Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar "Gerçekçi olsun diye çabaladık"

        HABERTÜRK MAGAZİN / Serpil BAYAR

        ‘Siccin 2’ filminin yönetmeni Alper Mestçi ile başrol oyuncuları Şeyda Terzioğlu ve Seda Oğuz, HT Magazin için bir araya geldi. Çekimler sırasında başlarından ilginç olaylar geçtiğini ifade eden üçlü, Türkiye’de korku filmi çekmenin zorluklarını anlattı.

        GEÇEN yıl eylül ayında gösterime giren Alper Mestçi’nin korku türündeki filmi ‘Siccin’, 337 bin kişi tarafından izlenip olumlu eleştiriler alınca yapımcısı Muhteşem Tözüm, ikincisini çekmeye karar verdi. Mestçi, Ersan Özer ile birlikte kısa sürede senaryoyu yazıp çekimleri tamamladı. ‘Her canlı ölümü tadacaktır’ sloganıyla 10 Temmuz’da gösterime girecek olan ‘Siccin 2’nin yönetmeni Alper Mestçi ve başrol oyuncuları Şeyda Terzioğlu ile Seda Oğuz, filmin çekim sürecini HT MAGAZİN’e anlattı.

        Siccin ne demek?

        Alper Mestçi: Siccin, kötülüklerin, günahların yazıldığı amel defteridir.

        Canlandırdığınız karakterlerle aranızda benzerlikler var mı?

        Şeyda Terzioğlu: Öncelikle canlandırdığım Hicran ile yetişme tarzımız oldukça farklı. Daha dışa dönük bir karakterim olduğunu söyleyebilirim. Ama Hicran daha içe dönük bir karakter. Anne olmayı amaç edinmiş bir kadın. Seda Oğuz: Zehra, kesinlikle hiçbir şeyi sorgulamıyor. Ne söylenirse onu yapan biri karaktere sahip. Ben Zehra’ya göre daha asi ve sorgulayıcı biriyim.

        Filmdeki korkunç sahneler ruh halinizi etkiledi mi?

        Ş.T.: Evet, fazlasıyla... Evde uyuyamadığım zamanlar bile oldu. Filmdeki oğlumu kardeşim oynadı. Bu sebepten çekimlerde daha çok etkilendiğimi söylemeliyim. Açıkçası o acıları gerçekten bire bir yaşıyormuşum gibi hissettiğim zamanlar oldu. Senaryo olsa bile kardeşimin ölümünü görmek beni gerçekten sarstı.

        S.O.: Çok gerilim dolu bir iş yaptık ama ironik olarak çok eğlenceli bir sette çalıştık. Ruh halimi etkiledi ama bu biraz da inancınızla ilgili bir durum. Ne kadar inançlıysanız film sizi o kadar çok etkiler. Özellikle gece çekimlerinde oldukça etkilendim.

        PARANORMAL OLAYLAR

        Doğaüstü olaylara inanır mısınız?

        Ş.T.: Evet, inanıyorum. Yaşadım da. Yıllar önce büyükbabamı kaybettiğimde kuzenime cin musallat oldu. Çok enteresan, her akşam 11’de bu olay tekrarlanıyordu. 5 kişinin kuzenimi zapt edemediğini gördüm. Bu nedenle cin konusu çok korktuğum bir konu. Hocalar sayesinde bir hafta içinde kuzenim bu olaydan kurtuldu.

        S.O.: Bazı bazı inanırım.

        A.M.: Çocukluğumda çok korkaktım. O yüzden ben daha çok inanıyorum. Şu an bazı korkularımı aştım. Korkuların insanları yönlendirdiği doğru olabilir. Çocukken çok fazla paranormal olaylar yaşadım ve bu korkular beni korku filmi yapmaya itmiş olabilir.

        Büyüye inanır mısınız?

        Ş.T.: İnanırım.

        S.O.: İnanmıyorum.

        A.M.: Büyü var zaten, inanıyorum.

        Sette başınıza enteresan olaylar geldi mi?

        Ş.T.: Sette değil ama set bittikten sonra otele geçtiğimde karabasan basmıştı. Makyajlar çok gerçekçi ve ben filmlerden korkan biriyim. Çekimlerde sürekli ağlıyorum, çığlık çığlığayım... Bu nedenle ister istemez bilinçaltın etkileniyor.

        A.M.: Bir arkadaşımız setten eve gittiğinde banyodan sesler duyuyor, gidip baktığında küvette çırpınan iki tane karga görüyor. Bence bu çok korkunç bir olaydı.

        İlkinde olduğu gibi bu filmde de ‘Filmin içeriği gerçek hikâyeden alınmıştır’ deniliyor. Bu gerçek hikâyelerin kaynağı nedir?

        A.M.: Bana çok fazla hikâye anlatılıyor ve e-posta geliyor. İnsanların gözünde bu hikâyeleri anlatabilecekleri, güvenilir bir adam olduğumu sanıyorum. Fantezi kurmaktansa gelen hikâyelerden yola çıkmak bana daha doğru geliyor. Böylece inandırıcılık da artıyor.

        ‘Siccin’in aldığı olumsuz eleştirilere bakarak çekimlerde bunlara dikkat ettiniz mi?

        A.M.: Beni olumlu eleştiriler yönlendiriyor. Açıkçası filmlerimi sevdirmek yerine seven kişilerin daha çok sevmesi için uğraşıyorum.

        "BİZDE SERİ KATİL YOK"

        Türkiye’de yapılan korku filmlerinin çoğu doğaüstü temaları kullanıyor. Yurt dışındaki gibi farklı senaryolar neden yazılmıyor?

        A.M.: Çünkü bizim toplumumuzda seri katil ve onun gibi konulara inanılmıyor. Korku filmleri biraz da izleyicinin konuya inanmasıyla ilgili. İnandırıcı olmak gerekir. Çocukluğumuzdan beri zaten her babaannenin cin, büyü hikâyesi vardır. Her birimiz mutlaka dinlemişizdir. Bu konular diğer hikâyelere göre daha gerçekçi. Kanımca o farklı hikâyelere çok alışık değiliz. Oysa hiçbir babaanne bir seri katil hikâyesi anlatmamıştır.

        "SETTE GERİLİM YÜKSEK"

        Korku filmi çekmenin zorlukları neler?

        A.M.: Sette gerilim oldukça yüksek oluyor. Ne var ki çekimlerde fazla zorluk yaşamadım, her isteğim yerine getirildi. Belki diğer filmlerden üstünlüğümüz budur. Prodüksiyondan asla kısmadık.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ