Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Fahri Öztezcan ‘Sahneye çıktığımda şalterleri kapatıyorum’

        HABERTÜRK MAGAZİN

        Rock’çı Fahri Öztezcan, “Sahnede şalterleri kapatıyorum. O andaki duygularımı şarkılarla anlatıyorum” diyor.

        ROCK müziği sanatçısı Fahri Öztezcan, şarkıcılık, tiyatro ve dizilerin ardından sinemaya da adım attı. TRT’de yayınlanan ‘Diriliş’ dizisinden ayrılan Öztezcan’ın başrollerini Gülşah Çomoğlu, Özgür Özberk, Kirkor Dinçkayıkçı ve Gözde Fidan’la paylaştığı “İfrit’in Diyeti Cinnia’ filminin çekimleri Kütahya Eski Gediz’de başladı. Öztezcan, hakkında merak edilenleri anlattı.

        ‘EVDEN KAÇIP İSTANBUL’A GELDİM’

        Sanata olan ilginiz ne zaman başladı?

        Bilecik Demirköy’de doğdum büyüdüm. Yaklaşık 7-8 sene köyde yaşadık, sonra köyde okul olmadığı için Bilecik’in ilçesi Bozüyük’e taşındık. Daha sonra Bilecik Anadolu Lisesi’ni kazandım. Okul döneminde oyunculuk hiç aklımda yoktu. Ortaokulda biraz hiperaktif olduğum için şımarık çocuk muamelesi görüyordum. Şimdiki davulcum Tamer ve birkaç arkadaşımla beraber bir grup kurduk. O zamanlar Serdar Ortaç‘ın melodileri gibi 3 akordan başka bir şey basmayı bilmeyen liseli veletlerdik. Dalga geçmek için söylemiyorum ama gerçekten çok kötüydü. Ortaokul ve liseyi müzik yaparak bitirdim. Babama konservatuvara gitmek istediğimi söylediğimde izin vermedi. Ben de Anadolu Üniversitesi’nde işletme bölümünü kazanmıştım. İkinci sınıfa geldiğimde güzel sanatlardan ve devlet konservatuvarından oyuncu arkadaşlarım olmaya başladı. Baktım ki çok eğlenceli bir meslek, hayatımı masa başında harcamak istemedim.

        Babanızı ikna edebildiniz mi?

        Hayır. Ama ben bir taraftan işletme okurken diğer taraftan kendimi başka şeylerle tatmin etmeye başladım. Tamer’le birlikte bir grup daha kurduk, barlarda çalıp söylemeye başladık. Eskişehir gibi yerlerde barlarda bir şey yapamıyorsunuz. Çok ciddi bir bunalıma girdim ve 21 yaşında evden kaçarak İstanbul’a geldim. Eskişehir’de televizyon seyrederken Ayla Algan’ı görmüştüm. Onun yanına gidip evden kaçtığımı ve çalışmak istediğimi söyledim. 6 ay kadar birlikte çalıştık. Devlet konservatuvarlarına girmek için yaşım çok geçti, ben de Yeditepe Üniversitesi’nin sınavına girip kazandım. Oyunculuğa tiyatroyla başladım. Daha okuldan mezun olmadan çocuk tiyatrolarında ve özel tiyatrolarda çalışmaya başlamıştım.

        Müzikte neden rock’ı seçtiniz?

        Bir gün bir arkadaşımın babası İstanbul’a geldi. Çocuğa 2 kaset almış, biri Jon Bon Jovi’nin diğeriyse Aerosmith’indi. Arkadaşım “Bunlar feci şeyler, al bunları sen dinle” dedi. Duyduğum en güzel müziklerdi. Onlarla yoğruldum. Rock’ı seçmemin sebebi isyana çok meyilli bir adam olmam. Ama normalde bağırarak konuşmam. Elimden geldikçe naif olmaya çalışırım.

        ‘SEYİRCİYE TAKILMAYI ÇOK SEVERİM’

        Sahnedeyken neler hissediyorsunuz?

        Sahneye çıktığımda şalterleri kapatıyorum. Birçok insan buna şahit oldu. O an duygusal olarak ne hissediyorsam sahnede de o adam var. O an bir şeyden nefret ediyorsam onu şarkılarla söylüyorum. Seyirciye takılmayı çok severim, kendimle de ekip arkadaşlarımla da çok dalga geçerim. Gülmeyi, eğlenmeyi çok seviyorum. İçimden coşmak geliyorsa barajın kapaklarını açarım. Sesim kısılmış, gitar yanlış basmış, davul başka yere vurmuş; bunları hiç umursamam.

        ‘Açıkhava’yı ağzına kadar doldurmak istiyorum’

        Albümünüzde ‘Çoğalmalıyız’ diyorsunuz. Nasıl çoğalmalıyız?

        Bizim gibi insanlar çoğalsın. Bundan kastım hayatı dürüst yaşamaya çalışmak. Aslında albüm eski sevgilime yapılmış bir ilan-ı aşk. Kimseye “Albüm yapacağım” demedim. Sözleri yazan arkadaşım yaşadığım ilişkinin bire bir şahidiydi. Bir gün bana söz gönderdi. 10 dakika sonra da bestesi tamamdı. Hayatım boyunca böyle bir şey yaşamamıştım.

        Bundan sonraki hedefiniz ne?

        Açıkhava’yı ağzına kadar doldurmayı ve insanların çatır çatır benimle beraber şarkı söylemelerini istiyorum. İlla benim şarkılarımı söylemeleri gerekmiyor. Bana eşlik etmeleri yeterli. ‘Çoğalmalıyız’dan kastım da bu. İsteğim trilyoner olmak değil.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ