Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Anne ve Çocuk "Obez gebenin sağlık kontrolü ve doğumu farklı"

        Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Filiz Candan Topuz, kadınlarda vücut ağırlığının yüzde 20-25‘inin yağdan oluştuğunu, bu oranın yüzde 30'un üzerinde olmasının obezite olduğunu söyleyerek şunları kaydetti: “Dünya Sağlık Örgütü obeziteyi sağlığı bozacak kadar vücutta yağ birikmesi olarak tanımlıyor. Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü‘nün tanımına göre vücut ideal ağırlığının yüzde 20'den fazlasının yağ olması durumuna obezite denilmekte. En iyi tanımlama Vücut Kitle Endeksi‘nin (BMI) >30 olması durumu. BMI bir kişinin kilogram olarak ağırlığının metre cinsinden boyunun karesine bölünerek hesaplanır ve bir kişinin fazla kilolu olup olmadığını tanımlarken ortak bir dil kullanılmış olur. Aslında sorun sadece fazla yağ birikmesi değil, bu durumun kardiovasküler ve endokrinolojik sistem üzerine yapmış olduğu olumsuz etkilerin hayatı tehdit edecek durumlara yol açmasıdır. Bunlar kısaca hipertansiyon, koroner arter hastalığı, diayabetes mellitus ve artmış tromboemboli, yani beyine ve akciğere pıhtı atma riskidir. Gebelik fizyolojisi nedeniyle kilo artışıyla giden bir durumdur ve hormonal etki nedeniyle artmış tromboemboli riski vardır."

        REKLAM

        OBEZİTEYE YOL AÇAN FAKTÖRLER

        Obeziteyi etkileyen faktörler olduğunu ifade eden Topuz, “İleri yaşta olmak, kadın olmak, genetik faktörler, bazı hormonal hastalıklar, hareketsiz yaşam, yeme bozuklukları, psikiyatrik hastalıklar ve kortizon kullanımı obezite için risk faktörleridir. Obezitesi olanlar gebe kalmadan önce kilo kontrolü için mutlaka yardım almalıdırlar. Bu kontrol jinekoloji, endokrinoloji, kardiyoloji, diyetisyen ve gerekirse bir psikiyatristin birlikte uyumlu çalışmasıyla sağlanabilir. Günümüzde artık çok yapılan ve başarılı sonuçlar alınan obezite cerrahisi, hayatı tehdit edecek kadar morbid obezitesi olan gebelik planlayan kadınlarda bu tarz çok yönlü bir değerlendirme sonrası önerilebilir“ bilgisini verdi.

        GEBELİK DÖNEMİ BESLENMESİNE DİKKAT!

        Gebe kalmış obez kadınlarda ise artık yapılması gerekenin gebelik boyunca sağlıklı beslenme ve uygun kilo almayı sağlayacak bir yaklaşım olmalı diyen Topuz, şunları vurguladı: “BMI >30 olan bir gebe sadece 9 kilo alarak sağlıklı bir gebelik geçirebilir. Gebeliğin başından itibaren bir diyetisyenle birlikte kilo kontrolü sağlanmalı. Gebe bir kadının ilk üç ayda ek kaloriye ihtiyacı yok. Hiç kilo almayabilir, ama kilo vermesi de istenmez. Her gebe gibi rutin testlerde vitamin mineral eksikliği ve kansızlık varsa tedavisi yapılmalı. Tromboemboli riski açısından varis çorabı ve düşük doz heparin tedavisi özellikle istirahat gerektiren düşük tehlikesi, erken doğum tehlikesi gibi durumlarda başlanmalı. Kardiyovasküler durum bir kardiyoji konsültasyonuyla değerlendirilmeli, vücut yükünün artacağı gebelik süresince kalp yetmezliği, koroner arter hastalığı, kardiyak aritmiler açısından değerlendirilmeli. Hipertansiyon varsa kontrol altına alınmalı ve gebelikte anne bebek açısından büyük risk oluşturan preeklampsi-gebelik zehirlenmesi açısından yakın takip edilmeli. Gestasyonel diyabet, çoğu prediyabet dönemindeki, insulin direnci olan obez gebeler için çoğu zaman kaçınılmaz. Bu nedenle gebeliğin ilk üç ayında şekere mutlak bakılmalı, hatta tarama testinden ziyade ilk tercih olarak 75 gr OGTT yapılarak risk saptanmalı, gerekirse insulin başlanmalı.“

        REKLAM

        OBEZ GEBENİN DOĞUMU ÖZEL

        Obezitesi olan bir gebenin doğumunun da özel olduğunu ifade eden Topuz, “Normal doğumlar açısından engel oluşturan, her gebe için geçerli olan risk faktörlerinin yanı sıra obez olan gebelerde ayrıca omuz takılma riski daha fazla. Bebeğin kilosu normal olsa bile anne kilolu ise zor bir doğum beklenir. Gestasyonel diyabeti olan gebelerde 4000 gram ve üzeri bebek doğurma riski yüksek. Bu nedenle doğum travayının yakın takibi ayrıca özellik gösterir. Uzun süren travay ve acil sezeryan durumlarında mutlaka tromboemboli-akciğer ve beyne pıhtı atma riski için koruyucu tedbirler alınmalı. İri bebek ve annenin obezitesi sezaryen oranını artırır. Cilt altı yağ dokusu fazla olan obez gebeler yara enfeksiyonu ve yağ nekrozu açısından sezaryen olduklarında risk taşırlar. Özetle obezitesi olan bir gebenin hem gebelik takibi hem doğumu risklidir ve özellik gösterir. Bu nedenle yenidoğan yoğun bakım şartları sağlanmış tersiyer merkezlerde doğum önerilir“ dedi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ