Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Berk Oktay: Aile kurmayı düşünüyorum

        HABERTÜRK MAGAZİN

        Yaklaşık sekiz yıldır oyunculuk yapan ve şu sıralar SHOW TV’nin ‘İlişki Durumu: Karışık’ dizisinde başrol oynayan Berk Oktay, aslında bu ülkenin yetiştirdiği en iyi modellerden biri. Adam in Town Dergisi’ne röportaj veren Oktay, modellikten oyunculuğa geçişini anlattı.

        Aslında sen de modellikten oyunculuğa geçenlerdensin ama biz seni direkt oyuncu olarak kabul ettik nedense, bu başarıyı nasıl sağladın?

        Aslında Türkiye’de iş yaptığım dönemde en çok iş yapan modellerden biriydim, bunu rahatlıkla söyleyebilirim. 2000 senesinde modelliğe başladım. 2003 yılında Best Model’e girdim ve kazandım ama insanların düşündüğü gibi birinci gelir gelmez iş yapmaya başlamıyorsunuz. Dışarıdan gözüken o.

        Gerçek anlamda ilk büyük işini nasıl kapmıştın, hatırlıyor musun?

        Yurtdışından model getirip götüren bir tanıdığım vardı, onun ajansına iş yok mu diye sormaya gidiyordum. Yolda karşılaştık, yanında iki dev yabancı manken! “Bir katalog işi için Lara Sayılgan’a götürüyorum bu çocukları, sen de gel, hem tanışmış olursunuz” dedi. Lara ile tanıştık ve yabancı modellerin arasından beni seçti katalog çekimi için. Benim için acayip bir motivasyon oldu bu ve ayrıca para kazandım, o dönem için önemliydi.

        Yurtdışına nasıl sıçradın?

        Emre Ünal’ın portfolyosu için fotoğraf çekimi yapmıştık, o zaman baklavalarım filan harikaydı. O çekimi arkadaşım Milano’daki bir ajansa gönderiyor onlar da beni Milano Moda Haftası için çağırdılar. Çok hızlı oldu. O ufacık ajansla Milano Moda Haftası içinde en çok iş yapan 10 model arasına girdim. Sonra Paris’e gittim. Fakat orada hiç iş yapamadım.

        Neden?

        Biraz kalın geldim onlara, 46 beden erkek model arıyorlardı, ben ceketlerin içine giremiyordum.

        ‘MODELLİĞİ OKUL İÇİN BIRAKTIM’

        Tatlı gelmedi mi o hayat, nasıl bırakıp dönebildin ki?

        Genelde modelliği oyunculuğa sıçramak için bir basamak olarak kullanıyor herkes. Şu an başka bir sektöre döndü olay. 20 senelik mankenler hâlâ podyumda. Ben o zaman bu işi asıl kariyerim olarak yapmak için gitmiştim. Tokyo’dan bir senelik anlaşma teklif ettiler. Ciddi kampanyalar kapmak üzereydim ama Türkiye’ye dönüp aileme verdiğim sözü yerine getirmem gerekiyordu. Eğitimimi yarıda bırakmıştım ve onu tamamlamak istedim.

        Aile için yani, çok duygusal. Okulu bitirip geri dönseydin keşke.

        Denedim aslında ama kapılar yüzüme bir bir kapandı. Bu yüzden ne iş yaparım diye düşünürken tesadüfen Türker İnanoğlu ile tanıştım. Annemin bir arkadaşının tanıdığı çıktı, beni görüşmeye çağırdı. Odasına girdim 10 dakika havadan sudan konuştuk ve ilk işimi aldım.

        Mankenlik hayatını sevmiş miydin?

        Sürekli ülke değiştirmek, model evlerinde kalmak o yaşta bir genç için gayet cazip olmalı. İlk gittiğimde hepsi ayrı ülkeden gelen 6 modelle birlikte kalıyordum. Şimdiki aklım olsa başka davranırdım ama sanırım yurtdışına adapte olamadım ben. Buraya hep bir özlemim oldu. Ama bana çok şey kattığına eminim. İlk Milano’ya gidişimde bana verilen adres yanlış çıktı. Telefonumu yurtdışına açmayı unutmuşum. Cebimde doğru düzgün para yoktu. Geceyi geçirmek için parkları gözüme kestirdim. Çaresizce dolanırken kafamı bir kaldırdım “İstanbul Döner Kebap” yazıyor. İçeri girdim, “Yarına kadar kalacak bir yere ihtiyacım var” dedim. Bana bir oda verdiler ve geceyi geçirdim.

        ‘OYUNCULUK İÇİN ÇOK UĞRAŞTIM’

        Modellik yaparken fotoğraf makinesine poz veriyordun, oyunculuğa geçtiğinde hareketli görüntüler vermek zorundaydın. Bu ikisinin ayrımını nasıl yaptın?

        Çok zor oldu. Açıkçası benden çok rol arkadaşlarım ve yönetmenler zorlanmıştır herhalde. Birinde poz vermen, diğerinde poz vermemen, hatta kamerayı unutman gerekiyor. Zor oldu ama ben de çok uğraştım. Çekimim olmadığında bile sete gidiyordum.

        ‘İlişki Durumu: Karışık’ta çok hissediliyor bu değişim.

        Kilometre işi bu. Okul okuyan insanlar bunları bilerek geliyor kameranın karşısına, bense bilmeyerek geldim. Yaklaşık dokuzuncu senem, 400 küsur bölüm dizim olmuş, hep daha iyi oluyor.

        "AİLE KURMAYI DÜŞÜNÜYORUM"

        İlişkiler bile uzun süreli gitmezken evlenmek çok zor değil mi?

        Hem de nasıl zor. Bizim camiaya bakıyorsun, garip değil mi? Çok mutlu çiftleri görüyorsun ama 2 sene bile sürmüyor evlilikleri. İçimde evlilik isteği var. Ben o yönde giden bir insanım, inşallah olur.

        Aile kurmayı düşünüyor musun?

        Düşünüyorum tabii. Bence düzgün bir aile kurabilirse insan, işte o da bir huzur kaynağı. Ama seçim çok önemli tabii, yanlış bir seçimde olaylar kötüye gidebilir.

        "RENKLİ BİR ADAM DEĞİLİM"

        Modaya dönelim, dolabını karıştırsak en çok ne bulabiliriz?

        Siyah ve beyaz tişörtler.

        Renklerle alakan yok mu?

        Yeşil kullanırım arada, çok renkli bir adam değilim giyinme anlamında. Dizilerde karakter gereği renkli şeyler giydiğimde hoşuma gidiyor aslında ama günlük yaşantıma yansıtmıyorum bunu.

        Stilin üzerine neler söyleyebilirsin?

        Ben rahatlıktan yanayım. 17 yaşında modellik yapmaya başladığım için dünyaca ünlü birçok tasarımcının kıyafetini giydim ve gündelik hayatta rahatlık düşkünü oldum.

        Röportaj: Oben Budak

        Fotoğraf:

        Aytekin Yalçın

        Moda Editörü:

        Alexander Koko

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ