Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Soner Arıca: İzleyici bana geldiyse emin ellerdedir

        Ebru AYAZ / HABERTURK MAGAZİN

        ‘Saklı’ adlı yeni single’ıyla adından söz ettiren Soner Arıca, canlı müzik konusunda çok başarılı olduğunu söyledi ve ekledi: “22 yıldır sahnedeyim, 10 yıldır her cumartesi aynı mekândayım. İzleyici bana geldiyse emin ellerdedir

        22 yıldır canlı müzik sektörünün zirvesinde yer alan isimlerden biri olan Soner Arıca’yla buluşup yeni single’ından yeni tiyatro oyununa kadar her şeyi konuştuk...

        ‘Saklı’ adlı yeni single’ınızın klibine sosyal medyada çok olumlu yorumlar var.

        Klip için yönetmen Gökhan Özdemir’le günlerce kafa yorduk. 60 tane klibim var, bu benim için ilk 5’e girer. Yorumların totalinden herkese kaliteli geldiğini anlıyorum. Yükselme lafı çok geçiyor ve aranjöre çok iltifat var. Bu, uzun zamandır az rastladığım bir durum.

        ‘BİZ BÖYLE DURAMAZDIK DESİNLER İSTEDİM’

        Uzun saçlı halinize alışkınız. Klipte saçlarınız kısa. Nedir bu değişime neden olan?

        larımı albüm döneminde imaj değişikliği yapmak için kestirmedim. Hatta “Klipten sonra kesseydin, imaj için değişiklik yapıyor diye düşünülür” diyenler bile oldu. Ama ruh halim bunu istedi, kestirdim.

        Sizin klibe katkılarınız neler oldu?

        En önemlisi psikolojik olarak hiç kimseyi germedim. “Komik olmadan her türlü yeniliği yapalım” dedim. Geçmişimde modellik olduğu için model gibi kamera karşısında durmak bana çok cazip ge-l miyordu. Şarkı da yazdığım için sığınmacı bir taraf olmasın diye düşünüyordum. Ama bu klipte modelliğimi de kullandım.

        Model olmanız bir artı değil mi?

        Evet ama insan pskilojisi enteresan. Şarkı sözü yazdığınız zaman ayrışmak istiyorsunuz. Fiziksel hoşluğu olan herhangi biriyim. Bir sürü harika kız ve çocuk var. Görsellik de olmalı ama şarkı sözü yazarken sürekli o saçı taralı, kıyafeti düzgün adam değilim. Ama “Bu klibin çok fashion durmasını istiyorum” dedim. Hatta “Biz böyle duramazdık” desinler istedim.

        "YALNIZ DEĞİLSİNİZ DİYORUM"

        Neden bunu istediniz?

        Tamamen izleyici ve dinleyici gözüyle yorumluyorum. Bazen çok allanıp pullanmaması gereken birinin çok beğenildiğini görüyorum. Ama o arenada başkaları da var. “Yalnız değilsiniz” diyorum.

        Bir rekabet mi söz konusu bu durumda?

        Rekabeti oraya dayandırmıyorum çünkü çok geçici bir şey olur. Ben onları 20 yaşlarında bıraktım. Bunu yazdığım sözle yaparım. Bir de görsellik göreceli bir kavram. Hollywood yıldızları bile beğenilmeyebiliyor.

        Sizce son zamanlarda yabancı müzik daha mı popüler oldu ?

        Zaman zaman değişik akımlar olur, “Yabancı müzik dinliyorum” diyenlere toplumsal alanda değil, bireysel alanda bakmak lazım, dinliyor mu dinlemiyor mu diye. Ben liseye giderken Türkçe şarkı pek dinlemiyorduk. Ama “Türkçe dinlemiyorum” deyip gizli gizli İbrahim Tatlıses’in ‘Dom Dom Kurşunu’nu dinleyenleri de biliyorum. Bu, geçici bir dönem.

        ‘ÇOK BAŞARILIYIM’

        Uzun yıllardır canlı müzik yapıyorsunuz.

        22 yıldır yapıyorum, 10 yıldır da her cumartesi aynı mekânda yapıyorum. Çok da başarılı olduğumu düşünüyorum. Ben eskiden böyle şeyleri söyleyemiyordum ama sonra dedim ki “İnsan emin olarak yaptığı şeyi söylemeli.” İzleyici bana geldiyse emin ellerdedir. Biz böyle laflar ettiğimizde ayıp, egosantrik algılanıyor. Nasıl avukata gittiğinizde “Adamı ipten alırız” diyorsa, ben de “Tamam sahne bende” diyorum.

        Diyelim sektör bitti. Ne yaparsınız?

        Diyelim ki sahneye çıkacağım hiçbir yer yok. Canlı müzik de bitti. Evime 20 arkadaşımı çağırır şarkı söylerim. Nasıl Metin Zakoğlu insanlara ev tiyatrosu yaptı, herkesi apartman dairesine topladı, ben de yaparım. Mesela internetten müzik dinlenmiyorsa gidip albümümü kendim basıp sokakta dağıtırım.

        "BESTE VERDİĞİM HİÇ KİMSEDEN PARA ALMADIM"

        Bestelerinizi para almadan yeni isimlere veriyormuşsunuz.

        “Besten ne kadar?” deseler dönüp “Diğerleri bestelerini kaça veriyor?” diye sorarım. Yani bende öyle bir kavram olmadı hiç. Bugüne kadar hiç kimseden para almadım. Şarkıcılığına bayıldığım kişiden de almam bugünden sonra.

        ‘Yaşlanmıyoruz çünkü Erol Evgin’ in MÜRİTLERİYİZ’

        İnsanlar bir siz bir de Hakan Peker için “Yaşlanmıyor” diyorlar...

        Yaşlanmıyoruz çünkü Erol Evgin’in müritleriyiz. (Gülüyor) Ben de duyuyorum bunu. Bunun belli otokontrolleri var. Mümkün olduğunca denge içinde olmaya çalışıyorum. Hep böyle kalacağımı düşünüyorum. Etrafımda hiç kimse fark ettirmese, ben de yaşımın ilerlediğini fark etmem.

        Dizi film müzikleri yapmayı düşündünüz mü hiç?

        Çok isterim. Hakkını vererek, sahne sahne düşünerek yapılması gereken bir iş. Bir hikâyenin temel melodisini yapmayı çok isterim. Daha önce yazdığım bir şarkı, film müziği olarak kullanılacak. Sinemayı da çok sevdiğim için bunu iyi yapabileceğimi düşünüyorum.

        Son dönemde dinlerken çok beğendiğiniz bir isim var mı?

        Göksel’in albümünü çok beğendim. Nükhet Duru’nun albümünü de öyle, çok iyi hazırlanmış bir albümdü.

        ‘İlk defa bir oyunda şarkı söyleyeceğim’

        Oyunculuk geçmişiniz de var. Yakında da yeniden bir tiyatro oyunuyla sahnede olacaksınız.

        Oyunculuk deyince kendimi mahcup hissediyorum. İddialı bir laf çünkü. 6 oyun ve 6 farklı karakter oynadım. Usta sayacağımız kişiler kategorisinde olup olmadığımı seyircilere bırakıyorum. Yeni oyunun adı ‘Burasi Orasi midur?’. Şarkıcı olmak için İstanbul’a gelen bir çocuğun hikâyesi. Daha önceki oyunlarda tek şartım şarkı söylememekti. İlk defa burada şarkı söyleyeceğim. Bir de şive yapacağım. 29 Ocak’ta Sefaköy Kültür Merkezi’nde başlıyor.

        Sizin için tiyatro ne anlam ifade ediyor?

        Entelektüel yanı beni çekiyor. Benim için hobi değil ama ciddi hobi diyelim. Yaşam biçimim olmadığı için bir tanım koymam gerekiyor. Ana damar müzik, onlar da yan damarlar diye ifade edilebilir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ