Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Üniversiteye giriş sistemi nasıl olmalı?

        Türkiye'de üniversiteye giriş sistemi yıllardır tartışılan bir konu. Her sene değişen sınav sistemleri, son olarak patlayan kopya, şifre, güvenlik skandallarıyla en güvenilir kurumlar arasında yer alan ÖSYM de artık bu vasfını yitirmiş durumda.

        Peki bundan sonra ne yapılabilir?

        Üniversiteye girişte alternatif sistem ne olabilir? Çocuklarımız bu çarktan nasıl kurtulur?

        Haberturk.com blog yazarları farklı çözüm önerilerini sıraladılar, şimdi sıra sizde. Önerilerinizi yazın, yayınlayalım.

        Herkesin üniversite mezunu olmasına gerek yok

        Yiğit Bulut

        Sınav bir güne değil, 6. sınıftan itibaren oluşturulacak değerlendirme ve ortalamalar ile eğitimin geneline yayılalı. Türkiye her öğrencisine üniversite eğitimi ve meslek eğitimi verebilecek ekonomik güce sahip bir ülke. Bugün kullanılan sistem son derece yanlış. Hayatları ortaya çıkarmak yerine tüketen bir gerçeği var. Türkiye'de ara eleman yok. Herkes kötü bir eğitim de olsa üniversite mezunu olma derdinde. Halbuki önemli olan meslek sahibi olmak.

        Bu kadar çok aday olursa hangi sistemi getirirseniz getirin, patlar

        Nihal Bengisu Karaca

        Sistemin olduğu her yerde o sistemi korumayı amaçlayan güvenliği ihlal etmek, delmek

        isteyenler de olur, kopya çekmeye çalışanlar hep olacak, sınavları adil ve eşit koşullarda düzenlemekle yükümlü olan kurum ve görevliler de buna engel olmaya çalışacaklar. Ancak son olaylarda bizzat sistemi inşa edenlerin sistem dışı yollara savruldukları, belirli yerlere imtiyaz temin ettikleri gibi iddialar var. Bu iddiaları çok 'iddialı' buluyorum çünkü bir iktidarın kadrolaşma çabasını daha üniversite sıralarından itibaren başlattığı vehmi biraz fantastik geliyor. Her halükarda iddialar araştırılmalı. Öte yandan sınav sistemi yap boz tahtasına dönmemeli.

        Her yıl üniversiteye girmek için bu kadar çok genç insanın başvurduğu bir ülkede hangi sistemi getirirseniz getirin patlar gibi geliyor bana. Üniversiteler işsizliği geciktirme nöbetine dönüşüyor. Bazı alanlarda yığılma olduğu halde o alanla ilgili üniversiteler hala mezun vermeye devam ediyor. Üniversite ihtisaslaşma, uzmanlaşma, akademik kariyer yapma yeri değil 'ekmek kapısı' olarak algılanıyor. Gelişmiş ülkelerde bu böyle değil, üniversite dışı meslek edinme ve o meslekte yükselme yolları üzerinde düşünülmesi lazım.

        Bu sistem, dünyada hiç duymadığım "dershane" diye bir sektörü besliyor

        Mehmet Çağçağ

        11-12 yıllık eğitimin sonunda 2-3 saatlik sınav ile öğrencinin kaderinin belirlenmesi bana çok ters geliyor. Sistem kökten değişmeli. Bu sistem "dershaneler" diye dünyada hiç duymadığım bir sektörü besliyor.

        Her üniversite kendi sınavını yapsın

        Bedia Ceylan Güzelce

        Bence zorunlu ilköğretim sonunda, öğrenciler lisede ilgi duydukları iki ya da üç farklı alanda uzmanlık dersleri almalı. Sonrasında ise üniversitelerin kendi bünyelerinde oluşturduğu, her alan için ayrı olarak hazırlanan ve merkezi sistem tarafından denetlenecek sınavlara girmeliler. Kaldı ki bazı bölümler için sözlü ön görüşme de yeterli olacaktır. Ayrıca sadece dört yıllık üniversitelerin değil, iki yıllık yüksek okulların da önemi anlaşılmalı, lisede seçilen uzmanlık alanlarını tamamlayıcı bir eğitim kurumu olarak işlev görmeli.

        Çocuğum olsa bu eğitim sisteminin içine sokmak istemem. Bir okula gönderirim mutlaka

        ama kendini rahat, huzurlu ve mutlu hissetmesi için de okul dışındaki zamanlarında

        ona telkinlerde bulunurum. Üniversitede ise dilediği bölümü okuyabilmesi için bu

        sınav sistemi dışında farklı olanakları da denerdim. Onun yeteneklerini iyi gözlemler, bu yeteneğin onu mutlu edip etmediğine bakar ve sonrasında onu buna yönlendirir ya da tamamen uzaklaştırmaya çalışırdım. Unutmamak gerekiyor ki, yetenek anne babaları mutlu edip, şaşırtabiliyorsa da bazen çocuklar için bir kabus ya da kurtulmak istedikleri bir durum haline gelebiliyor.

        Herkesin, istediği yaşta, ilgi alanını keşfettiği anda gidebileceği kurumlar olsun

        Hande Şarman

        Sınav sistemi sık sık değiştirilerek idealize edilmeye çalışılıyor gibi görünse de uygulamada sürekli geri gidiyoruz. Öğrencilerin daha genç yaşta uzmanlıklara

        yönlendirilmesi temeline dayanan sistem bana hep daha başarılı görünmüştür. Daha

        güvenliği sağlayamayan, harem selamlık sınav yapan, kopyanın önüne geçemeyenlerle bu iş yürümüyor belli ki; nasıl daha iyiye gitsin? Gün geçtikçe daha mutsuz, daha

        yabancılaşmış, daha kendine güvensiz nesiller yetişiyor gibi geliyor bana.

        Anaokulundan itibaren eğitim sistemi ve bu sistemin toplumsal baskılarını düşününce

        "iyi ki çocuk yapmamışım" diyorum. Başarının kıstasının mezun olunan okullar olduğu

        bir sistemde çocuk yetiştirmeye çalışmak istemem. Kendi anlayışımda yetişen bir çocuk bu sistemde mutlu olamaz diye düşünüyorum. Herkes kendi özel ilgi alanlarını keşfettiği dönüm noktalarında yönelebileceği mercii ve kurumlar bulabilmeli, istediği yaşta istediği eğitimi alabilmek için fırsat kollayabilmeli. Hayatı kolaylaştıracağımıza zorlaştırmakta inat ediyoruz maalesef.

        Biraz izin verin!

        Hande Köseoğlu

        Bir gün geliyorlar, önüne bir kağıt bırakıyorlar, "Hangi bölümü seçeceğini yaz" diyorlar. "Bölüm seçmek ne demek?" diyorsun, "İşte ileride yapacağın işi seçmiş oluyorsun" diyorlar.

        A, çok basitmiş yahu! Hemen seçeyim. Şimdi canım eczacılık okumak istiyor, yarın hukuk isteyebilir. İletişim de okumak isterdim ama mutlu olur muyum acaba? Hiç denemedik ki. O zaman mimarlık okuyayım. Hm, onun için de "fenci" olmak lazım. Ama benim Türkçem de çok iyi. Olmuyor mu öyle, peki...

        Biz lisede aynen böyle bölüm seçtik. Hayatımızı işte aynen böyle seçtik. Yarımız son

        senesinde bölüm değiştirdi. Kimi not ortalamasını yükseltmek için başarı ortalaması

        daha düşük okullara okullara gitti. Kimi Türkiye 1.si olması beklenirken sınavın 10.

        dakikasında aşırı stres yüzünden kusunca, eh tuvalete de gidemeyince- yasak hemşerim-, seneye kaldı!

        Lanet okurduk, meğer şanslıymışız! Şimdiki çocukların omuzlarına bölüm seçme yükü,

        gelecek yükü, sınav stresinin yükü yetmezmiş gibi bir de şifrelerin, kopyaların, kodların yükü eklendi.

        Genç dediğin rengarenk. Kafası git gel. Hangi mesleği seçeceğini bilmiyor çünkü kendisini doğru dürüst tanımıyor. Tanıtmamışlar.

        Genç dediğinin kanı kaynıyor. Ömrünün en tatlı hafta sonlarını, okul çıkışlarından arta kalan zamanları dershane denen hipodromlarda geçirmek istemiyor.

        Hayatı bir ya da iki sınavda, birkaç saatte çizilsin istemiyor.

        Bize yapmadınız, ne olur şu çocuklara alan açın. Kendilerini keşfetmelerine izin verin. Matematikten anlamıyorsa, cebir öğretmeye, iç açı ezberletmeye kalkmayın. Edebiyata yatkınsa, eline gönye tutturmayın. Sporda çok iyiyse hangi dağlar paralel uzanır, hangileri dik, öğretmeye zorlamayın. Meslekleri üniversite sınavında iki hafta kala değil, ortaokuldan itibaren tanıtmaya başlayın. Denemelerine, yanılmalarına, düşmelerine izin verin. Kalkmalarına zaman tanıyın. Koşturmayın, yarıştırmayın. İlgi duydukları alanların sınavlarına girmelerine izin verin. Biraz, izin verin.

        Soru kitapçıkları havaya atılıp "kapış kapış" sistemi uygulansın!

        Burusvilis- Güray Gürsel

        Üniversite sınavı formspring adlı sosyal paylaşım sitesi veya kelime oyunu adlı bilgi yarışması vasıtasıyla yapılmalı. Sınav salonunda da soru kitapçıkları havaya atılarak 'kapış kapış!' sistemi uygulanmalı. Ben şahsen çocuğum olsa o sınava girmeden bir yıl önce kendim girer bir bakardım. Öyle benim bilmediğim yerlere gitmek yok efendim!

        Tabii ki aslında doğru sistem dediğimiz şey, liselerin eğitim kalitesinin arttırılıp

        lise mezuniyet notuna göre üniversiteye girişin uygulanması. Bunun için de orta

        öğretim eğitim kadrolarının daha iyi yetiştirilmesi ve torpil gibi olayların önüne

        geçmek gerekiyor. İlla ki bir sınav yapılacaksa bu tek aşamalı olmalı. Ve aslında

        önemli olan gençlere sınav öncesi rehberlik hizmetinin düzgün bir şekilde

        sağlanmasıdır.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ