Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Ahmet Yıldırım: ‘Futbol hayalimdi oyunculuk sevdam oldu’

        Ahmet Yıldırım’ın profesyonel futbol hayatı ciddi bir sakatlık geçirince sona ermiş. Ailesinin teşvikiyle oyunculuğu seçen Yıldırım, çok sevdiği ve eğitimini aldığı oyunculuğun henüz başında, Harald Franklin’in yönettiği Alman-Amerikan ortak yapımı ‘Love and Hate’ adlı sinema filminde başrolü kapmış. Yıldırım, kariyerinin izlediği seyri HT Magazin’e anlattı...

        ■ Hayaliniz futbolcu olmakmış? Neden devam etmeyip mankenlik ve sonrasında da oyunculuğa geçtiniz?

        Evet aileme ve kendime gelecek hazırlamak için kabiliyetli olduğum yönümdü futbol. Gittiğim her takımda aldığım görevleri tam yapmama rağmen her sporcunun korktuğu gibi sakatlık benim de başıma geldi. 3 gol attığım bir maçta bileğim kırıldı ve eskisi gibi olmayacağım söylendi. Ciddi bir ameliyat sonrası spor hayatım bitti. Fakat hayat devam ediyor. En büyük hayalim, artık yalnızca izleyebileceğim ve en fazla halı sahalarda arkadaşlarımla iyi vakit geçirebileceğim bir hobi olarak kaldı. Ailem üzülememem için beni çok destekledi. Modellik ve oyunculuk için de destek verdiler.

        ■ Oyunculuk hikâyeniz nasıl başladı?

        Spor hayatım bittiği için askerliğimi aradan çıkardım. Sonrasında girdiğim her ortamda bu mesleğin içine çekildim. Karşıma iyi insanlar ve oyuncu koçları çıktı. Aldığım eğitimle özgüvenim Ahmet Yıldırım yükseldi. Oyunculuğa karşı müthiş bir ilgim, sevgim oluştu. Oyunculukta kendimi keşfettim, kendimi ifade edebiliyorum. Futbol hayalimdi, oyunculuk sevdam oldu. Kendimi şanslı hissediyorum. Reklam filmlerinde oynadıktan ve bazı dizilerde küçük roller üstlendikten sonra uluslararası bir projede, Herald Franklin’in çektiği ‘Love and Hate’ isimli filmde başrol aldım.

        ‘SENARYODAN ÇOK ETKİLENDİM’

        ■ Filme nasıl dahil oldunuz?

        Gerald karakteri için neden sizi seçmişler? Herald Franklin 5 ülkeden oyuncu kullanmak istemiş ve Türkiye’den beni bulmuş. Teklif geldiğinde düşünmeden “Evet” dedim.

        ■ Sizi bu filmde en çok ne etkiledi?

        Senaryoyu ilk okuduğumda “Mutlaka içinde olmalıyım” dedim. Gerald aşkı, sevmeyi, aşk için risk almayı seven bir karakter. 3 kadının ona olan tutkusunu sergilemesi de etkileyici. Her erkeğin birden fazla kadını aynı anda sevebileceğini fakat bunun bedelleri olduğunu anlatıyor. Bu da beni heyecanlandırdı.

        ■ Uluslararası bir projede yer almak size neler kattı?

        Yüzlerce kişinin içinden seçilen tek Türk olmak beni onore etti, mesleğin başında özgüvenimi artırdı. Müthiş bir deneyimdi. Ayrıca Türkiye’yi temsil etme gibi bir sorumluluk hissettim. Umarım ülkemi utandırmam.

        'MODELLİK DÖNEMİM UZUN SÜRMEDİ'

        ■ Türkiye’de birçok manken kökenli oyuncu var. Eğitimi neden gerekli gördünüz?

        Benim modellik dönemim çok uzun sürmedi. Dostlarımı kıramadığım için reklam filmleri, afişleri ve iyi defilelerde manken olarak yer aldım. Spor hayatımda hayal kırıklığı yaşadığım için ailemin beni teşvik ettiği yön oyunculuk oldu. Ben de onların yüzünü kara çıkarmamak için oyunculuk derslerine çok önem verdim. Bir yandan da gündüzleri özel bir şirkette çalıştım çünkü eğitimimi alabilmek için paramı kendim kazanmak zorundaydım.

        ■ Türkiye’de bir projeniz var mı?

        Gelen tüm projeleri okuyorum, güzel projeler alıyorum. Senaryo ve yapım olarak kendime uygun bir karakter bulursam hemen kararımı vereceğim.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ