Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Medya Diziler Kadir Doğulu röportaj, fatih harbiyedeki macit kim

        RÖP: Müge BAYRAMOĞLU

        Neden bu projenin içinde bulunmak istedin?

        Bu zamana kadar hayata yeni başlayan üniversite ya da lise öğrencisini canlandırdım. Hayatı yeni tanıyan karakterlerdi. Macit hayatı bilen genç bir iş adamıydı. Hikâye ve oyuncular da şekillendikçe tercihim bu yönde oldu.

        Bu sezon 'Fatih Harbiye'yle birlikte bir kaç tane daha uyarlama dizi izledik. Sizin projenizin diğerlerinden farkı nedir?

        Bu işlerden çok anlamam ama eğer yanlış bilmiyorsam aynı anda giren ama tutan bir kaç işten biriyiz. Her iş bittiğinde üzülüyorum. Çünkü her işin içinde bir emek var. Demek biz bunları becerebilen yapımlardan biriyiz. İyi analiz edilmiş bir iş 'Fatih Harbiye'.

        Macit'le ortak yönleriniz var mı?

        Hayatta, aşkta, sosyal ilişkilerde kesişen şeyler var tabi ki. Sanırım ben Macit'e göre daha tempolu ve kontrolü seven bir adamım.

        İlerleyen bölümlerde Neriman'la neler olacak?

        Hep şunu söylüyorum, Türk dizi sektöründe sevenler çok çabuk kavuşamıyor, kavuşsa da çok uzun sürmüyor. Şuan çok çalkantılı bir dönemden geçiyorlar. Sanırım bu bir süre daha böyle gidecek. Senaristlerimiz ters köşeye yatırmayı seviyor. Umarım mutlu sonla biter ama mutlu sona kadar inişli çıkışlı bir dönem seyircilerimizi bekliyor.

        Pis Yedili'de ki karakterin halktan biri çok sevilen bir karakterdi...

        Hâlâ daha Paşa ya da Güney diye seslenenler oluyor. Anlatılamaz, tarif edilemez bir duygu. Allah onları başımdan eksik etmesin. Televizyon aracılığıyla insanların evine giriyorsunuz ve onların kardeşi, ağabeyi, arkadaşları oluyorsunuz. Hiç bir zaman bu ilgiden sıkılmayacağıma eminim.

        'Sözüm ikinci sezona kadardı'

        Pis Yedili'den ayrıldıktan sonra gerek medyada, gerek biz oyuncuların içinde "Kadir Pis Yedili'yi yarı yolda bıraktı" diye şeyler söylendi. Bunlar hakkında söylemek istediğin bir şeyler var mı?

        Bu konu hakkında çok konuştum. Pis Yedili' yle anlaşırken ben 'Bayrampaşalı' karakterini çok sevdim. Bu karakter öğrenci, öğretmen ya da avukat olsa yine sevecektim. Bu tek taraflı bir şey değildi. Gidişimi anlatırken sevdiklerime, aynen şöyle anlattım. "Bir memur çocuğu babasının tayini çıktığında okulundan, arkadaşlarından mahallesinden severek ayrılıyor ve buna mecbur kalıyorsunuz. Bunlar insanın elinde olmayan, hayatın getirtiği şeylerdir." Benim sözüm ikinci sezona kadardı ve bunu yerine getirdim. Karşılıklı olarak bazı şeylerden memnun değildik ve çözümünü bulamadık, buna zorunda bırakıldım. Canlandırdığım karakterden sıkılma gibi bir şey asla söz konusu olmadı. Benim önümde üç ayrı iş vardı. Biri de Fatih Harbiye' ydi. 'Pis Yedili' den ayrıldıktan sonra ben bu işi kabul ettim. Başka bir işte olabilirdi. Tutmasaydı yoluma bakardım, beni yıldırmazdı. Beni sevenler beni bırakmadığı sürece bu işi bırakmak gibi bir niyetim yok. Pis Yedili'yi, Fatih Harbiye için bırakmadım. Orada inanılmaz dostluklar edindim. Allah onların da yolunu açık etsin.

        İnanılmaz bir hayran kitlen var. Enterasan bir şey yaşadığın oldu mu?

        Zaman zaman korku sınırlarına ulaşan endişelerim oluyor. Tanımadığın bir insanın duygularını kestiremeyince tabi ki çekindiğin oluyor. Bunlar binde bir olan şeyler. Bir defa böyle bir şey yaşadım ve bitti. Genel olarak çok keyifli bir paylaşımımız var. Güzel hediyelere, güzel notlara boğdular beni. Yapım şirketine devamlı hediyeler gönderiyorlar. Onun dışında sosyal medyadan tatlı tatlı taciz edildiğim oluyor ama bundan hiçbir zaman rahatsızlık duymadım.

        Hakkında pek bilmediğimiz, bizi şaşırtabilecek bir şey var mı?

        Hiç düşünmedim (gülüyor). Suyu şişeden içmeyi çok severim mesela. Sanırım insanların ağlamasına dayanamıyorum. Ama bu sevmiyorum demek değil. Sadece biri ağlayınca ben de dayanamıyorum, içim acıyor.

        Hayatta asla yapmam dediğin bir şey var mı?

        Bir karakter için gerekmiyorsa asla streç olan bir şey giymem.

        Peki hayatta en çok sana huzur veren şey ne?

        Adrenalin yapmayı çok seviyorum. Ama bu araba ya da motorla hız yapacağım anlamına gelmiyor. Onun yerine bungee jumping yapıyorum mesela. Arabayla uzun yol yapmayı çok seviyorum.

        'Aşkı tokat gibi anlarsın'

        Batıl inançların var mıdır?

        İnançlı bir adamımdır ama batıl inançlarım yoktur.

        Kalabalık bir ailede büyümüşsün. Beş kardeşsiniz, hiç kavga eder miydiniz?

        Olmaz olur mu? Ağabeğim Kemal'le yaş farkımız çok azdır ve çok kavga ederdik. Kavga eder eder barışırdık. Küçük yaşta olgunluğa ulaşabildik ve çok uzun sürmedi. Daha sonralarında dayanışmayı öğrendik.

        Aşık olduğunu nasıl anlarsın?

        Valla tokat gibi anlıyorsun. Aşık olan bilir. Aşık olduğun kişiyi görmeyi bırak düşündüğünde kalp ritmininden, kanın çekilişinden... Çok tarif edilir bir şey değil ama tokat gibi geliyor.

        Peki bu aralar aşık mısın?

        Bu konuları konuşmayı pek tercih etmiyorum. Hiç kimseye bu konuyla ilgili bir şey söylemedim. Özel hayatını gözü önünde yaşayan bir insan olmayı Hiçbir zaman tercih etmedim.

        İlk aşkını hatırlıyor musun?

        Hatırlıyorum, sanırım 9 yaşındaydım. İlk başlarda platonikti sonralarında karşılıklı oldu. Çok da uzun sürdü, liseye kadar. Sonra memleketten taşınmasıyla son buldu.

        Olmazsa olmaz bir takıntın var mı?

        Kendi evimde uyumak. Neler olursa olsun kendi evimde uyumak isterim. Mesela otelleri pek sevmem.

        Gastronomi okuyordun. Okul ne durumda gidiyor?

        Beni kovmazlarsa devam edeceğim (gülüyor). Okan Üniversitesine sevgilerimi saygılarımı gönderiyorum (gülüyor). Dondurmak zorunda kaldım, çünkü bu yıl iki tane işin içinde bulunuyorum.

        'Profesyonel destek alıyorum'

        Hayatında bir çok aşama ve standartı görmüş bir insansın. Kendini şımarmış hissettin mi hiç?

        Son zamanlarda şunu düşünür oldum, yorulmuyorum. Biraz yüzüm asıldığında hemen insanlar anlıyor. İşimi severek yapıyorum. Hayatımın mesleğini bulmuşum. Hayatımın mesleğini yaparken, hem para kazanıyorum hem de beni seven insanları kazanıyorum. Bunun tarifi yok. Bunların getirisi şöhret, ün. Tabi bu çok kaygan bir zemin iyi sindirmek gerekiyor. Nereden geldiğimi, ne işler yaptığımı, hayata tutunabilmek için nasıl çabaladığımı biliyorum. Bunun bilincinde gidip, o kaygan zeminin farkına varabilirsen ve insanların neden seni sevdiğini anlayabilirsen aynı mütevazilikde yoluna devam edebilirsin. Bununla idare edebilmek için zaman zaman profesyonel destek de alıyorum. Fikrine, aklına güvendiğim insanlardan da akıl alıyorum.

        Yolun daha çok başındasın. Hayatının sonuna kadar oyuncu mu olmak istiyorsun ya da başka bir şey için yatırım yapıyor musun? Daha öncelerinden bir işletmecilik geçmişin var. Buna dair bir hayalin var mı?

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ