Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Seyahat Mimarisi ile büyüleyen Şehzade Cihangir Camii!

        Bedia Ceylan Güzelce, HT Cumartesi'de Şehzade Cihangir Camii'yi kaleme aldı. Fünikülerden başımı çıkarır çıkarmaz etrafıma bakıyorum. Sabah saatleri. Beşiktaş tarafı kalabalık, trafik sıkışmış. Hiçbir güç beni oraya götüremez. Ters istikamette, Kabataş boyunca uzanan yıkık duvarlara, derme çatma evlerin çatılarına bakarak yürürken binalara kubbe olmuş camiyi fark ediyorum. Yaklaştıkça cephesini görebileceğimi zannederek yürümeye devam ediyorum. Oysa Osmanlı’nın belki de en hassas ruhlu şehzadesi Cihangir’in adıyla bilinen caminin binalar arasında kaybolmuş güzelliğini görmek için ondan olabildiğince uzaklaşmam gerektiğini sonradan anlıyorum.

        REKLAM

        Pürtelaş Mahallesi’nin hemen sonunda, Cihangir Yokuşu’nunbaşındaki Şehzade Cihangir Camii, hüzünlü bir hikayenin mabedi gibi 450 yıldır aynı yerde duruyor. Camiyle ilgili iki farklı anlatım var. İlki, Kanuni Sultan Süleyman’ın 22 yaşındaki oğlu Şehzade Mustafa’yı cellatlarına öldürtmesi sırasında aynı çadırda olan Cihangir’in bir süre sonra üzüntüden yataklara düşmesiyle başlar. Abisinden kısa süre sonra Cihangir de hayatını kaybeder ve Kanuni, iki oğlunu kaybetmenin üzüntüsüyle onlara ebedi mekanlar inşa ettirir. İşte bunlardan biri CihangirCamii’dir. Diğer anlatımsa, şehzade’nin adından gelir. Dünyanın yükünü sırtında taşıyan anlamına gelen Cihangir adı, bu oğula yazılmış bir kaderdir adeta. Kambur doğan ve oldum olası duygusal bir çocuk olan Cihangir, genç yaşta tasadan ölür ve babası onun adına Şehzade Cihangir Camii’ni inşa ettirir.

        CAMİNİN İLK HALİNİ MİMAR SİNAN YAPTI

        Caminin ilk mimarı Mimar Sinan olsa da bugün Sinan’ındönemine ait bir iz görmek mümkün değil. İlk planında kubbesi dört köşeye oturur ve tek minaresi vardır. Mimar Sinan, genç yaşta ölen Cihangir gibi gençler yetişsin diye bir de sibyan mektebi inşa ettiyse de şimdilerde mektepten bir iz kalmamış.

        Bugün iki minareli ve görkemli kubbesi ile mimari açıdan yüksek bir değer taşımasa da içerisindeki kalemişleri dönemin ustalarının elinden çıkma ve görülmeye değer. Ayrıca Hasan Rıza, MehmedTahir ve Mısrizade Ali Rıza Üsküdarî gibi hattatların yazdığı 30’a yakın levha, iç mekanı süslüyor.

        Tüm bunların yanında Şehzade Cihangir Camii, İstanbul’un Boğaz’a en hakim noktalarından birinde olması nedeniyle özel bir konuma sahip. Tarihi Yarımada’dan başlayan panoramik manzarası, Çengelköy’e kadar uzanıyor.

        Tarihi boyunca beş defa yangın geçiren ve son olarak II. Abdülhamid tarafından neredeyse tamamı yeniden inşa ettirilen cami, Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde de kendine yer bulur. Kim bilir, geçirdiği yangınlar belki de üç evladını da genç yaşta kaybeden Kanuni Sultan Süleyman’ın içine düşen ateşten çıkmaktadır...

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ