Reyhan Karaca, HT MAGAZİN'e konuştu

HT MAGAZİN / Arif HÜR

‘Sobe’ adında bir single çıkaran Reyhan Karaca, yeniden doğuş yaşadığını söylüyor. Tüm konsantrasyonunun işinde olduğunu belirten ünlü şarkıcı, “Evlilik benim için şart değil” diyor

‘Sobe’nin ortaya çıkış sürecini anlatır mısınız?

Bu single çalışmasına 2014’ün mart ayında proje yönetmeni olan ve ABD’de yaşayan arkadaşım Isaac Angel’ın beni aramasıyla başladım. Besteci olan Arpeggio ile birlikte Ortadoğu’dan bir şarkıcıyla, Avrupa ve ABD’de yayınlanmak üzere bir proje yapmak istediklerini söylediler. Arpeggio’ya 4-5 şarkıcı dinletildi. Aralarından beni uygun buldu. Projeyi önüme koydular ve İngilizce olarak yapılmasını istediler. Bana sesime göre yapılmış 2 şarkı gönderdiler. Bunlardan ‘Sobe’yi çok beğendim. “Türkçe sözler yazarak neden Türkiye’de yayınlamayalım?” dedim. Şarkıyı Murat Güneş’e gönderdik. Onaylanınca ABD’ye gittim. New York’ta stüdyo kiralandı. Yurtta çıkmasıyla ilgili çalışmalar sürerken şarkıyı İrlanda’ya gönderdiler. İrlanda’da Kylie Minogue’un işlerini yürüten ses mühendisiyle çalışıldı. Şarkı 6 ayda bitip bana döndükten sonra Samsun Demir’e dinlettim. Sonrasında DMC ve GNL ortaklığında çıkardık. Ardından klip sürecine girildi. Yönetmen Gökhan Özdemir’le bir araya geldim. Teknik elemanların ABD’den kullanılması şartıyla

yönetmeni buradan alıp ABD’ye götürdüm ve klip ABD’de 6 gün içerisinde tamamlandı.

‘Sobe’ ile yeniden doğduğunuzu söylüyorsunuz...

2014’ün şubat ayından itibaren yenilenme sürecine girdim. Hiçbir ameliyat geçirmeden, sağlıklı yollardan 14 kilo verdim. Günde 2.5 saat pilates, 1.5 saat de kardiyo ve ağırlık çalışarak 9 ayda 42 bedenden 38 bedene indim. Hayatımı sadece spora, ses terapisine ve evime adadım. Değişimim daha rahat görünsün diye 3 ay boyunca sosyal medyada fotoğraf paylaşmadım. Ekranlardan da 9 ay uzak kaldım. Bu benim için yeniden doğuş oldu, sağlığıma kavuştum. İmaj değişikliğine de gittim. Ayrıca müzik anlayışım değişti. Farklı bir yöne kaydım. Hep hayalimde olan Avrupa ve ABD’de çıkacak bir şarkı yaparak dünyaya açıldım.

Yeni imajınıza insanların tepkileri ne oldu?

Single çıktıktan sonra lansmana katılan basın mensupları tokat yemiş gibi olduklarını dile getirdiler. Genelde çok gençleştiğimi ve zinde olduğumu söylüyorlar. Etrafımdakiler çirkinleşmeden zayıfladığımın vurgusunu yapıyorlar.

Estetik yaptırdınız mı?

Estetiğe ve bıçak darbesine maruz kalmadım. Küçük, zararsız dokunuşlar var. Bunlara dolgu değil vitaminler diyebiliriz.

‘Şarkıların yürüdüğü bu dönemde işimiz daha zor’

Ülkemizde ve dünyada müzik sektörünün durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hem ülkemizdeki hem de yurtdışındaki müzik camiasında yeni akımlarla birlikte kaos durumu var. Şarkıcıların değil şarkıların gittiği bir dönemdeyiz. İyi şarkınız yoksa sizi ne medya ne de dinleyici kabul etmiyor. Şarkıların yürüdüğü bu dönemde işimiz daha zor. Hızlı tüketim var. 1.5-2 ayda bir şarkı hafızlardan silinebiliyor. Sağlam şarkı yapmanız lazım. Zor bir dönem, bu dönemin geçeceğini düşünüyorum.

2000’lerde müzik sektörüne girenler 90’larda girenlerin tahtını sallıyor mu?

2000’lerden çok sağlam bir şarkıcı kitlesi geliyor. Kendimizi geliştiremezsek 2000’li yıllarda boy göstermeye başlayan sanatçılar bizi yiyebilir. 90’lı sanatçılar olarak 2000’lilere geçit vermemek için çok çalışmalıyız. Arka arkaya şarkılar üretmek lazım. Kısaca günün sound’unu yakalamamız gerekiyor.

Bir radyo programında “Bir gay ile evlenebilirim” diyerek bir anda gündeme oturdunuz...

Anlatmak istediğim birine sevgi duymanın illa cinsel içerikle olması gerekmediğiydi. İnsanları cinsel tercihleriyle yargılamamak lazım. Bana “George Michael’ın gay olduğunu öğrendiğinde hayallerin yıkıldı mı?” diye soruldu. Yıkılmadı çünkü onu cinsiyetinden dolayı sevmiyorum. Işığına bayılıyorum. Belki de gay olduğu için ışığı bu kadar yüksek. Gay’lerin sosyal statü içerisinde çok zevkli insanlar olduklarını, sanatsal yönlerinin çok kuvvetli olduğunu düşünüyorum. Gay’lere karşı özel bir sevgim var. “Bir gay’le evlenebilirim” derken amacım cinsel ayrımcılığı unutmamız gerektiğini belirtmekti. İnsana insan gibi değer vermeliyiz.

2015’te sizi nikâh masasında görebilir miyiz?

Hayatımda biri yok. Konsantrasyonum işimde. Bir işle uğraşırken ikinci bir konuya kanalize olamıyorum. İşim, arkadaşlarım ve ailem ön planda. Evlilik kutsal bir müessese, herkesle yapılabilecek bir şey değil. Evlenirseniz çocuğunuzun babasını seçmiş oluyorsunuz. Geleceğe bir tohum bırakıyorsunuz. Doğru zamanda doğru insanla evlenmek isterim. Evlenemezsem de mühim değil. Evlilik benim için şart değil.

‘Deniz’i ziyaret etmek istiyorum’

Deniz Seki cezaevinde. Onun durumu hakkında ne düşünüyorsunuz? Kendisini ziyaret etmeyi düşünür müsünüz?

Ziyaret etmek için çok girişimde bulundum fakat bu işler öyle kolay gerçekleşmiyor. Deniz’i tabii ki ziyaret etmek istiyorum. Deniz çok güçlü bir kadın. Birçok badire atlattı. Benim çok eskiden beri arkadaşım. Hiç istemezdim böyle bir şeyin olmasını ancak Deniz bunu atlatıp oraya girdiğinden daha güçlü çıkacaktır. Umarım hak etmediği şekilde yargılandığı için tekrar yargılanma süreci en kısa zamanda başlar.

‘Bir single daha YAPACAĞIM’

Reyhan Karaca, “Bir single daha yapacağım. O şarkının doğru bir şarkı olması için şimdiden çalışmalara başladık. ABD’deki Arpeggio bana bir demo gönderdi. ‘Sobe’den daha iyi olması için onun üzerine çalışılıyor. Yeniden ABD’ye gidip daha büyük işlerin altına imza atmak istiyorum. Sosyal statü açısından farklı insanlar tanıyıp geleceğe kalacak işler bırakmak istiyorum” diyor.

Karaca, “İşlerim zaten açıktı, zayıfladıktan sonra daha çok işe gittiğimi söyleyemem ama biraz değişim yaşayınca medyatik değeriniz oluyor. Görselde daha fazla tercih edilip daha çok konuşuluyorsunuz” diyor.