Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Eliz Sakuçoğlu: İyi ki Beran’ın yufka yüreğiyle tanışmışım

        Ece SARUHAN / HABERTURK MAGAZİN

        Eliz Sakuçoğlu, çocukluğumuzdan bu yana dayatılan doğru bilinen yanlışlar, toplum baskısı ve sistemin getirisi olan kalıplaşmalardan sıyrılmak için girdiği ruhsal detoks sürecini HT MAGAZİN’e anlattı. Medyatik güzel, 60 gün boyunca yaralarını sardığını, ruhunda bir bahar temizliği yaptığını açıkladı.

        Eliz Sakuçoğlu bir süre önce 60 günlük bir içsel yolculuğa çıktı ve hayatında bahar temizliği yaptığı bu dönemi Instagram’dan takipçileriyle paylaştı. Başta kendi herkes ve her şeyle barıştığını belirten Sakuçoğlu, “Hayatımla aşk yaşamaya başladım” diyor.

        ‘İyi ki Beran’ın yufka yüreğiyle tanışmışım’

        Instagram’da sevgiliniz Beran Benan’la bir fotoğrafınızın altına “Kendi kendime mutlu olmayı öğrendiğim zamanda evren onu çıkardı karşıma” yazmıştınız. Daha öncekilerden farklı bir aşk mı yaşıyorsunuz?

        İlişkilerimi öncekiler ve şimdiki diye ayırmak yanlış olur çünkü ne yaşadıysam “İyi ki yaşamışım” diyorum. Ama herkes gibi ben de büyüyorum, yenileniyorum, öğreniyorum. Bu birikimler de hayatımın tüm alanlarına olumlu etki ediyor. Şu andaki ilişkimle ilgili sadece şunu söyleyeyim; iyi ki onun yufka yüreğiyle tanışmışım. Çok şey öğretti bana.

        Az sonra okuyacağınız röportaj aracılığıyla tanıştık Eliz Sakuçoğlu’yla... Yüzünde sıfıra yakın bir makyajla oturdu karşıma ve sıfır makyaj bir ruhla... Ben sordum, o bıcır bıcır enerjisiyle anlattı... Anlatırken gözlerinden fışkıran ışıkla günüme iyilik, güzellik kattı... Bakın sohbetimizden yazıya neler yansıdı...

        Kendinizi fiziksel, ruhsal ve zihinsel olarak tazelemek için Instagram’da ‘Eliz’le 60 Gün’ hashtag’iyle paylaştığınız bir süreçten geçtiniz. Neler yaşadınız bu süreçte?

        Ben bize tanınmış yaşama hakkının büyük bir hediye olduğunu düşünenlerdenim. Çocukluğumuzdan itibaren bize dayatılan yanlış doğrulardan, toplum baskısından ve sistemin bizi sokmaya çalıştığı kalıptan sıyrılıp hayatı doyasıya yaşama çabası benimkisi. Bu 60 günlük süreç aslında ruhumu, yaralarımı iyileştirme isteğimle başladı.

        ‘DUVARLARLA KONUŞTUĞUM OLDU’

        Yaralarınızın nedeni neydi?

        O güne kadar kendime çok fazla değer vermediğimin, “Eliz ne ister? Neyi sever, neyi sevmez?” diye sormadığımın farkına vardım. Hayatımı benim doğrularımla yaşamadığımı anladım. Beni benden başkası iyileştiremeyeceği için de içsel yolculuğa çıktım. Hayatımda bahar temizliği yaptım.

        Nasıl bir temizlikti bu?

        Günlerce evden çıkmadım, televizyonu açmadım, telefonu sırf Instagram’daki iletileri paylaşabilmek için kullandım, çevremle tüm bağlantımı kestim. Hayatımdaki ‘hayır’ların bir listesini yaptım, çevremdeki insanları tek tek değerlendirdim. “Kim hayatımda kalmalı, kim gitmeli?” diye düşündüm. Söyleyemediğim için içimde kalanları da bir kenara yazdım çünkü hepsi dışarıya çıkmalıydı, daha fazla içimde tutmak beni yıpratacaktı. Enerjimi aşağı çeken her şeyden, herkesten arındım, hatalarımla yüzleştim, günler geçtikçe hafiflediğimi hissettim.

        Hafiflemeye kadarki kısmı sancılı geçmiş olmalı bu sürecin.

        Öyleydi... Sayfalarca yazdım, duvarlarla konuştuğum oldu. Ağladım, kendi kendime güldüm. Üzerime ne kadar çok yük aldığımı anladım. Yüklerimi azalttıkça hayat daha keyifli olmaya başladı. Başta kendim, herkesle ve her şeyle barıştım. Bir süre sonra her gün şükrederken buldum kendimi. Şu an geldiğim noktada hayatımla ve kendimle son derece barışık, vicdanı rahat, sırf mutlu olmayı yeğleyen bir genç kadınım. Dün hiç yokmuş gibi, geleceğe dair planlar yapmadan sadece hayaller kurarak, bugünü dibine kadar yaşıyorum. Kendimle, hayatımla, yukarıdan aldığım enerjiyle aşk yaşamaya başladım.

        ‘KOÇLUK YAPARSAM BÜYÜ BOZULUR’

        Bu 60 günlük süreçte Instagram’da deneyimlerinizi paylaştığınız takipçilerinizden ne tür geri dönüşler aldınız?

        Ben sadece kendi ruh halimle ilgili paylaşımlarda bulunuyordum. İnsanlar o paylaşımlarda kendilerinden bir şeyler buldu ve benimle beraber bir yola girdiler. Hayata yeniden sarılanlar mı dersiniz, kilo problemlerinden kurtulanlar mı dersiniz, aşk acısıyla hayata küsenlerin tekrar hayatla barışması mı dersiniz... Hepsi vardı, elimden geldiğince hepsine tek tek cevap verdim. Sadece kendi günlük niyetlerimle insanlara bu kadar dokunabilmek benim için büyük bir motivasyon oldu. Bu kadarını hiç ummuyordum, başlangıçta çok şaşırdım, inanamadım. En büyük teşekkürüm takipçilerime, beni ben olduğum için kabul edenlere...

        Bir dönem stil danışmanlığı ve menajerlik yaptınız. Bu geri dönüşlerden sonra kariyerinizde yaşam koçluğuna geçiş söz konusu olabilir mi?

        Menajerlik devam ediyor. Merve’nin (Boluğur) işlerini yürütüyorum. Bana “Mesleğin ne diye?” soracak olursanız, ben hepimizin bu dünyaya bir şeyi iyi yapabilmek için gönderildiğimizi düşünüyorum. Benim okulum hayat okulu, hayattaki görevimse insanları mutlu etmek, onlara güzel enerjiler dağıtmak. Bunu yapmaktan çok mutlu oluyorum ama koçluk yapma gibi bir hayalim yok. Bunun üzerinden para kazanmak istemiyorum çünkü işin içine para girince o büyü bozulur diye düşünüyorum. Ama bazı başka hayallerim var, onları gerçekleştirmek istiyorum.

        Nedir bu hayaller?

        Instagram’da yaptığımın televizyon formatı çok istediğim bir şey, bununla ilgili görüşmelerim de oldu Birçok genç kız ve kadın spor aşkımı örnek alıyorlar. Özellikle üniversitelerde düzenleyeceğim etkinliklerle genç kızlara sporu sevdirmek, onları bu konuda bilinçlendirmek istiyorum.

        ‘OYUNCULUK BANA ÇOK UZAK’

        Oyunculuk teklifleri alıyor musunuz?

        Evet. Oyunculuk, sunuculuk ve jüri üyeliği içim çeşitli teklifler aldım.

        Değerlendirmeyi düşünüyor musunuz oyunculuk tekliflerini?

        Hayatta hiçbir şey hakkında büyük konuşmamak gerekiyor ama hayır. Ben öyle bir yeteneğim olduğunu düşünmüyorum. Ekrana uygun bir yüzüm olduğu düşünülebilir ama oyunculuk bana çok uzak bir şey.

        Türkiye’de seksi kadın dendiğinde akla ilk gelenlerdensiniz. Sizce bir kadını seksi kılan nedir?

        Bence bir insanın vücut hatlarının düzgünlüğü ya da güzel gözleri onu seksi yapmaz. Seksilik insanın yüzüne vuran yaşanmışlıklarıdır, hayata karşı dik duruşudur. Hiçbir destek almadan çocuğunu büyüten bir annenin gücüdür mesela. Bir insanın yüreğinde toplanmış tüm güzelliklerin dışa vuruşudur ve ruhunun tüm zorluklara rağmen meydan okumasıdır. Bir kadını seksi kılan hayatta yaşadığı zorluklara rağmen gülmeyi başarabilmesidir.

        Sporla aranız çok iyi. Peki ya yemek yemekle nasıl?

        Yemek yemekle de çok iyi aram. Bugün varız, yarın olmayabiliriz. Canım simit, cips ya da pizza yemek istiyorsa yiyorum ama ertesi gün dengeliyorum. Aç gezmiyorum, istediğim her şeyi dozunda yiyorum.

        ‘Merve meleksi BİR VARLIK’

        Oyuncu Merve Boluğur’la bu devirde az rastlanacak türden bir dostluğunuz var. Nasıl tarif edersiniz aranızdaki bağı?

        Merve bu hayattaki en büyük şanslarımdan. Birbirimize birer güzel aynayız, onda kendimi görüyorum, olmak istediğim veya olmak istemediğim her şeyin yansıması... Gerçek dostluğun hâlâ mümkün olduğuna beni yeniden inandırdı. O meleksi bir varlık, çok bu dünyadan değil..

        ‘Her günümüz parti tadında OLSUN’

        ‘Doritos Parti Kitabı’nda Didem Soydan ve Başak Dizer’le birlikte eğlenmenin formüllerini paylaştınız. Yarın da bir partiniz var. Nasıl bir parti olacak?

        Doritos’un mottosu “Hayatı dibine kadar yaşa!” Bundan daha pozitif bir motto olabilir mi? Ben her yeni gün tam da bunu yapıyorum ve almaya hazır olanlara bu enerjiyi aşılıyorum. Hayat çok kısa! Bazen çok fazla şeyi dert ediyoruz kendimize halbuki hayat koca bir eğlence, siz yeter ki eğlenmesini bilin. Keşke her günümüzü partı tadında yaşasak, ben öyle yapıyorum. Kitapta da bunu anlatıyoruz. Eğlencenin kitabını yazdık, 21 Aralık’ta da Madeo Karaköy’de âlem parti görecek. Didem dekorasyon, Başak styling, Oben Budak müzik kısmını üstlendi. Ben de dip sos ve detoks kokteylimle özel sunumlar hazırlıyorum.

        Eliz Sakuçoğlu, ‘Doritos Parti Kitabı’ için hayatında ilk defa kostüm giyerek ‘Siyah Kuğu’ oldu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ