'Kafamıza asit yağıyor'

'Hayatın İçinden' programının bugünkü konuğu İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi, Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı ve İTÜ Afet Yönetim, Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu'ydu. Programda içinde bulunduğumuz Nisan ayındaki hava değişikliğinden, yağan yağmurdaki asit oranına ve yazın bizi bekleyen hava durumuna kadar birçok konu konuşuldu.

Avrupa'da sanayi üretimi nedeniyle ortaya çıkan maddeler ve radyasyon bulutlarından dolayı oluşan asit yağmurlarını "sessiz bir afet" olarak nitelendiren Kadıoğlu, yağmurların verdiği zararları şu şekilde özetledi: "Yağmurlar içerdikleri sülfirik asit nedeniyle, insanlara zarar verebilir. Kafamıza asit yağıyor. Gölleri etkiliyor, bitki ve balıkların ölmesine neden oluyor, tarihi eserlere çok zarar veriyor. Elma şekeri gibi eriyorlar, taksimdeki atatürk heykeli de bu şekilde eriyor. Korunmak gerek. Öyle eskisi gibi yağmur suyu içilir diyemeyiz, hepsinde asit var."

'NİSANDA YAĞMUR DA YAĞAR KAR DA'

"Nisan'da yağmur yağması çok iyidir" diyen Kadıoğlu, "insanların kafasında belli şablonlar var, aslında 2 mevsim var, diğerleri geçiş dönemi. İklimin değişken bir yapısı vardır.İyi kötü hava olmaz" dedi. Özellikle tarım açısından Nisan yağmurunun önemi hatırlatan Kadıoğlu, "Nisan 2003'te kar yağmıştı, hava değişkenliği bugüne ait birşey değil. Ancak unutmayalım ki yağmur yerine kar yağması susuzluk için çare. Yeraltı suları karla beslenir" dedi.

'YAZIN KAVRULACAĞIZ'

"2010 yılı kadar sıcak olmasa da, bu sene de mevsim normallerinin üstünde bir sıcaklığın bizi beklediğini belirten Kadıoğlu, "Önümüzdeki bahar ve yaz aylarında özellikle Güneydoğu'nun kurak geçmesi bekleniyor. Kuzeyde yağışlar mevsim normallerinde, güneyde ise mevsim normallerinin altında olacak, sıcak ve kurak bir yıl bizi bekliyor, yağmurlara şükretmek gerek" dedi.

'ŞEHİRLER ISIYI YÜKSELTİYOR'

Başbakan'ın iki kıtaya iki şehir yaratma projesinde tehlike gördüğünü söyleyen Kadıoğlu, "göç getirecekse saçma ancak proje, depreme karşı yeniden yapılanma ve şehir içindeki tahrip olmuş gereken binaların yapılması halinde iyi bir uygulama olur. Şehir içinde yeşillikler olur. Aksi takdirde, nüfusla beraber trafik artar hava kirliliği artar ve ısı yükselir" dedi.

'ARABASIZ GÜN İLAN ETMEK GEREK'

Avrupa'daki bilincin Türkiye'ye nazaran daha yüksek olduğunu söyleyen Kadıoğlu, "arabasız gün" gibi önlemlerin Türkiye'de gerçekleşmesi gerektiğini söyledi. Aynı zamanda İTÜ Afet Yönetim Uygulama Merkezi Müdürü olan Kadıoğlu, Türkiye'de afet ile ilgili çalışmalar yapanların bile bunu uygulamadığını belirterek, çalışmaların "cahilce" yapıldığını söyledi. Kadıoğlu ayrıca, İTÜ bünyesinde 12 yıldır Afet Yönetimi Yüksek Lisans programının olduğunu, fakat mezunların devlette iş bulamadığını ve yurtdışına gittiklerini, ancak böyle insanlara ihtiyaç bulunduğunu belirtti.