Arın Denizaşan: Operanın sponsora ihtiyacı var

Mehmet ÇALIŞKAN / HABERTÜRK MAGAZİN

İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin piyanisti ve korrepetitörü Arın Denizaşan, İstanbul’da 10 opera binasına ihtiyacı olduğunu belirtirken yurtdışı turneleri için de sponsorların devreye girmesi gerektiğini dile getirdi.

İSTANBUL Devlet Opera ve Balesi’nde piyanist ve korrepetitör olarak görevini sürdüren Arın Denizaşan ile opera üzerine konuştuk. Denizaşan, İstanbul’un 10 opera binasına ihtiyacı olduğunu, daha fazla temsil için sponsorların devreye girmesi gerektiğini belirtirken gençlere operayı neden tavsiye ettiğini anlattı.

Arın Hanım sizi tanıyabilir miyiz?

Gazeteci bir baba ve opera sanatçısı bir annenin kızı olarak dünyaya geldim. Haliyle opera kulislerinde büyüdüm. O yüzden müziğe yatkınlığım erken yaşlarda belli oldu. Babam gazeteci olmakla beraber çok büyük bir klasik müzik sevgisi olan, opera sevgisi olan biri. Çünkü o da aynı zamanda konservatuvara devam etmiş bir sanatsever. Annem beni konservatuvara yönlendirmek istedi. Konservatuvara çok yüksek bir puanla, yetenekli bulunarak başladım. Babam, beni daha 15 yaşındayken İtalya’da Arena Di Verona’ya götürdü. Orada bana bir şeyler oldu. Sanki beynimde bir başka oda açıldı. Opera alanına yoğunlaşmaya karar verdikten sonra İtalya’da bu konu üzerine araştırmalar yapmaya başladım. Ondan sonra İstanbul Devlet Operası ve Balesi’nde çalışmalarıma başladım.

İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nden söz edebilir miyiz?

Çok yetenekli arkadaşlarım var. Kurumumuz oldukça çalışkan. Kurumumu iyi tanıdığım için rahat rahat konuşabiliyorum. Bu şartlarda çalışmalarımızı gayet iyi sürdürüyoruz. Dünya çapında seslerimiz var. Bunların dünyaya açılması gerekiyor. Türk operasını tanıtmalıyız.

‘OPERA DEMODELEŞMEZ’

Teknolojik çağın operayı demodeleştirme riski var mı?

Teknoloji bir bakımdan çok önemli. Çünkü bütün şarkıları anında dinleme şansımız var. Eskiden bir eseri dinlemek için uzun süre beklerdik. Teknolojinin sanata katkılarını yadsımamız söz konusu değil. Operanın demodeleşeceğini sanmıyorum.

Peki yılda kaç temsil çalışıyorsunuz?

Süreyya Operası’nda haftanın 3-4 günü temsil oluyor. n

Gençlere operayı tavsiye eder misiniz?

Ben gençlere her türlü sanatla uğraşmalarını tavsiye ederim. Resim, müzik, heykel, opera... Ne olursa. Çünkü sanat ergenlik dönemindeki çocukların yetişmesinde ve yatışmasında çok önemli bir unsurdur. Ayrıca sanat en önemli barış aracıdır. Dünyamızı güzelleştirmek, daha da yaşanabilir bir yer haline getirmek için sanattan daha önemli bir unsur var mıdır? Elbette ki spor da öyle.

Çocuklarınız sanatla uğraşıyor mu?

İki çocuğum var. Küçük yaşlardan itibaren opera izlemeye başladılar. Oğlum metal müzikle uğraşıyor ama önce piyano öğrendi. Sonra elektro gitar ve bateri. Kızım da çok yetenekli. Belki ileride opera şarkıcısı olur. Hayalim oğlumun orkestra şefi olmasıydı. Yönlendirmek istedim ama baskı da yapmadım. Sonuçta yine müzikle uğraşıyor.

"TEMSİLLER ÇOK MALİYETLİ"

Peki neden Türk Operası dünyaya açılamıyor?

Devlet elinden geleni yapıyor fakat belki maddi imkânsızlıklar ve sponsor eksiklikleri nedeniyle dünyaya açılamıyoruz. Daha çok sponsorlara ihtiyacımız var. Çünkü temsillerin maliyeti yüksek. Dünyanın hiçbir yerinde devlet desteksiz bir kurum yoktur. Her yerde devlet gözetimindedir ama özel şirketlerin de destekleri olur. Çünkü opera kazanç kapısı değildir. Opera bütün sanat dallarını içinde barındırır. İçinde müzik var, resim var, heykel var, bale var. Bunların hepsini barındırıyor. Komple bir sanat dalıdır. Onun için eğitimi de ağırdır.

"İSTANBUL'A 10 OPERA GEREKLİ"

Türkiye’de opera izleyicisi neden azdır?

Avrupa’da birtakım şeyler zamanında kökten oturmuş. Onların kültürleri oradan geliyor. Sonuçta opera bizde ortaya çıkmış bir sanat değil. Bizim de çok güzel sanat müziğimiz, değerli bestecilerimiz var ama opera Avrupa’da ortaya çıktı. Fransızlar opera için çok güzel eserler vermişler. Avrupa’da da opera izleyicisinin çok fazla olduğu sanılmasın. Oradaki opera temsillerinin biletleri aylar öncesinden satışa çıkar, hemen de biter ama Avrupa’nın genelinin opera izlediği düşünülmesin. Orada da belli bir kitle operayı takip ediyor.

İstanbul’da opera binası yeterli sayıda mı?

İstanbul’un nüfusu birçok Avrupa ülkesinden fazla. Bu nedenle opera binalarının yeterli değil. 10 tane opera binası gerek. Emin olun o binalar boşa gitmez. Çok güzel temsiller sahnelenir ve hepsi de dolar.

Diyelim ki 10 sahne daha yapıldı. Yeterince sanatçı var mı?

Kadrolar artırılabilir. Kadro sorunu yaşanmaz. Çünkü birçok gencimiz operayla uğraşıyor. Popüler olmadığı için göz önünde olmamamız bir kadro sıkıntısı yaşanacağı anlamı taşımaz. Bizim bir sorunumuz da yine maddi kaynak sakıntısına bağlı olarak turne. Turne yapabilmemiz ülke tanıtımı için oldukça önemli olur. Şu anda operanın en elzem sorunu maddi kaynaklar üzerinedir.