Reha Muhtar neden saçlarını uzatıyor?

CNNTURK'te Cengiz Semercioğlu'nun 'Full Ekran' programına konuk olan yılların televizyoncusu Reha Muhtar, televizyon dünyasıyla ilgili değerlendirmeler yaptı.

Şu anda Vatan gazetesinde yazan ve uzun zamandır televizyondan uzak olan Muhtar, 2 Kasım 2002 yılında yapılan seçimlerden sonra, Star TV'de sabaha dek süren seçim haberleriyle ilgili programdan sonra televizyona iş yapmamasının nedenini şöyle aktardı:

"Türkiye'de televizyonların gazeteler gibi olmadığını düşünüyorum. Onu bıraktım ama aslında benim o dönemde televizyon haberlerinden ayrılmamın başka nedenleri de var. AKP ile bağlantılı değildi ama AKP iktidara gelince şunu gördüm. Türkiye'de siyasi iktidarlarla televizyonlar arasında çıkartılan yasayla anormal bağlantılar ve linkler kuruldu. RTÜK çok etkili ve iktidar partisi tarafından önemli ölçüde bürokratlar atanıyor. Muhalefet partisinden daha az oluyor. Böyle bir siyasi yapının içinde çok özgür ve özgün olabileceğini düşünmedim."

TÜRKİYE'DE HAYAT MUHAFAZAKARLAŞTIRILIYOR

Programda Cengiz Semercioğlu, saçlarını arkadan bağlamış olan Reha Muhtar'a saçlarını uzatmasının nedeninin AKP iktidarı olup olmadığını da sordu. Muhtar bu soruyu da şöyle yanıtladı:

"Son zamanlarda hayatın Türkiye'de çok muhafazakar olduğunu, çok muhafazakarlaştırıldığını, çok tek tipleştirildiğini düşünüyorum. Aslında o çok tek tipleştirilen hayata karşı, hayatın renkli olması gerekliliğini savunuyorum ve onu protesto ediyorum. Ama bunu sadece bir partiyle kısıtlamıyorum. Fakat çok muhafazakar bir hayat düzeni kurulmaya çalışılıyor Türkiye'de. Türkiye'deki renkler, bir batı toplumunun, girmeye çalıştığımız AB'nin veya bir Amerikan topluluğunun renkliliğinden çok uzak kalmaya başladı."

BİZ TÜRBANI TARTIŞIRKEN ONLAR GAY'LERİ KONUŞUYOR

Türkiye'de özgürlüğün, son dönemde sıkça tartışılmaya başlanan 'türban' konusuna endekslenmesine de tepki veren Reha Muhtar, "Sanki özgürlük adına Türkiye'deki tek özgürlük, türban tartışmasından ibaret olarak görülmeye başlandı. Türbana özgürlük varsa Türkiye'de özgürlük var olarak algılanıyor. Millet oralarda, gayler biraraya geliyorlar, çocuk evlat ediniyorlar, lezbiyenlerin evlilik hakkı konuşuluyor falan. Dünya öyle yerlerde ki.. Oysa burada sadece ve sadece türbana olan özgürlük olarak algılıyoruz. Böylesine kısıtlı ve nâkıs bir demokrasi gündemini protesto ediyorum. Protesto ettiğim o ama bu sadece bir partiye kısıtlanacak bir şey değil" açıklamasını yaptı.

Reha Muhtar, protest tavrına bir de dövme ekleyip eklemeyeceği ile ilgili soruya da "Dövme yaptırmam, yaptıradabilirim de aslında ama pek yakın görmüyorum şu anda. Saç uzatmak tarihten bu yana varolan bir şeylere protest bir davranış" yanıtını verdi.

DEVLETİN MEDYADA NE İŞİ VAR?

Bir süredir Türk televizyonlarındaki reyting ölçümleriyle ilgili yapılan tartışmalarla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Reha Muhtar, "Reyting, sağlıklı bir şekilde ölçülmüyorsa sonuçta bunu sağlıklı bir şekilde ölçecek yol ve yöntemler vardır. Denetler, ölçtürürsünüz" diyerek meselenin hangi şirketin ölçtüğü olmadığının altını çizerek şöyle konuştu:

"Asıl konu şu; Türkiye'deki siyasi iktidarların televizyon piyasasına da medya yayın piyasasına da girmesidir. Televizyonlara devletin bu kadar elini atmış olması, siyasi iktidarların ya da bütün devletin aygıtlarıyla giriyor olması, o deneklerin de devlet tarafından kontrol ediliyor olması, liberal dünyanın görüşleriyle, Avrupa Birliği'nin görüşleriyle, AB standartlarına uygun şeyler değil. Bizim sivilleşmemiz ve devletin kurumlarından mümkün olduğunca uzaklaşmamız gerekiyor. Bizim sivil toplum örgütlerini kurmamız gerekiyor. Biz herşeye devleti koyuyoruz. Bundan ben çok kaygı duyuyorum."

AGB'Yİ TARTIŞIRKEN DİKKAT EDİN!

Bir süredir AGB tarafından yaptırılan reyting ölçümleriyle ilgili tartışmalar için de televizyoncuları uyaran Reha Muhtar; "Bu AGB ile ilgili tartışmalar öyle bir açıldı ki sanki başka bir şeyin zemini hazırlanmaya çalışılıyor. Maalesef bazı televizyoncu arkadaşlarımız da bu hazırlanan zemine ayak uydurdular ve sürekli reyting sistemi üzerine eleştirilerde bulunuyorlar. Eleştiride bulunmak önemli değil. Başkasını kurarsın veya denetlersin ama başka bir şeyin yolu açılmamalı" değerlendirmesini yaptı.