Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Siyaset 1 Temmuz’da yürürlüğe girecek Yeni Borçlar Kanunu

        DÜN internette bir haber dolaştı. Komşularımızın istedikleri takdirde ev hayvanlarımızı öldürebileceği yazıyordu. Fazla detay yoktu ama bunun, yeni Borçlar Kanunu’nda olduğu yazıyordu. Önce inanmadım. Sosyal medyada insanları galeyana getirmek isteyen haylazların bir oyunu sandım.

        Girdim yeni 6098 No’lu yeni Türk Borçlar Kanunu’na. 649 maddesiyle dev bir yasa olan Borçlar Kanunu’nu okurken içimden “Lütfen böyle bir şey gerçek olmasın” diye yalvarırken haksız fiillerden doğan borç ilişkileri bölümünde yer alan 68. Madde bir tokat gibi patladı suratımda. Bu yasaya göre gerçekten de beslediğiniz hayvanınız komşunun evine, bahçesine bir şekilde zarar verirse komşunuz dilerse hayvanınızı alıkoyuyor, dilerse de uygun gördüğü bir yöntemle “etkisiz hale getirebiliyor”.

        ETKİSİZ HALE GETİRİLECEK!

        Böyle tatsız tuzsuz yasa diliyle konuşunca tam gerçekle yüzleşemiyor insan. Evinde hayvan besleyip ona çocuğu muamelesi yapan, canı ciğeri gibi seven birinin gözüyle şöyle gelişiyor olaylar: Yavrunuz komşunun evine, bahçesine zarar veriyor. Siz daha ne olduğunu anlamadan, belki işten gelmeden, belki bebeğinizin sokağa çıktığını bile fark etmeden komşunuz, yavrunuzu bir köşeye sıkıştırıyor. Ve bir mahkeme yapılmadan, araya bir hakem girmeden canı nasıl isterse “öldürüyor bebeğinizi!” Artık kafasına defalarca sopayla mı vurur, taşla ezerek mi öldürmek ister, tüfek mi kullanır, yoksa boğar mı bilinmez. Ama sizin canınızı, üstüne titrediğiniz ve çocuğunuz yerine koyduğunuz hayvanınızı öldürdüğünde yasa yani devlet onun arkasında duruyor.

        Çünkü bu yasayı çıkaranlar, hayvan yasasını çıkarmak konusunda içlerinde en küçük bir istek hissetmiyorlar. Çünkü bu yasayı kaleme alanlar, hayvanları mal gözüyle görüyor, “Adamın malı zarar görmüş, bassın sopayı ite, kediye” diyor. İşin daha fenası, bu maddenin 1926 yılında yazılmış olan Borçlar Kanunu’ndan neredeyse aynen alıntılanmış olması. Tek fark, 1926’daki metinde “öldürebilir” denirken 2000’li yıllarda “etkisiz hale getirebilir” formunu almış. Etkisiz hale getirmek hayli muallak bir hüküm. Ve dileyen dilediği gibi yorumlayabilir. Allah korusun başınıza böyle korkunç bir olay geldiğinde mahkemenize hayvansever bir hâkim düşmemesi halinde bu muallak tanım bir anda aleyhinize dönüşebilir. Üstelik etkisiz hale getirmek kavramı, biliyorsunuz en çok terör olaylarından sonra öldürülen teröristler için kullanılır. “Şu kadar terörist etkisiz hale getirildi” denir. (Anladınız siz onu!) Yani sene olmuş 2012 ve ülkenin politikacısının 1926’dan bu yana hayvan besleyene bakışı asla değişmemiş.

        CANIM ÇOK YANIYOR

        Üstelik 1926’da yazılan versiyonda hayvanın başka bir hayvan veya şahıs tarafından ürkütülmüş olması halinde hayvanın sahibinin değil o kişi veya hayvanın sahiplerinin sorumlu olacağı belirtilirken yeni yasada bu detay ortadan kalkmış. Yani isterse hayvanınız tahrik edilmiş olsun yine de siz haksızsınız.

        Canımın şimdiden ne kadar yandığını anlatamam. Biz ki hayvanların mal olmaktan çıkarılmasını ve onlara karşı işlenen suçların Kabahatler Kanunu’ndan cezalandırılması fiili halinin ortadan kalkmasını bekleyelim, önümüze gelene bakın. Bence yol yakınken Hayvanları Koruma Yasası’ndan umudu keselim arkadaşlar. Senin kedini, köpeğini komşunun öldürmesine göz yuman Meclis’ten adil bir yasa beklemek abesle iştigal gibi görünüyor...

        Yasanın eski hali MADDE 57- Bir kimsenin hayvanı diğerinin gayrimenkulü üzerinde bir zarar yaptığı takdirde gayrimenkulün zilyedi o hayvanı zabt ve kendisine ita olunabilecek tazminat mukabilinde teminat olmak üzere yedinde hapsetmeğe hakkı vardır. Eğer hal ve maslahat icabederse, gayrimenkul zilyedi o hayvanı öldürebilir. Şukadar ki gayrimenkulün zilyedi heman keyfiyetten hayvanların sahibini haberdar etmeğe ve eğer onu bilmiyorsa kendisini bulmak için lazımgelen tedbirleri ittihaz eylemeğe mecburdur.

        Yeni hali MADDE 68- Bir kişinin hayvanı, başkasının taşınmazı üzerinde bir zarar verdiği takdirde, taşınmazın zilyedi, o hayvanı yakalayabilir, zararı giderilinceye kadar alıkoyabilir; hatta durum ve koşullar haklı gösteriyorsa hayvanı diğer yollarla etkisiz hale getirebilir. Bu durumda, taşınmazın zilyedi derhal hayvan sahibine bilgi vermek ve sahibini bilmiyorsa, onun bulunması için gerekli girişimleri yapmak zorundadır.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ