimini bu filme aktardığını söylerken, filmin manevi babasının şarkılarıyla projede yer alan Ferdi Tayfur olduğunun altını çiziyor. Seçkin, piyasada kendisine çelme takma girişiminde bulunacaklara ise, “27 yaşıma kadar Gültepe’de hediyelik eşya mağazasında esnaflık yaptım. Çelme takacak adamı 1 km öteden hissediyorum” diyerek mesaj veriyor.

        Geçmişte ‘Comedya’ programında canlandırdığınız gurbetçi Das Borak karakterini beyazperdeye aktardınız. Film hakkında neler söyleyeceksiniz?

        Film, uzun yıllar Almanya’da yaşayan Alman-Türk Das Borak karakterinin ilk beyazperde macerası. Asıl adı Saim olan ve Kreuzberg’de Das Borak’a dönüşen bu karakter için 2012 yılında ‘Şayze’ adında bir klip çekilmişti.

        Filmin yapımcılığını ve senaristliğini üstlenmenin yanı sıra ‘Bekir Borak’, ‘Das Borak’ ve ‘Tayfur Borak’ adında üç farklı karakteri canlandırdınız.. Bu yoğun mesai sizi zorlamadı mı?

        20 yıllık kariyerimde bu denli büyük çaplı bir işin içerisinde olmamıştım. Çok versiyonlu bir adam olduğum için bütün bunları bir potada toplamak benim için zor olmadı. Üç karakteri de keyifle canlandırdım. Sette her şeyle bizzat ilgilendim.

        İnsanlar neden bu filmi izlemeli?

        Enerjilerini yükseltmek istiyorlarsa izlemeliler. Aile komedisi yaptık. Filmimizde aşk, komedi, ihtiras ve bolca yıldız var. Bir popstarın öyküsünü esprili bir durum komedisiyle beyazperdeye aktardık. Çoluk çocuk herkes rahatlıkla gelip izleyebilir. Küfür kesinlikle yok. Başta annem olmak üzere herkes benden küfürlü film yapmamı bekliyordu ama herkesi ters köşe yaptım.

        ‘Das Borak’ karakteri küfre müsait gibi duruyor aslında?

        Evet çok müsait. Recep İvedik gibi bir karakter yaratabilirdim. Çakma Almancası ile laf komedisi çıkartırdım hiç de sırıtmazdı ama sinemada küfür en kolayı. İçime sinmedi. Küfür yerine zekice şakalar yapalım dedik.

        Pop star kılığına bürünmek nasıl bir duyguydu?

        Bu zamana kadar hep pop starların içerisinde oldum. Ama Das Borak karakteri farklı bir ruh. Mesela IQ’su 150’nin altında olanlarla konuşmuyor. İnsanların zekâsıyla şakalaşan bir karakter. Gerçek ile sanal arasında bir noktada duruyor. Saçıyla, makyajıyla bu karaktere oturduğumu düşünüyorum.

        Günümüz pop starlarına göndermeler yaptınız mı?

        Yapmaz mıyım? Popstar olabilmek için neler yapılması gerektiğini ince ince işledim. Nasıl aykırı olduklarına, nasıl ukala olduklarına, hatta kliplerde spor otomobil parçalamalarına bile değindik. Bu arada parçaladığımız Lamborghini’nin fiyatı filmin bütçesiyle neredeyse aynı. (Gülüyor)

        ‘KİMSEDEN PARA DİLENMEDİM’

        Bütçe demişken bu film ne kadara mal oldu? 30’a yakın ünlü ismin filmde oynadığını görüyoruz...

        İki milyon TL kadar diyebilirim. Filmin bütçesini kalem kalem hesaplarsak 3-5 milyonu bulur. Çekim sürecinde bize kapılarını karşılıksız açan dostlar oldu, sağ olsunlar. Bu yıldız isimlerin kayda değer bir maliyeti oldu ama para problem değil. Sevdiğim insanlarla beraber olup geleceğe kalacak bir film yaptım. 15 yıl sonra bile hatırlanacak bir Yeşilçam komedisi. 20 yıllık birikimimi bu filme yatırdım. Herkes ‘Yavuz bu parayı nereden buldu?’ diyor. Yahu 20 yıl boyunca haftanın 3-4 günü sahneye çıktım. Kendim kazandım, kendim harcadım. Kimseden para dilenmedim.

        Eş dost ‘Ne yapıyorsun Yavuz?’ demedi mi?

        Eşim Dicle bana ‘Sen bu filmi çek rahatla. Ne kaybedersen kaybet, kazanır yine toparlarsın’ diyerek destek oldu. Çünkü 10 yılı aşkın bir süredir bu filmle yatıp kalkıyordum. Hayatta paradan önemli şeyler olduğunun bilincindeyim.

        Bu filmin yıllardır hayaliniz olduğunu söylüyorsunuz. Peki neden bu zamana kadar izleyiciyle buluşturmadınız?

        Gurbetçi tiplememizin ‘Berlin Kaplanı’ filmindeki bir karakter ile benzerlik taşıdığı iddiaları üzerine ‘Das Borak’ı seyirciyle buluşturamadık. Bu iddialar varken bile vazgeçmedik. Sonuçta alnımızın akıyla bitirdik.

        ‘Piyasadaki kurtlara yem olmam’

        Yapımcılığı sevdiniz mi peki? Kafanızda yeni projeler var mı?

        Bundan sonra yapımcılık tarafım ağır basacak. Yapımcılığı çok sevdim. Piyasada çok sayıda kurt var ama ben yem olmam. Beni parçalamaya hazır kurtlar var, biliyorum. Çalışıp azim gösterirsen su akar yolunu bulur diyorum.

        Sahnede insanları kandırmaya, taklit yapmaya devam edecek misiniz?

        Yapımcı oldum diye taklit yapmayı bırakacak halim yok ama şöyle bir şey var. Ülkemizde son yıllarda kandırılmayan insan kalmadığı için kimseyi kandırasım yok. Ne kadar çok kandırılan adam varmış yahu. Kandırma konusunda resmen tacımı elimden aldılar. Bir de faturayı hep Yavuz’a kesiyorlardı. Ben kandırma konusunda çok masummuşum. Kandırma hevesim pek kalmadı açıkcası.

        Sizin komedi anlayışınız tam olarak nedir?

        Kendimi halk komedyeni olarak görüyorum. Benim gibi komedi yapan insan sayısı beşi geçmez. Sahnede seyirciyle yakın temas kuran, şakalaşan Mehmet Ali Erbil benim için ilk sıradadır. Ben onun komedi anlayışını devam ettiriyorum. Sahnede şovunu yaptıktan sonra arabasına binip gaza basan komedyen olmadım hiçbir zaman, hep halkın arasındayım.

        Arif HÜR / HABERTÜRK MAGAZİN

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ