TV sektörünün oyununu bozacak agalar biziz

Oyuncuları ve dizi sektörünü kendileriyle de dalga geçerek eleştiren üçlü, "Televizyon sektörüne çomak sokup oyunu bozacak agalar bizleriz" diyor

Röportaj: Oya DOĞAN / HT MAGAZİN

Ahmet Kural, Murat Cemcir, Sadi Celil Cengiz... Bu üçlüye dikkat! İddiaya girerim, çok uzun yıllar onları konuşacağız. Neden mi? Çünkü yetenekliler, komikler, mütevazılar ve samimiler... Aslında uzun zamandır gözümüzün önündeler ama onları bir türlü fark edemedik. Senarist ve yönetmen Selçuk Aydemir, önce ‘Üsküdar'a Giderken'le onları bizimle tanıştırdı, ‘Çalgı Çengi'yle fark etmemizi sağladı. Şimdi de ‘İşler Güçler'de "Bugüne kadar neredeydiler?" dememize sebep oluyor. Ahmet, Sadi ve Murat ‘İşler Güçler'de kendi isimleriyle oynuyorlar. Çoğu zaman gerçek mi, yoksa kurgu mu ayırt edemiyoruz. Hem kendileriyle hem de sektörle öylesine dalga geçiyorlar ki, seyirciyi ekrana hapsedip kahkahaya boğuyorlar. Lafı uzatmayacağım. Ben susuyorum ve sözü son haftalarda en çok konuşulan üçlüye bırakıyorum.

- Nereden çıktınız siz?

Ahmet Kural: Murat'la ‘Gazi' dizisinde çalıştık ama hiç tanışamadık.

Murat Cemcir: Kaderde ‘Bir Bulut Olsam'da tanışmak varmış.

Ahmet: Bizi Meral Okay buluşturdu. Murat'la bana hep "Ekranda komedi yönünüzü açığa çıkarmanızı istiyorum" diyordu. Dediğini yaptık ama göremedi. Allah rahmet eylesin ama hâlâ bize desteği olduğunu düşünüyorum.

Murat: Üçümüzü Selçuk Aydemir bir araya getirdi. Birlikte ‘Ramazan Güzeldir' diye bir dizi yaptık. Ahmet ve Sadi'de o diziye konuk oyuncu oldular. Sonrasında da çok iyi arkadaş olduk.

- Sadi, ‘İşler Güçler'de gümrük memuru olduğunun altını çiziyorsun. Bu gerçek mi yoksa kurgu mu?

Sadi Celil Cengiz: 'Benim Sinemalarım' diye bir kısa film sitesi vardı. Orada çektiğimiz filmleri paylaşıyorduk. Selçuk Aydemir'le orada tanıştım ve tüm kısa filmlerinde rol aldım. Daha sonra sektöre kızıp memur olmaya karar veripe KPSS'ye girdim. Kapıkule Sınır Kapısı'na gümrük muayene memuru olarak atandım. Güzel bir hayatım vardı. Bir gün Selçuk arayıp ‘Ramazan Güzeldir'e konuk oyuncu olarak çağırdı. Daha sonra haftada bir günlük çekimin olacak deyip ‘Üsküdar'a Giderken'i teklif etti. O sırada başka bir diziden daha iş geldi. Ben de bu böyle zor olacak diye istifa ettim ve o gün ‘Üsküdar'a Giderken'in biteceğini, diğer dizinin de hiç yayınlanmayacağını öğrendim. (Kahkahalar)

- Peki, siz bugüne kadar nerdeydiniz?

Murat: Bu sektörde olan herkesin bir zamanı vardır. Bazıları o zamanın geldiğini fark etmez. Bazıları da o zaman kendini ortaya koyar. Biz ekranda muadilimizi arıyorduk.

Murat, sen makina mühendisliği okumuşsun...

Murat: Hayır. İki yıllık otomotiv okudum. (Kahkahalar) Benim babam şoför. Ben de eğitimini aldım.

Ahmet: Araba kullanmayı bile bilmez.

Murat: 18 yaşında ehliyet aldım ama dizide sahnem olacak ki, araba kullanayım.

‘Çalgı Çengi'yi 6 günde, 30 bin liraya çektiniz. 60 bin kişi izledi ama sosyal medyada 2 milyon tık aldı. Bu size ne gösterdi?

Murat: Oyunculuk dışında; oyuncu koçluğu, senaristlik, yapım, dublaj gibi alanlarda da çalıştım. Bu sektörde herkesin bir projesi vardır ama kimsenin parası yoktur. Bu nedenle her şey ertelenir. Biz de paramız yokken, minimum maliyetle bir film yaptık, oturmadık. Uzun süre "Acaba bu ülke buna hazır mı?" dedik. Sadece biz mi gülüyoruz diye Ankara'da tüm sinema salonlarının çıkışına gittik. İnsanları gülerek çıkarken görünce rahatladık. Çünkü geleneksel komedinin yapısı belli. Başka bir şey yaptığınızda seyircinin ezberini bozuyorsunuz. Ama ‘Çalgı Çengi'den sonra biz Ankara'da yürüyemez olduk. Hatta korsancı arkadaşlar bizi bulup "Abi, filmin ikincisi için 50 bin lira veririz" dediler. (Kahkahalar)

Ekrana hâkim olan bu geleneksel komedi anlayışı nedir?

Murat: Seyirci dolma sararken, sohbet ederken de dizi izleyecek. Seyircinin zekâsını küçümseyen bir anlayış var. Aynı espriyi üç kez tekrarlamak hâkim ekranda. Ama ‘İşler Güçler'de insanlardan "O kadar fazla espri yapılıyor ki, yerimizden kalkamıyoruz" eleştirilerini aldık.

- Çalgı Çengi 2' ne zaman gelecek?

Ahmet: Ekimde çekecektik ama ben ayağımı kırınca erteledik. Araya da ‘İşler Güçler' dizisi girdi. Bu dizide de üç adamın bağımsız film yapma hikâyesini anlattığımız için cevabı dizide vereceğiz.

Peki, ‘İşler Güçler' nasıl doğdu?

Murat: ‘Üsküdar'a Giderken' bittikten sonra Selçuk Aydemir "Bir projem var. Hepinizi kendi isminizle kullanacağım. Ne dersiniz?" dedi. Selçuk kadar yetenekli bir senarist ve yönetmen bana diyor ki, "Senin üzerine proje yapıp televizyon sektörünü anlatacağım. 13 bölüm senaryom hazır. Bir bölümde pilot çekeceğiz." Oyuncular iyi. Türkiye'de ilk kez karakterler kendi isimleriyle oynuyorlar. Ben öpüp başımın üzerine koyarım.

Ama projeyi kabul ettirmekte biraz zorlandınız galiba...

Murat: Selçuk, bir sürü yapımcı ve kanalla görüştü ama kimse yapmak istemedi. Ona "Ahmet, Murat ve Sadi star değil" demişler. Ama Limon Yapım bize inandı. Hayri Aslan bize güvendi ve Star TV'de arkamızda durdu.

"Star değilsiniz" denmesi canınızı acıtmıyor mu?

Murat: Sonunda Selçuk'u kızdırdılar ve "Alın size star dedi. (Kahkahalar)

Ahmet: Bizim star olma derdimiz yok.

Murat: Oyuncu seçimleri Türkiye'de şöyle yapılır aga. Bu rolü arkadaşımız oynasın, başrolü reytingi olan star alsın. Ama Selçuk başka bir şey yaptı. Bizi hep aynı karakterlerde oynatmadı. Hani "Ben bu işi bozarım aga" derler ya, işte televizyon sektörüne çomak sokup oyunu bozacak agalar da bizleriz. Bu ekibin patronu da Selçuk Aydemir.

Türkiye'de bölüm başı

80 bin lira alan oyuncular var

- Dizide Tom Cruise'un üç tane mimiği var ama boş zamanlarında kendi geliştiriyor. Üç tane adası var. Bizim sanatçılar cami altında oturuyor eleştirinizde çuvaldızı kendinize batırdınız mı?

Ahmet: Biz de gidip oturuyoruz. O eleştiriyi tabii ki kendimize de yaptık. Ama Türkiye'de de çok ciddi paralar kazanan starlar var. Ada satmıyorlar yoksa alacağız. (Kahkahakar)

Sadi: Rakam ver Ahmet...

Ahmet: Bölüm başı 70-80 bin liraya oynayan arkadaşlar var.

Murat: 70 çarpı 4, 280 bin para yapar ayda.

Ahmet: Ada olsa alacak.

Sadi: Faize koysa iyi para eder.

Murat: Ama faiz haram. (Kahkahalar)

ÜÇ ERKEK HİKAYESİ DE İZLENİYORMUŞ

- ‘İşler Güçler' neden bu kadar sevildi?

Murat: Endüstriyel bir iş yapıyorsanız, içinde aşk, kadın hikâyesi, güzel kadınlar ve erkekler olmak zorunda. İçimizde en yakışıklı adam Ahmet. İkimizi toplasan bir Ahmet etmez. Ama bu dizide iki adam bir kadında olabilirdi. İsim vermiyorum ki, hangimizin olmayacağı belli olmasın. (Kahkahalar) İşler Güçler üç erkeğin hikâyesi... İzleniyormuş işte. Olmaz diye bir şey yokmuş. Yeter ki, arkanızda duran bir yapımcı ve kanalınız olsun. Tabii ki; sadece biz değiliz. Ceren Moray, Burak Satıbol, Şinasi Yurtsever, Yılmaz Gruda, Melike Emiroğlu, Yeliz Şar, Nazlı Tosunoğlu'la iyi bir iş çıkarabiliyoruz.

Sadi: Dizilerde bugüne kadar gerçek hayatlardan hikâyeler ödünç alıp onları afişe ettiler. İlk defa bir dizi sektörün perde arkasını anlatıyor. Bunu bilmek seyircinin hakkıydı. Her akşam dizi izliyorlar ve çok güzel adamlar, evler, kadınlar, masalsı aşklar izlediler. Biz iddiasız, sıradan ve hayatın içinden bir hikâye anlatıyoruz.