Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Osman Can, Diyarbakır'da konuştu

        İlyas AKENGİN / DİYARBAKIR (AHT)

        Diyarbakır Barosu ile Yeni Anayasa Platformu tarafından 'Katılın-talep edin Anayasamızı birlikte yapalım' konulu panelde konuşan Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can, "Anayasa savcılara ya da Ankara'da oturan efendilere ait değil. Bir ülkede devlet dediğiniz aygıt belli bir silahlı gücünün iradesindeyse o devlet halka ait değil ve anayasa da halkın anayasası değil" dedi.

        Diyarbakır Barosu ile Yeni Anayasa Platformu tarafından gerçekleştirilen ?Katılın-Talep Edin Anayasamızı Birlikte Yapalım' isimli panel düzenlendi.

        Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne ait tiyatro salonunda yapılan panele Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, eski İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman, Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can, Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem ile çok sayıda hukukçu katıldı.

        "SAVCILAR SORUŞTURMA AÇACAK"

        Panelin açılış konuşmasını Kürtçe yapan Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, Kürtler'in yaralı ve kırgın olduğunu belirterek, "Kürtler bu toprakları seviyor. Diyarbakır ülkenin birlikte yaşamasından yanadır. Diyarbakır gökkuşağı gibidir, bütün renkleri bir arada yansıtır. Bu yeni anayasa ile Diyarbakır'a dokunup onları anlamak gerekir. Bu amaçla Anayasa Platformu burada. Büyük bir ihtimalle savcılar panelimize soruşturma açacak. Keşke bu tür panellere müdahale etmeseydiler ve burada insanlar özgür bir şekilde tartışsaydı. Gerçi biz soruşturma açsalar da görüşlerimizi korkmadan dile getireceğiz. Bu panel Kürtler ve Türkler içindir. Eğer Türkler bu tartışmaya girmeyecekse yeni anayasa istenilen düzeyde olmaz. Bu nedenle yeni anayasa ile temsilde adaletin sağlanmasını istiyoruz" dedi.

        "ANADİLDE EĞİTİM KABUL EDİLMEZSE ANAYASA BİZİM OLMAZ"

        Başbakan Erdoğan'ın talebi doğrultusunda geçtiğimiz dönem Anayasa taslağını hazırlayan ekip arasında yer alan Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem, toplumun büyük bir kesiminde mevcut anayasa ile ilgili kaygıların bulunduğunu söyledi. 80'li yılların sonunda yeni anayasa talebinin tüm kesimlerce ön plana çıktığını kaydeden Erdem, "Bugün itibariyle yeni bir anayasa yapılması konusunda bir irade var. Toplumun her kesiminin bu anayasa ile bir kavgasının olduğunu görüyoruz. Mevcut anayasayla Kürtler'in, Türkler'in, solcuların, sağcıların, Müslümanlar'ın sorunu var. Bu nedenle yeni anayasada mutabakatın sağlanması önemli. Toplumun farklı kesimleri sorunlarını ortaklaştırmadıkça herkesi kapsayan yeni bir anayasa mümkün olmayacak. Yeni anayasada cemevlerinin açılması ve din derslerinin kaldırılması talepleri karşılanmayacaksa bu anayasa bizim derdimize derman olmayacak. Bizim arzumuz yeni anayasa ile bir toplum sözleşmesi olması. Herkesin kendisini bulabileceği bir anayasa olması. Kürtler'in en insani taleplerinden biri olan anadilde eğitim talebi bazı siyasi partilerce kırmızı çizgi olarak algılanıyor. İktidarın kırmızı çizgilerinin varlığı devam edecekse ve bu iki kesimin talepleri reddedilecekse bu anayasa bizim anayasamız olmaz" şeklinde konuştu.

        KONUŞMASINA KÜRTÇE BAŞLAYAN CAN: "ANAYASA SAVCILARA VE EFENDİLERE AİT DEĞİL"

        Konuşmasını Kürtçe "Gelli helki Amedi wın bı xerhatin" (Değerli Diyarbakır halkı hoşgeldiniz" diyerek başlayan Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can ise, yapılacak anayasanın herkesi ilgilendirdiğini söyledi. Anayasaların devletin değil, halkın anayasası olmasını isteyen Can, şunları söyledi:"Anayasa savcılara ya da Ankara'da oturan efendilere ait değil. Bir ülkede devlet dediğiniz aygıt belli bir silahlı gücünün iradesindeyse o devlet halka ait değil ve anayasa da halkın anayasası değil. 1924 Anayasası ölüm, sürgün ve inkar anayasadır. Anayasanın kime ait olduğu belirtilmezse herkes kendine göre anayasayı uygular. 1961 ve 1980 Anayasası bize ait değil. Bu anayasalar birilerinin çıkarına hizmet etmek için yapıldı. Ve bu anayasaların hiçbirinde babalarımız karar vermedi. Anadilde eğitim konusunda Kürtler 'biz anadilde eğitim istemiyoruz' dediler mi? Hayır demediler o zaman neden bu yer almıyor? Ama Ankara'daki efendiler o kadar geri zekalı ki kendilerini devletin sahibi olarak görüyor. Bu ülkede hiçbirimize bir şey sormadılar. Hepimiz geçmişteki anayasalardan dolayı sürgünler ve işkenceler yaşadık. Yurttaşın fikri sorulmadıkça Türkiye'nin geleceği yoktur. Herkes Türkiye'de bir geleceğinin olmasını ister. Anayasa eğer devletin anayasası olacaksa böyle bir devletin yarını olmaz."

        Eski İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman da yeni anayasada ilk kez kendisi için bir şey isteyeceğini belirterek, "Rengimiz, kökenimiz ne olursa olsun yeni anayasa herkesi kapsamalı. Başbakanın aksine ağzı olan herkes konuşacak, kulağı olanlar da dinleyecek. Yeni anayasa ile toplumsal sözleşmeyi sağlayacağız. Şiddet kullanmadan birlikte yaşamasını öğreneceğiz. Bir toplumun yapısını belirleyen bir anayasa yapacağız. Dicle ile Botan'ı birleştireceğiz" diye konuştu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ