Dünyanın en değerli kuşu

HABERTURK.COM

Fotoğraflar: Merve Çay

O küçük, mavi kuş koca ülkenin itibarını yerle bir ediyor.

Cik’lerini bastırmaya çalıştıkça, Türkiye anakronizmin dibine vuruyor.

Onu yasaklamaya çalışmanın, içinde yaşadığımız zaman dilimine külliyen uyumsuz olduğu anlaşılmaz bir biçimde kabul edilemiyor.

Başbakan’ın “kökünü kazıyacağız” dediği Twitter'a yönelik engelleme işe yaramayınca, Google DNS'leri ve diğerleri engellendi.

Ve Türkiye, Google DNS'lerini engelleyen ilk ülke oldu.

Bu, toptan internet yasağı anlamına gelen bir karar.

Elbette uygulanabilir değil ama yapmaya çalıştıkları bu.

“Kontrol edemiyoruz o zaman toptan kapatırız” diyorlar.

Gel gör ki o kuşun sesi, emirle, talimatla kesilmiyor.

Biraz özgürlüğüne düşkün bir yapısı var.

Mizaç işte, naparsınız…

Bu kadar absürt bir işe kalkışınca, “yol arkadaşı” Cumhurbaşkanı bile dümeni Twitter’a kırıyor.

Yolda kalmaya devam etmeye çalışan İbrahim Tatlıses ise dahiyane bir fikirle “Twitter’ın kapatılmasını çok doğru buluyorum” sözlerini Hotspot Shield’den bağlanıp Twitter’dan yayınlıyor.

Mevcut durum, hiçbir caps’in rekabet edemeyeceği kadar komik.

Ama gerçeğin vahameti o kadar trajik ki kimsenin gülme lüksü yok.

O yüzden, dünyanın en değerli kuşu özgürlüğüne kavuşuncaya kadar, en komik esprileri, en yaratıcı caps’leri fav’layın.

Onu kafesten çıkarınca onunla birlikte güleriz.

Nasıl olsa fazla uzun sürmeyecek.

Zira bu ülke kimsenin babasının malı değil.

İçinde yaşayanlar da kimsenin kulu kölesi değil.

Hala “Ne istediniz de yapamadınız” diye soranlar var.

Bu sorunun miyadı doldu.

Evet, isteyen istediğini yapıyor ve isteyen istediğini söylüyor.

Çünkü kimse izin istemiyor.

İstenilen şey evrensel kanunlarla belirlenmiş kriterlere göre suç olmadıkça, istediğini yapmak, haktır.

Ve hak “verilmez,” zaten vardır.

Engellemeye çalışan olursa, o zaman “alınır.”

Şimdi internet girişimcisi Serkan İnci’yle Twitter geri dönene kadar yerine bakan Mivitır’ı konuşacağız; risklerini ve yollarını…

Erdoğan dün Kocaeli’nde konuşurken yine “Bu 'tweet'i biz kapatacağız. Malum medya bize saldırıyor. Neymiş, 'özgürlüklere tahammülsüzlükmüş.' Kim olursa olsun dinlemiyorum, dünya karşımıza dikilse ülkemin güvenliğini tehdit eden her saldırıya karşı tedbir almak durumundayım” dedi. Ülkenin güvenliği tehdit altında mı?

Evet. Ancak durum Başbakan’ın söylediği gibi değil. Asıl tehlike yasaklama sebebiyle ve büyük. Twitter’ı kapatmak ülke güvenliğini dolaylı yoldan tehdit ediyor.

Nasıl?

Biliyorsun ilk olarak Twitter’ın engellenmesi ile başlayan yasal işlemler daha sonra çoğu Türkiye’deki internet kullanıcısının kullanımına alışık olduğu ve mahkeme kararı ile verilen erişim engellerini kolaylıkla aşan DNS’lerin (domain name server) de yasaklanmasına kadar ilerledi.

“ÖFKE VE ÇARESİZLİK YARATTI”

Bu DNS değiştirme olayına eskiden beri alışkanlığımız vardı zaten değil mi?

Evet, zaman zaman Youtube, İnci Sözlük gibi popüler sitelerin yasaklanması yüzünden DNS kullanımına alışıktık. Kullanıcıların bir kısmı, yurtdışı bazlı bazı cinsel içerikli sitelere ulaşmak için de bu yöntemi kullanıyordu. Aslına bakarsan tam da bu sebepten ilk başta, yetkililerin açıklamalarına rağmen Twitter yasağına pek de önem verilmedi.

Hatta alay edildi. Çünkü basit bir domain engellemesi internet kullanıcılarını pek etkilemedi.

İlk iki gün inanılmaz komik espriler, caps’ler döndü. Herkes gülüyordu fakat sonrasında gelen ve çoğu kişinin kullanımında bulunan DNS yasaklamaları öfke ve çaresizlik yarattı. Başlarda sadece google DNS’lerini engelleyen görevliler, sırasıyla Yandex, OpenDNS gibi popüler hizmet veren kuruluşların DNS adreslerini de deaktif ettiler.

“DURUM ÜLKE GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDEN BİR NOKTADA”

Çaresiz mi kaldık gerçekten?

Elbette hayır. Öncelikle Cumhurbaşkanı Gül’ün de ifade ettiği gibi internetin ve bu tip platformların kapatılması kanunenmümkün değil. Bunun dışında zaten dijital olarak da tamamen engelleme diye bir olay mümkün değil.

Peki tehlike bu noktada mı başladı? Diğer kuruluşların da DNS’lerini engellediklerinde yani…

Durum bu noktadan itibaren, çoğunluğun ve özellikle yetkililerin fark etmediği şekilde ülke güvenliğine ve kişisel güvenliğe zarar verecek seviyeye geldi.

Sebebi?

İçeriği güvensiz dosya indirimi!

SON ÜÇ GÜNDE 1 MİLYON KİŞİ HOTSPOT SHIELD İNDİRDİ

Yasağı aşmak için bilgisayar ve telefonlarımıza yüklediğimiz yan uygulamalar mı?

Evet, engeli aşmak isteyen kullanıcılar mobil ve masaüstü aletlerine VPN denilen yine yurtdışı merkezli hizmet araçlarını yüklediler. TunnelBear ve Hotspot Shield bu hizmeti veren popüler kuruluşlardan ikisi ve VPN uygulamalarına göre daha güvenli oldukları söylenebilir.

Kaç kullanıcı indirdi bunları?

Hotspot Shield’in açıklamasına göre, son üç günde yaşananlar ile birlikte programı indiren kullanıcıların sayısı 1 milyonu geçmiş durumda.

“BÜYÜK BİR HACKER’LIK FAALİYETİ OLABİLİR”

Nasıl bir tehlikeden söz ediyoruz tam olarak?

Herkes yakın zamanda yaşadığımız şu olayı hatırlar, yabancı hacker grupları, özellikle Anonymous, Türkiye devletinin sitelerine saldırılarda bulunuyor ve bu saldırılar ile devlete ait internet sitelerine ulaşım engelleniyordu. Bu saldırıyı gerçekleştirme yöntemi DDOS. Saldırılar, çoğu internet kullanıcısının farkında olmadığı mini yazılımlar sayesinde gerçekleştiriliyor.

DDOS ne demek?

DDOS, hacker’ların kullandığı bir saldırı çeşidi. Hacker gruplar ellerinde bulundurdukları zararlı yazılımları insanların bilgisayarına çeşitli yollarla yüklüyorlar. Bu sayede saldırılmak istenen sitenin veri tabanı, yüklü trafik yönlendirilmeleriyle kilitleniyor.

Ben Hotspot Shield’le erişim sağlıyorum mesela, şimdi telefon ve bilgisayarımda o DDOS’lardan olabilir mi?

Hayır, seni muhtemel DDOS saldırılar için kullanabilirler. Yani Başbakan’ın dediği robot lobisi böylece gerçeğe döner. Sen robot olursun ve haberin olmadan senin şahsi bilgilerinle saldırı gerçekleşebilir. Bir bakarsın, eve mahkeme kağıdı gelir…

Bu gerçekten bir risk mi?

Mobil cihazlarda bu tuzağa düşmek zor ama masa üstü bilgisayarlarda oran çok yüksek. Son günlerde yaşananlar, yüzbinlerce insanın ne olduğu belirsiz hacker gruplarına birer sanal android olmasına sebep oldu. Bu yüzden devlet görevlilerinin çok dikkatli olması gerekli. Tabii internet engelini aşmaya çalışan kullanıcıların da… Önümüzdeki günlerde Türkiye’de büyük bir hacker’lık faaliyeti olması olası çünkü internet kullanıcıları inanılmaz boyutlarda içeriği belli olmayan dosya indirdi.

“BANKA BİLGİLERİ, ŞİFRELER, FOTOĞRAFLAR TEHLİKEDE”

Banka şifreleri, e-mailler gibi bilgilerde mi tehlikede?

Programları indiren kullanıcıların banka bilgileri, e-mail, sosyal medya hesap şifreleri de tehlikede, evet. Ayrıca VPN hizmeti veren bu tür firmaların kazanç yolları olarak, kullanıcı bilgilerini el altından pazarladığı da internette dolaşan söylentiler arasında.

Fotoğraflar ve dosyalar da tehlikede mi?

Elbette bilgisayarında yüklü olan tüm şahsi bilgilerden bahsediyorum.

E peki ne yapacağız?

“TÜRKİYE KENDİ SOSYAL MEDYASINI YARATMALI”

Öncelikle kullanıcı… Mesela sen ne yapıyorsun?

Ben içinde hiçbir şahsi bilgimin olmadığı eski bir bilgisayara VPN indirdim, onunla Twitter’a giriyorum. Asıl kullandığım bilgisayarımla Twitter’a giremiyorum. Bu en sağlam çözüm. Ama ikinci bir bilgisayarı olmayanların yapması gereken, indirdikleri program ve uygulamaların güvenilirliğine dikkat etmek. Tavsiye aldıkları uygulamaları sözlüklerden aratıp, daha önce kullananların yorumlarını okumak...

Ya hükümet?

Hükümet, sansür veya engellemeyle internet kullanıcılarını güvensiz alternatif yollara girmek zorunda bırakmamalı. Yurtdışı merkezli sosyal paylaşım sitelerinden bu kadar rahatsızlık duyuyorlarsa, Türkiye’deki sosyal medya girişimlerine destek vermeliler. Bu tür sitelerin Türkiye içinden güçlenmesi için çalışanların önünü açmalılar. Elbette özerkliğini ve özgürlüğünü garantileyerek… Çünkü en nihayetinde özgür bir sosyal medya artık önüne geçilemez bir ihtiyaç.