Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Özel Röportajlar Açelya Özcan: ‘Yıldızsız da olabileceğini gösterdik’
        1

        Açelya Özcan, 2016’nın en çok izlenen filmi Dağ 2’deki iki kadın oyuncudan biriydi. Filmde Nabat karakterini canladıran Özcan, erkek hâkimiyetindeki sette yaşadıklarını anlattı. 9 televizyon dizisinde rol alan Özcan, kariyerinin dördüncü sinema filmi ‘Dağ 2’nin, yıldız oyuncusu olmadan büyük başarı elde eden nadir filmlerden biri olduğunun altını çizdi. Güzel oyuncu ayrıca, kamera önündeki insanların kendilerini sürekli olarak ispat etme durumunda kalmalarının sancılı olduğunu söyledi.

        2

        2016’nın en çok izlenen filminde rol aldınız. En çok izlenen filmin bir parçası olmak size neler hissettirdi?

        Gişe ve sayılarla alakadar değildim. Filmdeki repliklerimizin sınıf tahtalarına, defterlere yazıldığını, sınav sorularına konu olduğunu, tribünlerde pankart olarak açıldığını gördüğüm an, katıldığım bir söyleşide, göğsümde hıçkırarak ağlayan üniversite öğrencisi bir hanımefendiyle kucaklaştığımda görevimize duyduğumuz tutku ve saygının, seyirciye tüm gerçekliğiyle ulaştığının farkına vardım.

        3

        Bir kez daha sanatın iyileştirici ve birleştirici gücüne tanıklık ettim. ‘Dağ 2’ filmi yüce gönüllü bir takım çalışmasının, özveri ve tutkunun ürünüdür.

        4

        ‘CİLDİMİN SIRRI MEKE GÖLÜ’

        Erkeklerle dolu bir sette iki kadın oyuncudan biri olmak nasıl bir duygu? Bunun avantaj ve dezavantajları oldu mu?

        Kadın olmanın her koşul altında getirdiği zorluklara karşı direnç geliştirmeye alışkın biri olarak, sette bu anlamda rahatsızlık duyacağım bir ortama yönetmenim, oyuncu arkadaşlarım ve set ekibim mahal vermedi. Her konuda eşit mesafede bir yaklaşım söz konusuydu. Avantajı da dezavantajı da olmadı.

        5

        Çekimler sırasında sıra dışı bir olay yaşadınız mı?

        Meke Gölü’nde, çamur içinde çekilen sahne sırasında, mizansen gereği çarmıha bağlıyım ve gözlerim de bağlanmış durumda. Hava çok soğuktu. Yine mizansen gereği bir bidon soğuk suyu üzerime boca edildi. Sahne sonunda, saç diplerime kadar çamur içindeydim; çok üşüdüğüm için üzerimdeki ıslak kıyafetleri kamuflaj battaniyenin içinde, kıyafetlerimi beklemeden çıkardım.

        6

        Öğrendim ki kıyafetlerimin içinde olduğu araç otele dönmüş. Islak kıyafetleri tekrar giymek daha büyük işkence olacağı için, kamuflaj battaniyesiyle beni kamufle edene dek sardılar, aracın arkasına koydular. Odamın önüne çıkardılar.

        7

        Tam her şey yoluna giriyordu ki oda anahtarımın olmadığını fark ettim. Neyse bulundu içeri girdim, bu sefer de otelin kazanlarında sıkıntı varmış sular ısınmıyor. 1 saate yakın odada, üzerimde Meke Gölü çamuru duvarları seyrettim. Cildimin parlaklığını Meke Gölü çamuruna borçluyum. Deneyin derim.

        8

        Oyunculuk sizin için ne ifade ediyor?

        Hayatımızı kazandığımız meslekleri mucizeleştirip yüceltmeye karşı konulmaz bir yönelim sahibi olduğumuzun farkındayım.

        9

        Dolayısıyla oyunculuk yapmaya dair hissettiğim duyguları ağdalandırmadan ifade etmenin yolunu hâlâ bulamadım. Fakat anahtar kelimelerim var. İnsan, zihin, yaratıcılık, yolculuk, keşif, disiplin, illüzyon, hiçlik ve ölümsüzlük. Ben oyunculuk mesleğine bu kavramların birbiriyle ilişkili oldukları düzlemden bakıyorum.

        10

        ‘SÜREKLİ İSPAT GEREKİYOR’

        Şöhret sizi ne ölçüde ilgilendiriyor?

        Bence başarı ölçüsü nitelik, nicelik veya biçim değil. Şöhret özünde, ürün ambalajının hedef kitlece bilinirlik miktarı. Dolayısıyla bunu ciddiye aldığımı söyleyemem. O bahsi geçen bilinirlik halinin çabuk tüketilir ve geçici olduğunu düşünüyorum.

        11

        ‘Yol uzun hava çetin’

        Hayalini kurduğunuz konumda mısınız?

        Oyunculuğum ve sınırlarına dair ciddi farkındalıklar yaşadığım bir dönemdeyim. Arzu ettiğim konuma sahip olmak için gidilen yol uzun, hava şartları çetin. İnsan olmaya dair biriktirdiğim tecrübeleri sırtımda taşıyarak yürümeye devam ediyorum. Ancak canlandırmayı arzu ettiğim karakterlere bir parça daha yaklaşmış olduğumu söyleyebilirim.

        12

        O karakterler nelerdir?

        Hatları keskin bir tasvir içine sıkıştırmak pek doğru gelmese de, kadın ve erkeğin yaradılışına has karakteristik özellikleri iç içe homojen dağıtarak işleyen hikâyecilerin filmlerinde hayat verdiği, hamurlarındaki insani zayıflık ve duygusal zıtlıklarıyla başa çıkmanın yolunu kendince ararken, yeryüzünün en kötücül anını dahi anne şefkatiyle kucaklayabilen kadınlarından birini oynamak keşif ve keyif dolu olurdu şüphesiz.

        13

        İtiraf olacaksa, Pedro Almodovar’ın kaleminden çıkan, hayatta kalma kabiliyeti doğuştan gelişmiş kadınlar, her aktrist gibi beni de heyecanlandırıyor.

        14

        ‘Mağara Alegorisi’ni sahneleyeceğim’

        Planladığınız konumda mısınız?

        Doğanın akışıyla uyumlu hareket etmeyi alışkanlık edindim. Zamanla ihtiyaç ve geçici hazların değişebileceğini düşünen biri olarak geleceğe yahut kariyerime dair uzun süreli, kati planlar yapmayı doğru bulmuyorum. Bugün durduğum yeri de planlamamıştım fakat manzara buradan gayet keyifli görünüyor.

        15

        Gelecek planlarınız nelerdir?

        Senaryosunu yazdığım filmleri, oyunları yönetebilecek fikri yetkinliğe ulaş- mak üzere çok çalışmak. Yakın zaman içinde kendi oyunum ‘Mağara Alegorisi’ni sahneye koymanın yanı sıra kaydettiğim müzikleri dinleyicilerine ücretsiz olarak ulaştırmak fena olmaz.

        16

        Neden ücretsiz?

        Müzikten para kazanarak idame ettirmiyorum hayatımı. Müzik benim fikren sınırsız olduğum, özel bir alan.

        17

        ‘Gencebay da dinlerim Mozart da’

        Müzik de yapıyorsunuz hatta katıldığınız bir programda filmin şarkılarından ‘Ayrılık’ı yorumladınız. Oldukça sevildi hem de...

        Sevilmiş olması beni mutlu etti. Orhan Gencebay ve Mozart’ın aynı anda çaldığı bir eve doğdum.

        18

        Dolayısıyla annemden genetik miras olan müziği keşfetmek kaçınılmazdı. Üniversitede kurduğum müzik grubundaki arkadaşlarımın enstrümanlarını kurcalarken derdimi anlatabilecek kadar elektro gitar ve davul çalmayı öğrenip kendi müziklerimi kaydetmeye başladım.

        Mehmet ÇALIŞKAN / HT MAGAZİN

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ