Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Yaşam Cihan Kırmızıgül, davasında kritik gün

        Galatasaray Üniversitesi öğrencisi Cihan Kırmızıgül'ün iki yıldır tutuklu olarak yargılandığı 'puşi davası' sonuçlandı. Çağlayan Adliyesi’nde görülen davada sanık Cihan Kırmızıgül tahliye oldu.

        PKK terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla 25 aydır tutuklu yargılanan ve taktığı poşunun aleyhinde delil sayıldığı belirtilen Cihan Kırmızıgül'ün bugün 8. duruşması vardı. Duruşma sonunda mahkeme Cihan Kırmızıgül'ün tahliyesine karar verdi.

        Kırmızıgül'e destek vermek isteyen yüzlerce kişi, sabah erken saatlerden itiraben Çağlayan Adliyesi önünde bir araya geldi. Galatasaray Üniversitesi Öğretim Elemanları ve Öğrencileri ve Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi de 2 yıldır somut bir delile dayandırılmadan dahi tutuklu yargılanan Cihan Kırmızıgül için özgürlük çağrısı yaptı.

        GSÜ Öğretim Elemanları ve Öğrencileri ve Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi'nin açıklaması şöyle:

        Galatasaray Üniversitesi öğrencisi Cihan Kırmızıgül tam iki yıl bir aydır tutuklu. 2010 yılında Kağıthane’de bir markete düzenlenen molotoflu saldırıya katıldığı iddiasıyla; ''mala zarar verme'', ''korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme'', ''tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma'' ve ''silahlı terör örgütüne üye olma'' suçlarıyla itham ediliyor. Tutuklandığında 22 yaşında olan Cihan için 45 yıla yakın hapis cezası talep ediliyor. Cihan, 20 Şubat 2010’da yaşanan bu olaya ilişkin davanın tek sanığı. Cihan’ı suça konu olayla ilişkilendirebilecek hiçbir delil bulunmuyor. Bu noktanın altını tekrar çizmek istiyoruz, Cihan’ı mevzu bahis olayla ilişkilendiren veya Cihan’ın herhangi bir yasadışı örgüte üye olduğunu gösteren tek bir delil dahi yok.

        Davanın 9 Aralık 2011 tarihli son duruşmasında, mahkemeden, “gerçeğin tüm çıplaklığı ile kavranabilmesi ve yargılamanın adil bir karara bağlanabilmesi için” soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulunuldu. Tanık olarak dinlenen polis memurlarının ifadeleri arasındaki çelişkiler birer birer anlatıldı. Mahkemeden, dinlenmeyen bazı tanıkların dinlenmesi, olay yerinde keşif yapılması, olay anını görüntülemiş Mobese veya özel güvenlik kameralarının bulunup bulunmadığının araştırılması ve şayet var ise, görüntülerin getirtilmesi istendi. Ancak, öncelikli görevi maddi gerçeği tespit etmek olan mahkemenin ret cevabı ile karşılaşıldı.

        Biz de soruyoruz; soruşturmanın derinleştirilmesi neden istenmiyor? Gerçeklerin ortaya çıkmasından neden çekiniliyor? Gerçeklere yüz çevirerek nasıl adalet sağlanır?

        “Poşu davası” olarak bilinen, Cihan Kırmızıgül’ün sanık olarak “tutuklu” yargılandığı davanın ayrıntılarını bir yıla yakın bir süredir kamuoyu ile paylaşmaktayız. Bu süreç içerisinde, Galatasaray Üniversitesi öğretim elemanları ve öğrencileri ile birlikte Cihan’a sahip çıkma çabasına ortak olanların sayısı giderek arttı. Takipçisi olduğumuz bu davaya, günden güne artan öğrenci tutuklamalarıyla yenileri eklendi. Bizler tutuklanmak için tek başına “poşu takmanın” yeterli delil olmasına şaşırırken; ders notları, kitaplar, su faturaları, şemsiyeler başka öğrencileri “terör örgütüne üyelikle” itham etmek için hazırlanan iddianamelerde delil olarak yer aldı. Basın açıklaması yapmak, halay çekmek, anma etkinliklerine katılmak gibi faaliyetler nedeniyle öğrenciler tutuklandı. Öğrencilerin örgütlenme özgürlükleri ve siyaset yapma hakları tutuklamalar ile ellerinden alınıyor. Bugün tutuklu öğrencilerin sayıları yüzlerle ifade ediliyor.

        Cihan, 23 Mart Cuma günü saat 11.30’da mahkemenin karşısına 8. kez, Çağlayan Adliyesi’nde yapılacak duruşmada çıkacak. Bu duruşmada davanın karara bağlanma olasılığı bulunmakta. Bu süreçte yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen Cihan gülümsemeye devam ediyor. Çünkü daha 24 yaşında ve her şeye rağmen hayata umutla bakıyor. Bizler de umudumuzu koruyoruz. 23 Mart’ta Çağlayan Adliyesi’ne yeniden Cihan’ın yanında olmak için ve bu kez belki de onu almak umuduyla gidiyoruz. Ama aynı zamanda tüm bu yaşanan olaylar karşısında sessiz kalmadığımızı ve bu duruma karşı mücadele edeceğimizi göstermek için gidiyoruz oraya. Ne Cihan ne de diğer öğrenciler günlük yaşamda giydikleri kıyafetler nedeniyle tutuklanmasın diye gidiyoruz. Kitaplar, ders notları, şemsiyeler, demokratik eylemler, delil teşkil etmesin diye gidiyoruz. Bu ülkenin öğrencilerinin, akademisyenlerinin ve bu ülkede yaşayan tüm insanların ifade ve örgütlenme özgürlüklerinin ellerinden alınmasına karşı sesimizi yükseltmek için Çağlayan’a gidiyoruz. 23 Mart Cuma günü saat 10.30’dan itibaren Çağlayan Adliyesi’ndeyiz. Destek olmak, sesini çıkarmak, umutları çoğaltmak ve mücadeleyi büyütmek isteyen herkesi bekliyoruz.

        GSÜ Öğretim Elemanları ve Öğrencileri / Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ