Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Şinasi Yurtsever: 40'ımdan sonra ünlü oldum

        Ufuk Özkan, Fırat Tanış ve Özge Ulusoy’la kamera karşısına geçtiği, cuma günü vizyona giren ‘Geniş Aile 2: Her Türlü’ filmiyle adından söz ettiren Şinasi Yurtsever, HT MAGAZİN ’e konuştu.

        Yapımcı Hakkı ve Büyük Hilmi karakteriyle televizyonda büyük başarı yakalayan ünlü oyuncu, dişiyle tırnağıyla bugünlere geldiğini belirtip ekledi: “Çok sıkıntı çektim ama 40 yaşından sonra ünlü oldum. Geç ünlü olmak güzel bir şey.”

        ‘Sevmediğim hiçbir rolü oynamadım, oynamam’

        Bu hafta vizyona giren ‘Geniş Aile 2: Her Türlü’ adlı iniş çıkışlarınız sizi biraz zorlayabilir. filmde Paçacı karakteriyle sevenlerinin karşısına çıkan Şinasi Yurtsever “Oynadığım rollerle empati kuruyorum” diyor ve ekliyor: “Yakın çevrem bana ‘Aman oğlum, akarken doldur’ diyor ama sevdiğim rolleri oynamak istiyorum. Ne fırsatlar, başroller sunuldu ama sevmediğim hiçbir rolü oynamadım, oynamam”

        CANLANDIRDIĞI Yapımcı Hakkı ve Büyük Hilmi gibi fenomen karakterlere bir yenisini daha ekleyerek Paçacı karakteriyle karşımıza çıkan Şinasi Yurtsever’le ‘Geniş Aile 2: Her Türlü’ filmini, kariyerini, evliliğini ve Beşiktaş aşkını konuştuk. Yurtsever, HT Dokun izleyicileri için de eğlenceli bir şova imza attı.

        ‘Geniş Aile 2: Her Türlü’ye nasıl dahil oldunuz?

        Projede insanların enerjisine bakıyorum. Düğün yemeğimin olduğu gün Ahmet Kayumtu aradı, projeden bahsetti ve konuşmak istedi. “Abi bugün evleniyorum” dedim ama konuştuk. Düğün yemeğinden önce film görüşmesi yaptım. Paçacı’yı anlattığında sevdim. Değişik, şiir okuyan aynı zamanda mafya babası olan, kafası gidip gelen bir karakterdi. Böyle iyi roller her zaman gelmiyor. Yakın çevremin çok sık söylediği ve benim hiç hoşlanmadığım bir şey var: Aman oğlum akarken doldur. Akarken doldurmaktansa sevdiğim rolleri oynamak istiyorum.

        ‘İNSANLARA ŞİİRİ HATIRLATACAK’

        Paçacı’yı ilginç kılan nedir?

        Paçacı Ahmet Selçuk İlkan, Ali Şen, biraz da ben... Karışık bir dondurma oldu. Cevahir, Koyu Bilal ve ekibin belası olacağım. Uzun zamandır karanlık tipler oynamamıştım. En son Uğur Yücel’in ‘Alacakaranlık’ dizisinde psikopat bir adamı canlandırmıştım. Uğur Yücel hep “Çok psikopat bir suratın var” derdi ve hep psikopat rolleri oynatırdı. Sadece sesimle daha değişik bir şey yapmaya çalıştım.

        Daha karikatür bir karakter mi?

        Hangi karakteri oynarsanız oynayın bir tarafının sempatik olması lazım. Karakterin bir tarafı sempatik değilse seyirci onunla bağ kuramıyor. Şimdiye kadar oynadığım rollerin sevilmesinin sebebi buydu. Antikahraman oynasam bile seviliyor. ‘İşler Güçler’de cimri bir yapımcı, ‘Kardeş Payı’nda parayı çok seven bir adamdım, sevildi. Paçacı’da da bunu yaptım. Bu adam kumarhane sahibi, mafya babası olabilir ama seyircinin seveceği bir tarafı olması lazım. Bir insan sadece kötü olamaz. Manyak mafya babasının da yumuşak karnı vardır. Bu adam kötü ama bunun sempatik tarafı ne? Bunlar daha çok ilgimi çekiyor.

        Paçacı’nın yumuşak karnı nedir?

        Paçacı’yı mizahla sevdirmeye çalıştım. Çok gergin bir sahnede adamlara saçma espriler yapıp gülmelerini bekliyor. Onlar da “Yeri mi şimdi bunun?” diye birbirlerine bakıyorlar. Mizah ne kadar karanlık da olsa başka bir kapı açar. Eli kolu bağlı insanlara şiir okuyup “Bakın ne kadar yetenekli bir şairim, zekiyim” diyor. Eskiden şiir diye bir şey vardı. Şimdi şarkı sözleri var, onlar da şiir değil. Paçacı insanlara şiiri hatırlatacaktır.

        ‘EMPATİ YETENEĞİM KUVVETLİ’

        ‘Geniş Aile 2: Her Türlü’yü insanlar neden seyretmeli?

        İyi niyetli, yüksek enerjili, hiç durmayan iyi oyunculukların olduğu bir film izleyecekler.

        ‘Geniş Aile’ senelerdir kendi seyircisi ve dili olan bir iş. Ekibe dahil olmak sizi tedirgin etti mi?

        Onların dillere pelesenk olmuş lafları var. Hepsini bilmiyordum, filmde duydum ve çok güldüm. Dil olarak bir adaptasyon sorunum oldu. Onlar karakterlerine hâkimler. Ben bir yandan karakteri çıkarmaya çalışıyordum bir yandan da onları anlamaya. Ben bu filmde iyi bir konuk oyuncuydum. Hiç sırıtmadım.

        Fenomen karakterleriniz var. Nereden besleniyorsunuz?

        Empati yeteneğim kuvvetli. Oynadığım rollerle de empati kuruyorum. Şimdiye kadar sevmediğim hiçbir rolü oynamadım, oynamam. Ekonomik anlamda ne fırsatlar sunuldu, başroller geldi ama sevmediğim için oynamadım.

        "40'ımdan sonra ünlü oldum"

        Bundan sonra hep komedi mi oynayacaksınız?

        İnsanların bir taraf seçmesi gerekiyor. Ben dram oynadım yine oynarım ama komedide çok mutluyum. Mümkün mertebe komedide devam edeceğim. Çok sıkıntı çektim ama 40 yaşımdan sonra ünlü oldum. Geç ünlü olmak güzel bir şey. Dişimle tırnağımla geldim, o yüzden de sindirdim.

        ‘Komedi benim özgürlük alanım’

        Yıllardır sektördeydiniz ama daha çok dram ağırlıklı işlerde gördük sizi. Komedinin sizin için sıçrama noktası olduğunu söyleyebilir miyiz?

        Bu meslekte bazen canına tak ettiği anlar geliyor. Bir gün “Bütün gemileri yakacağım. Bundan sonra çok güzel oynuyor, minimal oynuyor hikâyelerine girmeden yüksek enerjiyle bütün kurşunlarımı atacağım. Düşük enerjili roller oynamayacağım” dedim. O sırada yapımcı Hakkı’yı oynadım, Selçuk Aydemir de seyirci de beğendi. O gün ipin ucunu bıraktım, bir daha da tutmaya niyetim yok. Engin Günaydın, Binnur Kaya ve Olgun Şimşek bana hep “Çok komik adamsın” diyorlardı. Zaten komik bir adamdım ama arkadaş ortamında yaptığım komediyi işlerde yapmıyordum. Komedinin hareket alanı daha geniş. Komedi benim özgürlük alanım. Bu anlamdaki en büyük şansım da Selçuk Aydemir’dir.

        ‘Duygusalım ama romantik değilim’

        Bu yaz Milano’da evlendiniz. Orada evlenmek sizin mi yoksa eşinizin mi hayaliydi?

        Milano’ya birlikte karar vermişik ama ben bir ara cayar gibi olmuştum. Sonra Togan Gökbakar ve Şahan Gökbakar bizim aklımıza girdiler. İyi ki de Milano’da evlenmişiz. Çok güzel anılarımız oldu. Aileler, arkadaşlar hep birlikte eğlendik. Adamlar bir düğün videosu çekmişler sanki sanat filmi. Sırf düğün filmi için bile Milano’da evlenilir.

        Romantik misiniz? Eşiniz Feriha Kaya’yla evlendikten sonra değiştiniz mi?

        Duygusalım ama romantik değilim. Evlendikten sonra değişmedim. Düşünceliyim, sorumluluk sahibiyim ve eşimi çok seviyorum. Ben çok mutluyum, umarım o da öyledir.

        'Valizleri bırakıp maça koştum'

        Boş zamanlarınızı nasıl geçiriyorsunuz?

        Eşimle yurtdışına çıkmaktan hoşlanıyoruz. En son 10 günlüğüne New York’a gittik.

        Salı akşamı Beşiktaş maçındaydınız. Dönüş biletinizi maça göre mi aldınız?

        Evet hatta ben maçı saat 21.45’te sanıyordum, 20.45’teymiş. Valizleri eve bırakıp maça koştum. Tribünde çok güzel arkadaşlarım var. Napoli deplasmanına bile gittim. Sahadaki ambiyansı seviyorum ama fanatik değilim, düşmanlığım yok.

        Neziha KARTAL / HABERTURK MAGAZİN

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ