Mehmet Ağar: "Arda Turan, 'Fatih Terim varsa gelmem' demedi"

Habertürk yazarı Fatih Altaylı programın başında, geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Münir Özkul ve Aydın Boysan ile ilgili konuştu. Altaylı şunları söyledi:

"İki farklı şeyden bahsediyoruz. Münir Özkul sanatçı kişiliğiyle, Aydın Boysan da 'yaşamayı seven adam' tipiyle önde. İkisi de gülümseyen insanlar. Nur içinde yatsınlar...

Ben bunların öldüğünü düşünmüyorum. Münir Özkul kaç senedir film çevirmiyor. En az 5 belki 10 senedir evinden hiç çıkmadan hasta yatağında yatıyordu. Peki bizim için onlar yaşıyor muydu? Münir Özkul evinde yatağında yatıyordu, şimdi biraz daha başka bir yerde yatacak ama bizim için bunlar ölmüyor. 'Barış Manço öldü' diyebilir misin? 'Kemal Sunal öldü' diyebilir misin? 'Sadri Alışık öldü' diyebilir misin? 'Zeki Müren öldü' diyebilir misin? Eskiden şöyleydi; sen ne zaman ölürsün, seni tanıyan herkes öldüğü zaman. Şimdi artık seni kuşaklar tanıyor. Kemal Sunal ile biz büyüdük, bizim çocuklarımız büyüdü, şimdi benim arkadaşlarımın torunları büyüyor, seyrediyorlar. Kemal Sunal'ı vatandaşlar sokakta görmüyordu ki. Bu adamlar ölmüyor, bunlar başka türlü varlıklar ve kolay kolay ölecek gibi değiller. Bunlar bizim ulusal kahramanlarımız bir ölçüde, o yüzden de ben bunların öldüğünü düşünmüyorum. Fiziksel varlıkları artık bizle birlikte olmasa bile, çok çok uzun yıllar bizimle beraber yaşamaya devam edecekler. Hababam Sınıfı 100 sene daha gösterilse, 100 sene daha güleriz. 100 sene daha oradaki herkesi hatırlayacağız. O yüzden öldüklerini düşünmüyorum."

Engelli çocukların eve hapsedilmemesi gerektiğini belirten Fatih Altaylı "Haftaya yapacağımız programda karşında engelli biri olarak oturuyor olabilirim, ya da sen. Engelli insan ile engelsiz insan arasındaki fark zaman zaman bir milisaniye. Bunları bir engel, bir ayıp olarak görmemek lazım. Türkiye'de ne yazık ki eğitilmesi gerekenler aslında engellilerden daha fazla, engelli aileleri. Engelli aileleri bunu bir eksiklik, bir utanç kaynağı, kendilerinden kaynaklanan bir hata görerek bu çocukları, ve gençleri hayattan kopartıyorlar. Halbuki bu engelliler ne kadar hayatın içinde olurlarsa, bu engellerle mücadele etme gücünü kazanıyorlar ve bir süre sonra hiç de zannetikleri gibi engelli olmadıklarını görüyorlar. İnsanı insan yapan şey bedeni değil. O yüzden bunların hiçbir utanılacak tarafı yok aileler açısından." ifadelerini kullandı.

Fatih Altaylı, Cenk Tosun'un Beşiktaş'tan Everton'a transferini de değerlendirdi.

Altaylı "Cenk Tosun bir yere gitmeseydi bile annesi ile babası onunla gurur duyardı. Cenk Tosun yürüyemese bile annesi ile babası onunla gurur duyardı.

"CENK TOSUN GALATASARAY'DA OLSA..."

Cenk Tosun konusunda yanıldım. Son programda '20 milyon pound veren varsa bir dakika düşünmesinler, vermesinler' demiştim. Beşiktaş Yönetimi iyi bir pazarlık yaparak başarılı bir satış yaptı. Cenk Tosun açısından da önemli bir başarı. Beşiktaşlılar benimle, 'Sen bu Cenk Tosun Milli Takım düzeyinde değil dedin' diye dalga geçiyorlar. Hep söylüyorum, futbol dinamik bir oyun. Dün Milli Takım düzeyinde olmayabilir, bugün olabilir. Mesela Arda Turan dün 47 milyon Euro'ya Barcelona'ya gitti, bugün bedavaya versen alan yok. Sporda dün var, bugün var, yarın var. Bu transfer meselesiyle ilgili yanıldım. Gururla da söylüyorum, iyi ki de yanılmışım. Böyle bir paraya gitmesi, hem futbolcu için iyi, hem kulübü için önemli bir gelir kaynağı. Bu pazarlığı başarıyla yöneten Beşiktaş'ı da kutlamak lazım. Gayet iyi bir fiyata satmayı becerdiler. Cenk Tosun bu performansını arttırmaya devam ederse, 1 büyük transfer daha yapabilir. Cenk'in yaşı henüz genç. Beşiktaş, Şenol Güneş ile anlaştığı gün burada ne dedik 'Şenol Güneş, Beşiktaş için büyük bir şans. Bursaspor'da futbolculara değer kattı, aynı şeyi şimdi Beşiktaş'ta yapacaktır.' Cenk için de bu bir şans oldu. Cenk Galatasaray'da, Tudor'un veya Riekerink'in elinde olsa ne olurdu? Şu anda Galatasaray'da istenmeyenler arasına kaydedilmiş, ve bedavaya verilecek futbolcular arasında olabilirdi. Ama Beşiktaş'ta Şenol Güneş'in elinde olunca birden bire başka bir şey oldu. Bunlar hep doğru dişlilerin, doğru yerlere oturmasıyla oluyor. Sinan Gümüş yok olmaya doğru gitti, ama Beşiktaş'ta Şenol Güneş'in gelmesiyle oyuncular pırıl pırıl parlamaya başladı. Aynısı Ozan Tufan için de geçerli."

"FİKRET ORMAN'IN AÇIKLAMALARI İLTİFAT AVCILIĞI"

Cenk Tosun'un Everton'a transferi sonrası Fikret Orman'ın yaptığı açıklamalara da değinen Fatih Altaylı "Fikret Orman'ınki biraz iltifat avcılığı... Kıvanç Tatlıtuğ'un gelip 'Ağabey ben de keşke yakışıklı olsam' diyerek 'Yapma Kıvanç çok yakışıklısın' dememizi istemesi gibi bir şey oluyor. Bu önemli bir satış, Coutinho'nun 160 milyon Euro'ya gitmesi, Türkiye'de niye olmasın? Türkiye'de olmaz. Beşiktaş'ın toplam bütçesi kaç para? Coutinho değil. O yüzden bunlar olmaz. Bunlar biraz ülkenin genel değeri, ve ülke futbolunun ortalama değeriyle alakalı. Barcelona'nın Levante maçını seyrettim. Acaba dün akşam Türkiye Ligi maçı olsa, İspanya'da İngiltere'de Fransa'da herhangi birisi aynı keyifle seyreder miydi? Onun karşılığı da işte Coutinho'nun alınabilmesine imkan sağlayan gelirler oluyor." diye konuştu.

Fatih Altaylı, Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş'in basın toplantısındaki açıklamaları için de "Şenol Güneş'in söyledikleri son derece doğru, Beşiktaş iyi oynuyor ama gol atamıyor. Avrupa'da ceza sahasına en fazla orta yapan oyuncu Quaresma, bunlar atılamamış. Niye atılamamış, bu teknik direktörün çözmesi gereken bir sorun. Söylediği her şey doğru. Beşiktaş'ın en iyi futbol oynayan takım olduğu da doğru. Başakşehir de iyi oynuyor ama bence aynı seviyede değil. Ona bakarsak ligin başında da en iyi oynayan takım Galatasaray gibi gözüküyordu. Fenerbahçe sonuç alıyor ama futbolu göze hoş gelmiyor. Futbolda en iyi oynayanın en çok puan topladığı bir jüri sistemiyle oynanmıyor, bu da Şenol Güneş'in şanssızlığı.

"BEŞİKTAŞ, VAN PERSIE'Yİ KİRALAYABİLİR"

Bence Beşiktaş, Fenerbahçe'nin kurtulmak istediği Van Persie'yi kiralayabilir. Çünkü ben Robin van Persie'nin, Şenol Güneş'in elinde yeniden doğma ihtimali olduğunu düşünüyorum. Bedavaya alıyorlarsa alsınlar. Fenerbahçe yılda 5 milyon Euro veriyor, Beşiktaş 'Bunun 500 binini ben vereyim. Bir de ben deneyeyim' desin.

Negredo'yu bu sene pek seyredemedik, geçmişine baktığın zaman oynar gibi duruyor. 2 maçta çok kritik anlarda gol attığını da gördük. Niye oynamasın yani? Beşiktaş'ın Negredo'nun yanına, özellikle uzun boylu bir santrfora ihtiyacı olduğu çok net ortada. Demba Ba'dan pek bir şey çıkacağını zannetmiyorum. Biz ne söylesek boş, çünkü Beşiktaş'ı yönetenler, bizden daha akıllı davrandıklarını geçmiş dönemde yaptıklarıyla gösterdiler. Benim söylediğimden daha doğrusunu yapacaklardır."

Fatih Altaylı, Galatasaray yönetimini ise şu sözlerle eleştirdi "Geçmişteki tüm yönetimleri, transferlerdeki hatalarından dolayı eleştirip bununla ilgili bir rapor hazırlatan Galatasaray Yönetimi, geçmişteki tüm yönetimlere rahmet okutacak şekilde büyük transfer yanlışlıkları yaptı. Alınan ama alınamayan oyuncular, alınan ama federasyona bildirilemeyen oyuncular, alınan ama oynamayan oyuncular... Bir temizlik yapılması gerekiyordu, bunu bugüne kadar zaten niye yapmadılar belli değil. Kadroya almadın diye o oyuncunun maliyetinden kurtulmuyorsun, ona sözleşmesinde yazan parayı vereceksin. Bu aslında yapılmış bir şey değil. Futbolculara değil, Galatasaray'a bir ceza. Galatasaray'a zarar. Ama Fatih Terim'in bir temizlik yapması normal fakat bu temizliğin bir maliyeti var. Fatih Terim de bu temizliği yaptıktan sonra oyuncu almayacak mı? Yeniden para, yeniden zarar. Borç zaten 2 küsür milyar Lira, yürü Allah yürü."

"GALATASARAY YÖNETİMİ, ARDA TURAN'I ALMAMALARININ BİR BEDELİ OLMA İHTİMALİNİ GÖRÜYOR"

Fatih Altaylı, Arda Turan'ın "Fatih Terim varsa gelmem" dediği yönündeki haberler için de "Arda Turan Galatasaray'a gelemesin diye el birliğiyle uğraşıldı, Galatasaray Yönetimi özellikle uğraştı. Orada çirkin olaylar oldu. Galatasaray Yönetimi medyayı manipule ediyor. Çünkü medyayla ilişkilerinde gariplik var Galatasaray'ın. Galatasaray'ın bütün bu işlerini yöneten garip isimler çıktı ortaya. Fenerbahçeli bir spor danışmanı Galatasaray'ın şu anda stratejilerini belirliyor. Başkan danışmanı gibi... Serdar Güzelaydın, Galatasaray Başkanı'nın yönetimine almadığı en önemli adam ama kendisine Sportif A.Ş'yi ve futbolu bağlamak gibi bir söz verdiği söyleniyor. Bunlar nasıl işler? Nasıl bir gazeteci senin medyayla olan ilişkilerini düzenler? Dün gazeteyi açıyorum, Arda Turan Mehmet Ağar'a demiş ki, 'Fatih Terim Galatasaray'da olduğu müddetçe ben Galatasaray'a gelmem.' Birincisi Arda Turan, Mehmet Ağar'a böyle bir şey söylemez çünkü Mehmet Ağar'ın Fatih Terim ile ilişkisini biliyor. Böyle bir şey söylemesi için terbiyesiz olması lazım. Arda pek çok şeydir ama terbiyesiz değildir. Bu servis bir haber. Galatasaray Yönetimi, Arda Turan'ı almıyor. Fakat Arda Turan'ı almamasının bir bedeli olma ihtimalini görüyor, 'Başakşehir veya Beşiktaş'a gider, çok da iyi oynar, şampiyon da yaparsa taraftar döner bize Arda'yı niye kaçırdınız der' diye düşünüyor. Yönetim 'Biz Arda'yı öyle bir noktaya çekelim ki taraftarla sıkıntı yaşasın. Taraftar istedi biz Fatih Terim'i getirdik. Arda, taraftarın istediği Fatih Terim geldiği için gelmiyor. İkisini birden isteyemezsiniz' diyerek meseleyi Arda'nın ve taraftarın üstüne yıkarak işin içinden çıkmaya çalışıyor. Buna kötü bir iletişim denir. Yönetim böyle bir haber sızdırarak, Arda'yı yıpratmak, Arda yarın başarılı olursa yönetimin eleştirilmesini engellemek için böyle bir manipulasyon yapıyor." dedi.

"DURSUN ÖZBEK, 'MAYISTA SEÇİM YAPACAĞIM' DİYEBİLİR"

Galatasaray'da 13-20 Ocak'ta gerçekleşmesi beklenen başkanlık seçimine de değinen Fatih Altaylı "Mustafa Cengiz, Dursun Özbek'in karşısına çıkabilen tek aday. Duygun Ağabey aday olarak çıkacaktı, son dakikada satışa geldi. Burak Elmas da vardı ama onun hazırlığı mayıs ayı içindi. Çünkü profesyonel bir işi vardı ve o işi Galatasaray başkanlığı ile beraber yapması mümkün değildi ve bu tam zamanlı bir iş artık. Kuracağı ekibin de böyle bir takım planlamaları vardı. Ama işlerini halledemediler, herkesin işlerini birilerine devretmesi gerekiyordu. Etik olarak 5 ay başkanlık yapması gerekiyordu, 5 ay sonra tekrar seçime gidecek bir yönetim için bütün bunları yapması kabil değildi. Ama mayıs ayında bir seçim olursa, muhtemelen Burak Elmas gibi başkaları da girecektir. Mustafa Cengiz'in söylediği en önemli iki şey de bu zaten. Birincisi Galatasaray'ın etik değerlerinin dönüştüğü ve Galatasaray'ı bu bölünmüşlükten kurtarmak. Daha da önemlisi, camiada kabul gören lafı 'Mayısta ben zamanında seçim yapacağım' diyor. Muhakkak kendisi de girecektir o seçime ekibiyle beraber ama, esas önemli olan bu. Galatasaray'ın, herkesin hazırlıklarını yaparak gireceği bir seçim yapması gerekiyor. Rakiplere hazırlanması için 1 hafta bırakan bir seçim değil. Mustafa Cengiz'i cesaretinden dolayı tebrik etmek lazım aday olduğu için. Vahim olan nokta şu, Dursun Özbek'in bu seçimi kaybetme tehlikesini gördüğü andan itibaren yapabileceklerinden ben çok korkuyorum. Bir takım isimleri arayıp olmadık teklifler yapabilir. Bugün bazı Galatasaraylılarla görüşüp, 'mayısta seçime git' telkini aldığını ve Mustafa Cengiz'in elinden bu kozu alabilmek için belki 'Ben de mayısta seçim yapacağım' deme ihtimali olduğunu ben söyleyeyim. Der mi, emin değilim.

Tüzüğün neresi açık? Tüzükte seçimler 3 yılda bir yapılır diyor, buna uyuldu mu? Hayır. Uymak zorunda değiliz. Olağanüstü seçim. Yönetimler 3 yıl için seçilir, diyor. Bu da tüzük maddesi mi? Tüzük maddesi. Yine tüzük maddesinde ne diyor, seçimler mayıs ayında yapılır. Bu yönetim, 3 yıl için nasıl seçilecek seçimler mayıs ayında yapılırsa? Seçilemeyecek. Tüzüğün bir maddesi çiğnendi. 3 yıl için seçilirse, 3 sene sonra ocakta seçim yapmak lazım. Tüzüğün bir başka maddesi daha çiğnendi. Yani bu seçimin bu tarihte olmaması gerektiği, ve mayısta yapılması gerektiği, gelen yönetimin de mayısa kadar görevde kalacağı tüzüğün ruhunda çok açık. Kelime olarak belirtilmemiş belki ama ruhta çok açık. Zaten geçmişte Dernekler Masası'nın Galatasaray'a, Ünal Aysal döneminde bununla ilgili yazmış olduğu bir yazı var, o dönem Sedat Doğan tarafından bu yazı sümen altı edilip, böyle bir yanlış içtihat oluşturuldu. Ve bu içtihatın kalıcı hale gelmesini engellemek için, Duygun Yarsuvat bir ara dönem başkanlığı yaparak işi normale çekmeye çalıştı. Dursun Özbek'in verdiği herhangi bir sözün değeri yok, çünkü Dursun Özbek'in sözlerinin tutulmasıyla ilgili bir garanti yok. Bugün böyle diyor, yarın bambaşka bir şey diyor. Seçimi ilan etmeden birkaç gün önce, divanda yaptığı konuşmada 'Yönetimimiz dimdiktir, Galatasaray'ın sorunlarını biliyoruz, çözecek güçteyiz' dedi, 1 hafta sonra seçim kararı açıkladı. O yüzden söylediklerinin çok bir anlam ifade ettiğini düşünmüyorum. 'Abdürrahim Albayrak'a yöneticilik teklif ettim kabul etmedi' dedi, Abdürrahim Albayrak ertesi gün çıktı 'Bana kimse böyle bir teklifte bulunmadı, kimse yalan söylemesin' diye çok açık bir şekilde söyledi." ifadelerini kullandı.

MEHMET AĞAR: "ARDA, 'FATİH TERİM VARSA BEN GELMEM' DEMEDİ"

Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, Spor Saati programına bağlanarak önemli açıklamalar yaptı. Mehmet Ağar "Programınızı devamlı takip ediyorum. Sayın Fatih Altaylı'ya çok teşekkür ediyorum, ben ancak bu kadar doğru izah edebilirdim. Arda Turan dediği gibi bizim evladımız, Galatasaray'ın altyapısından yetişmiş, hepimizin gözü gibi koruması gereken bir adam. Ben bir evlat gibi severim, en ihtiyacımız olduğumuz zamanda adam gibi jestler yapan bir çocuktur. 'İdmana mı gitmiyorsun, nasıl oynamıyorsun' dedim. '4 kilo verdim, fitim. Adam almıyor beni, 3. ligden bir takımla kupa maçı oynuyoruz yine 18'e almıyor' diyor. Arda Turan eninde sonunda Galatasaray'da futbolu bırakacaktır, burada farklı görevler üstlenecektir. Büyük camialardan büyük camialara transfer olanların futbolu hayatının ileri dönemlerinde ne tür sıkıntılara girdiğini, çok sevdiğimiz insanlar olmasına rağmen, Fenerbahçe'de de olsa Galatasaray'da da olsa Beşiktaş'ta da olsa, arzu edilen sıcaklığı görmediğini örnekleriyle anlattım. Yanlış tercihleri ömür boyu karşılarına set çıktı. Sadece ben bunu izah ettim kendisine. Gayet tatlı bir konuşma geçti. Galatasaray camiası her şekilde Arda'yı kucaklamalıdır. Arda, Galatasaray'ın bir değeridir, bizim evladımızdır. Arda Turan'ın 'Fatih Terim varsa ben gelmem' diye bir lafı yoktur. Siz çok güzel tarif ettiniz, Arda terbiyesiz değildir. Öyle bir laf olsa ben de bunun yakışık almayacağını kendisine ifade ederdim. Konuyu benden daha iyi tarif ettiniz." diye konuştu.

"DURSUN ÖZBEK, İYİ BİR YÖNETİM KURMAK İSTEMİYOR"

Fatih Altaylı "Dursun Özbek'in iyi bir yönetim kurması beklenirdi ama başkan olmasına rağmen iyi bir yönetim kuramadı. Galatasaray camiasının anladığı kadarıyla, Dursun Özbek iyi bir yönetim kurmak istemiyor. Yönetiminde güçlü isimler olsun istemiyor. Kardeşi Mehmet Özbek ile yönetmeyi sürdürmek istiyor. Serdar Güzelaydın'a 'Gel Sportif A.Ş'nin başına geç' demiş. Bu, şu an bütün camiada konuşuluyor. Serdar Güzelaydın'ın bu konudaki tecrübesi nedir bilinmiyor. Vatan Gazetesi'nin spor müdürüyle garip bir danışmanlık ilişkisi içerisinde. Fenerbahçeli bir ismin, Galatasaray başkanına danışmanlık yapması ve bunu her yerde çok normal bir şeymiş gibi anlatması da garip bir durum. Tüm bunlar Galatasaray camiasının gözüne battığı için, seçim pek de Dursun Özbek'in zannettiği kadar kolay geçmeyebilir." diyerek başkanlık seçimi öncesi görüşlerini paylaştı.

Başkan adaylarından Mustafa Cengiz'le görüştüğünü de söyleyen Fatih Altaylı "Bir süre önce Mustafa Cengiz ile görüştüm. 'Aday olmazsanız daha iyi olur Mustafa Bey' dedim. O da bana 'Fatih Bey, aday olmamazlık yapamazdım.' dedi. Çünkü bu seçim legal bir seçim olmadığı için, aday olup bu seçime legalite kazandırmanın doğru olmadığını söyledim. O da bana 'Ben minderden kaçtı dedirtmem, ne zaman Galatasaray'da böyle bir durum olursa aday olacağımı söyledim, olmak zorundayım' dedi. Dursun Özbek, Mustafa Cengiz aday olmasaydı 700-800 oyla tekrar seçilirdi. Dursun Özbek'in belli bir oy potansiyeli var, 1500 civarındadır. Dursun Özbek'in Galatasaray geçmişi kısa da olsa, bilinen bir geçmiş haline geldi. Galatasaray'ın alışık olmadığı bir uslup takındı. Galatasaray başkanlarının, Galatasaray divanlarında bir beyefendi gibi konuşmalarına alışkınım. Bir siyasetçi gibi boynuna Galatasaray kaşkolu takmasının bir anlamı yok. Sen zaten kaşkolden daha fazla Galatasaray'ı temsil ediyorsun. Sen Galatasaray'sın, sen Galatasaray başkanı olarak Galatasaray'sın. Arazi satışlarındaki olan bitenler, söylenen bir sürü olur olmaz cümle ve bu cümlelerin asla gerçekleşmeyecek olması, borçlar azalıyor diyerek borçların artması, ilkesiz bir yönetim anlayışı... Bütün bunları üst üste koyduğun zaman çok büyük bir tepki var. Bu tepkiler, Mustafa Cengiz etrafında bu kadar kısa bir zaman içinde toplanır mı? Galatasaray'ı düşünen herkesin gidip tepkisini göstermesi gerektiğini düşünüyorum. Ben seçime gidecek olsam, oyumu Mustafa Cengiz'e veririm. Kendi adıma kararım, seçim günü o alandan uzak durmaktı. Ama açıkçası bu kararımı gözden geçiriyorum, çünkü 'mayısta seçim' çok büyük bir vaat." dedi.

Fatih Altaylı, Fenerbahçe'nin Antalya kampına götürülmeyen Van Persie ve Ozan Tufan ile ilgili olarak "Ben de Volkan Demirel gibi düşünüyorum. Bu adamlara bu paraları verdiyseniz, vermeye devam edecekseniz, bunlardan faydalanmanın yolunu bulmak lazım. Ozan Tufan'ın bu lakayıt tavırları sürüyorsa, Aykut Kocaman'ın söylediklerinde bir haklılık payı vardır ama, hocalarının kulüp yönetimlerinin bu çocukları da bir şekilde düzeltiyor olması lazım. O çocukları evladın gibi görmezsen eğer, orayı yönetmen mümkün değil." diyerek sözlerini noktaladı.