Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Medya Diziler Kösem Sultan, kösem sultan kimdir, kösem sultan dizi, ışıl cinmen röportajı, erhan afyoncu röportaj, erhan afyoncu kösem sultan,Kösem Sultan'ın hayat hikayesi (Kösem Sultan kimdir?) Kösem Sultan'ı kim oynayacak? Kösem Sultan kimdir? Kösem Sultan'ı Beren S

        IŞIL CİNMEN

        icinmen@haberturk.com

        HABERTURK.COM

        Fotoğraflar: Funda Duru

        Dün başladık, bugün devam ediyoruz.

        Osmanlı'nın ve dünyanın gördüğü en güçlü kadınlardan birini, Mahpeyker Kösem Sultan’ı, Prof. Dr. Erhan Afyoncu'dan dinliyoruz.

        Sultan İbrahim’in de tahta çıktığında çocuğu yok değil mi?

        Yok.

        Ama tahta çıktığında 25 yaşında! Neden çocuğu yok?

        O dönemde saraydaki şehzadelerin çocuk sahibi olmalarına izin verilmiyor. 1640’lı yıllarda, devletin en önemli meselesi Sultan İbrahim'in çocuğu olmasıdır. Kösem Sultan onun çocuğu olsun diye çok uğraşıyor. Saraydaki cariye sayısı bu dönem artıyor.

        Sorunu ne? Neden çocuk yapmakta zorlanıyor?

        Uzun süre sarayda hapiste kalan çocuk padişahların bir kısmı kısır. III. Selim, II. Süleyman... Tıbbi olarak araştırılması lazım. Bir kısmının hiç çocuğu olmamış. I. Mahmut mesela...

        Ne zaman çocuğu oldu?

        Macunlar kullanmış, çok cariye çıkmış huzuruna ama geç olmuş çocuğu. İki yılın sonundan itibaren aralarında Hatice Turhan Sultan’ın doğurduğu IV. Mehmet’in de bulunduğu 3’ü erkek 8 çocuğu oldu.

        KENDİ ÇOCUĞUNUN ÖLDÜRÜLMESİNE YARDIM ETTİ

        Kösem Sultan, oğlu İbrahim’in öldürülmesinde etkili oldu mu gerçekten?

        Kösem Sultan, bir süre sonra bu sefer İbrahim tarafından yine saraydan uzaklaştırılıyor. Bunun en büyük sebebi güç çatışması... Kösem Sultan oğlunun bu davranışını hazmedemiyor ve evet, İbrahim'in öldürülmesinde önemli bir rol oynuyor.

        İbrahim nasıl öldürülüyor?

        Tahttan indirildikten sonra boğduruluyor ve Kösem Sultan buna engel olmuyor.

        Ve Turhan Hatice Sultan’ın oğlu, Kösem Sultan’ın torunu IV. Mehmet’in dönemi başlıyor.

        IV. Mehmet, 1648’de 6 yaşında tahta çıktı. Bu da Osmanlı’da bir ilk çünkü teamüllere göre oğlu ölen Valide Sultan, saraydan gönderilir. Fakat ilk defa Kösem Sultan, tüm oğulları ölmesine rağmen sarayda kalmıştır ve ona "Valide-i Muazzama" diye bir makam yaratılmıştır.

        “En büyük valide” gibi...

        Evet, Kösem Sultan yine tahta müdahale etme ve yönetme konusunda etkin olacaktır. Yani üçüncü kez iktidarda söz sahibi olacak. Ancak bu sefer IV. Mehmet’in annesi Hatice Turhan Sultan ve Kösem Sultan arasında üç yıl sürecek bir mücadele başlayacak.

        "KÖSEM SUTAN'I PERDEYLE BOĞDURTTU"

        Turhan Sultan da dişli bir kadın, değil mi?

        Evet, zaten bu mücadele sonunda Hatice Turhan Sultan galip gelecek ve 1651’de Kösem Sultan'ı öldürterek tek başına Valide olacaktır.

        O kadar güçlü bir Sultan’ı yok etmeyi nasıl başarıyor?

        IV. Mehmet tahta çıktıktan bir süre sonra Hatice Turhan Sultan ön plana geçiyor, saray ağalarını kendi tarafına çekiyor ve bunun üzerine çatışma başlıyor. Kösem Sultan, IV. Mehmet'i tahttan indirip yerine validesi daha mülayim olan II. Süleyman'ı çıkartmak istiyor.

        Nasıl yapacaktı bunu?

        IV. Mehmet’i, torununu öldürterek... Askerin saraya baskın yapıp IV. Mehmet'i öldürecekti. Ama Hatice Turhan Sultan, askerden önce davranıyor. Kösem Sultan'ı kendi odasında perdeyle boğdurtarak öldürtüyor.

        Kösem Sultan’ın yandaşları bu olaya ne tepki veriyor?

        Saray içindeki yandaşları aynı gece öldürülüyor. Ancak saray dışında Kösem Sultan’ı destekleyen Yeniçeri ağaları var; onlar Sultan'ın kanını dava etmek için harekete geçiyorlar. Ama valide-i muazzama ölmüş, yapacak, devam ettirilebilecek bir durum yok. Bunu görüp davayı bırakıyorlar ve Hatice Turhan Sultan devletin dizginlerini ele geçiriyor.

        "GÜÇ ZEHİRLENMESİNE UĞRAMAYAN NADİR İNSANLARDAN BİRİ"

        Hatice Turhan Sultan nasıl bir kadın? Yeterince akıllı mı?

        Osmanlı tarihinin en akıllı kadınlarının başında gelir. Hatice Sultan'ın, Kösem Sultan'dan farkı ise güç zehirlenmesine uğramamış olmasıdır.

        Nasıl anlıyoruz bunu?

        Hatice Turhan Sultan, devleti 1656'ya kadar 5 yıl yönetti. Aktif olarak her işe karıştı. Ama bu süreçte devamlı bir arayıştaydı. İyi ve yetkin bir Veziriazam bulup devleti yönetmek istiyordu fakat hiçbir Veziriazam bu yükü taşıyamıyordu.

        Köprülü Mehmet Paşa'ya kadar...

        Evet, Köpürülü Mehmet Paşa’yla beraber bütün meseleler çözülüyor. Hatice Turhan Sultan, ondan sonra 26 yıl devletin siyasi meselelerine karışmıyor. O kadar güçlü olup, devleti bizzat yönetme fırsatı olmasına rağmen, yönetmeyi bilmesine rağmen karışmayıp uzak kaldı. Güç elindeyken bırakan kişiyi pek görmezsiniz; ama o bunu yapabilen nadir kişilerden bir tanesidir.

        Peki tüm o dönemde ne yaptı?

        Yeni Camii'yi bitirdi, Çanakkale Boğazı'nda kaleler yaptırarak güvenliği sağladı. Hayır işleriyle uğraştı.

        Kaç yıl Valide Sultan olarak kaldı?

        Çocuğu çok küçük yaşta tahta geçtiği için 34 yıl Valide Sultan olarak kaldı. Sarayda en uzun süre kalan Valide Sultan o’dur.

        BİR TÜRK KADINI KÖSEM SULTAN OLABİLİR MİYDİ?

        Üç güçlü kadın saydık: Hürrem, Kösem ve Turhan... Hiçbiri Türk ve Müslüman değil. Sonradan Müslüman oluyorlar. Bu gerçek, onların karakterleri üzerinde ne kadar etkili sizce?

        Osmanlı’da etnik kimlikler ön planda değil. Osmanlı padişahları Türk olduklarını biliyor; ama o dönemde din ve mezhep ön planda. Devlet, Alevi Türkmenler yerine Sunni Kürtleri tutuyor mesela...

        Şöyle sorayım: Bir Müslüman/Türk kadın, Kösem Sultan olabilir miydi? Yoksa kültürel itaat bunu engeller miydi?

        Buna cevap veremeyiz, bilemeyiz. Bu kültürde aristokrasi yok. Padişah güçlüyse devlet güçlüdür. Bunu sağlamaya yönelik bir sistem var.

        Yani hanedanın iktidarı riske girmesin diye Türk ve Müslüman ailelerin güçlenmesini engelliyorlar.

        Bürokrasi ve ulema Türktür; ama iktidardan uzak tutuluyorlar. Akrabalık dolayısıyla güçlü ailelerin ortaya çıkmasını istemiyorlar. Kızlarının oğullarının bile iktidar olmasını istemiyorlar. Örneğin kızlarının çocuklarına sancak beyliği vermiyorlar. Osmanlı'da hanedanı devirdiğiniz zaman yerine getireceğiniz başka soylu aile yok. İktidarı paylaşmamak, Osmanlı Devleti'nin uzun süre iktidarda kalmasının sırrıdır.

        Cariyelerin, eğer gözde olmak istiyorlarsa, Müslümanlığa geçmesi şart mıydı?

        II. Murat'ın eşi Mara Hatun Müslüman olmamıştır. Bu şart değil; fakat Müslümanlığa geçmemiş fazla örnek yok.

        MERAK YARATMAK AZ İŞ Mİ?

        Sizce Muhteşem Yüzyıl başarılı bir dizi miydi?

        Çok başarılı bir diziydi. Yurtdışında gittiğim her yerde dizinin etkisini gördüm. Hiç talebim olmadığı halde benim Kanuni Sultan Süleyman ile ilgili yazdığım kitap Romence ve Sırpça'ya çevrildi, yabancı ülkelerde yayımlandı. Romanya'da billboard’larda reklamı yapıldı. Bu merakı yaratmak az iş mi?

        İnsanların tarihe merak duymasını sağlamak mı? Büyük bir iş!

        Evet! İlk defa bir Türk dizisi Batı Avrupa'ya satıldı. İtalya'ya Çin'e kadar gitti. Türkiye'de de eleştiriler oldu ama yine de çok izlenildi.

        "HAREMDE NE OLUP BİTTİĞİNİ KİMSE BİLEMEZ"

        Peki fazla cinsellik içerdiği, haremin erotikleştirildiği yönündeki eleştirilere ne diyorsunuz?

        İnsanların kendi kafasında bir tarih var, bir de dizideki tarih var. Bu uyuşmadığı için çıktı olaylar. Oysa tarihte bilinen her şey dizide var; bilinmeyenler de elbette kurgu olacak ki dizi oluşabilsin.

        Harem kurgusu gibi mi?

        Harem'in içinde ne olup bittiğini kimse bilemez. Bunlar kurgu... Avrupa'da özel ilişkilerle ilgili daha çok bilgi var, burada yok.

        Peki o kıyafetler? Renkler...

        O dönemden kalan kadın kıyafetlerine göre tasarlanmış kıyafetlerdi. Haremdeki kıyafetler kadınlar arasında giyilen kıyafetler... Dışarı çıktıkları zaman örtünüyorlar. Ama renkli çarşaflarla, öyle kara çarşaflar yok.

        Kara çarşaf ne zaman girdi Osmanlı’ya?

        19. yüzyılda girmiştir, yani çok daha sonra... 19. yüzyıldan önce ferace denilen elbiselerle örtünüyorlardı. Önemli olan ne giydikleri değildi; İslam'ın belirlediği ölçüde vücutlarını kapatmaktı.

        DİZİLERE DEĞİL, KİTAPLARA SALDIRIN

        Tarih, diziden öğrenilir mi?

        Öğrenilmez; ama izlemek öğrenme merakını uyandırır. Muhteşem Yüzyıl’la beraber Türkiye'de yarım milyona yakın kitap satıldı, Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan ile ilgili...

        Yani sorun varsa dizilere saldıracağımıza kitaplara saldıralım, değil mi?

        Aynen öyle! Dizileri izleyin ama kitapları da okuyun... Tarihi kutsallaştırdığınız zaman ortaya kaos çıkıyor. Osmanlı, günümüzün Amerikası gibi, dünya siyasetine yön veren bir devletti; Türkiye şu an o güçte değil. Siyasi, askeri ve ekonomik olarak Türkiye o güçte olmadığı için tarihi kutsallaştırıyor ve bugünkü eksiği geçmişten kapamaya çalışıyor. Bu kendimizi rehavete sokmaktan başka bir işe yaramaz; tarihi kutsallaştırmayın!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ