Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik 40 idam kararı için de pişman değilim

        12 Eylül döneminde 40 kadar idam kararı veren eski Sıkıyönetim Mahkemesi Hâkimi Ali Fahir Kayacan, anılarını ilk kez SABAH'a anlattı. İdam cezalarının uygulanmaya başladığı ilk gece iki infaza katılan Kayacan, eve gittikten sonra bir süre sanki asılan gençler karşısına çıkacakmış gibi hissetmiş. İdam kararı vermekle ölümleri görmenin çok farklı olduğunu söyleyen Kayacan, hâkimliği boyunca hiç kalem kırmamış.

        'Karar vermekle ölümü görmek çok farklı'

        40'a yakın idam kararı veren eski Sıkıyönetim Mahkemesi Hakimi Ali Fahir Kayacan, anılarını anlattı. 12 Eylül'den sonra idamın uygulanmaya başladığı gece iki infaza katılan Kayacan, "Pişman değilim, ama unutamıyorum," diyor.

        'HOCA İÇİNDEN DUA ETTİ'

        'Eşim rüyasında gördü'

        Ali Fahir Kayacan, infazın gerçekleşmesinden sonra eve döndüğünde yaşadıklarını eşiyle paylaşmış: "Eve geldim. Eşime anlattım kısacık. Korktu. Rüyasına girdi. İlk bir hafta gece kalktığımda evde gezerken sanki karşıma çıkacakmış gibi bir his yaşadım. Ama bu infazla ilgili değildi. Ölümü görmekle ilgili. Benim rüyama hiç girmedi. Çok sayıda tehdit mektubu aldım. Bu mektupların birçoğunun sahte isimlerle yazıldığını düşünüyorum. Ama hiçbiri hakkında işlem yaptırmadım.''

        'Cellat olayı son anda öğrendi'

        "Tutanakta, 'Ankara Emniyeti'nde görevli bir baş komiser tarafından temin edilen cellat tarafından' ifadesi yer alıyor. Türkiye'de böyle bir meslek yok. Başkomiser, sürekli içeri girip çıkan, hırsızlık gibi suçlardan sabıkası bulunan birini alıp Emniyet'e getirtiyor. Adam, 'Abi, vallahi ben bugün hiçbir şey yapmadım. Beni niye getirdiniz?' diyor. Kimsenin haberi yok zaten, bir şey söylemiyorlar. Akşam saatlerinde başkomiser, bu kişiyi Ulucanlar Cezaevi'ne getiriyor. Adam bir odaya konuyor, her şeyden habersiz, 'Vallahi bir suçum yok,' diyor. İnfaza birkaç saat kala, başkomiser bu kişinin yanına gidip, cellatlık yapacağını anlatıyor. Bunun karşılığı para da kendisine ödeniyor. Ve bu kişi, sandalyeyi çekiyor." 'Saddam diktatördü'

        "Saddam bir diktatördü, idamı hak etmişti. Ama idamında yanlışlıklar var. Örneğin Saddam'ın cellatları, eski adamlarıymış. Bu yanlış. Görüntülerin çekilip dağıtılması da yanlış. Irak'ta demokrasi yok, işgal altında bir ülke. Mahkeme bir ihtilal mahkemesi... Saddam, Irak'ta krala karşı savaşında savaşı kazanmayıp 'direnişçi' kalsaydı ve idam edilseydi kimse bunu tartışmayacaktı. Devlet adamı olduğu için bunu tartışmaya başladık. Diktatör, diktatördür."

        'Öcalan idamı 10 kez hak etti'

        "Pişman değilim, tartışmalı olduğuna da katılmıyorum. Pehlivanoğlu'nun mahkûm olduğu Balgat kahvehanesi olayında beş kişi öldü. Ya da başka bir idam kararı verdiğimiz Piyangotepe olayını değerlendirin. Kahvehaneye silahlı üç kişi giriyor. Aralarında idam kararı verdiğimiz Ali Bülent Orkan da var. Her silahta 30'ar mermi var. 14'lü tabanca var, ama alta ek şarjör yapılmış. Yani 90 mermi ile içeri giriliyor. Kahvehanedeki herkesin yere yatması söyleniyor. Ve yanlarına gelip çok yakın mesafeden tabancayla tek tek ateş ediyorlar. Kahvehanedekilerin hepsi ölebilirdi. Ölenlerin yakınları ne olacak? 17 aylık bebeğe tecavüz olayını tartıştık. İnsan hayatına son vermek uygun değilse onların da buna hakkı yok. Öcalan'ı da tartıştık. Öcalan bence idamı 10 kez hak eden biri.'

        Sibel HÜRTAŞ/SABAH

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ