Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Siyaset Murat Bardakçı yazdı

        Kasım ayı, 20. yüzyıl Türk tarihi için uğursuz ve felâketlerle dolu bir ay oldu. İmparatorluğun sonunu getiren Birinci Dünya Savaşı'na 1914'ün Kasım'ında girdik, savaş sırasında yine Kasım'da daha başka musibetlere de uğradık, üstelik haftalardan buyana dünya gündeminin ilk sırasında yeralan Gazze'yi de bir Kasım günü kaybettik. İşte, İstanbul'a Gazze'nin elimizden çıkışını haber veren uğursuz telgraf...

        Geçen cuma günü yazmıştım: İsrail'in Gazze'de ölüm yağdırdığı hafta, bizim için çok önemli ama maalesef unuttuğumuz bir olayın yıldönümüydü: Gazze'nin Birinci Dünya Savaşı sırasında elimizden çıkmasının 95. yıldönümü...

        1914 Kasım'ında Birinci Dünya Savaşı'na girmemiz üzerine, Mezopotamya ve Filistin cephelerinde, karşımızda İngilizler'i bulduk. İttihad ve Terakki'nin liderliğinin yanısıra Ortadoğu'daki Dördüncü Ordu'nun da kumandanlığını yapan Cemal Paşa, Mısır'da senelerdir devam eden İngiliz işgaline son verebilmek için "Kanal Harekâtı"nı düzenlemiş ama mağlûp olmuş ve birliklerimiz 15 Mart 1917'de Süveyş Kanalı'ndan Gazze'ye çekilmişlerdi.

        ARDARDA ÜÇ MUHAREBE

        İngiliz saldırıları geri çekilmemizden sonra gittikçe arttı ve Gazze'de ardarda üç muharebe yaşandı...

        İlk muharebe 26 Mart'ta oldu, iki gün devam etti ve kara birliklerinin yanısıra savaş gemilerinin bombardımanı ile de desteklenen İngiliz saldırısını püskürttük. İkinci saldırı 21 gün sonra geldi, 17 Nisan'da başlayan ve üç gün süren bu ikinci Gazze Muharebesi'nde de büyük kayıplar vermemize rağmen İngilizler'i yeniden geri çekilmeye mecbur bıraktık.

        Üçüncü muharebe ise 1917'nin 6 Kasım'ında yaşandı ve ordumuz İngilizler'in yanısıra Osmanlı'ya ve hilâfete başkaldıran Mekke Şerîfi Hüseyin'in oğullarından Faysal'ın kumandasındaki isyancı Araplar'ın saldırıları karşısında ancak bir gün dayanabildi. 7 Kasım'da Gazze'den çekilmek ve 120 kilometre geriye gidip Suriye'de bir savunma hattı kurmak zorunda kaldık.

        KUDÜS’E KADAR GİRDİLER

        İngilizler sonraki günlerde ilerlediler, Filistin'in tamamı elimizden çıktı, 17 Kasım'da Yafa işgal edildi ve 9 Aralık'ta tam 401 sene boyunca hâkimiyetimiz altında bulunan Kudüs de elimizden çıktı.

        İstanbul, Gazze'nin artık bize ait olmadığını, o sırada Sivas'taki Üçüncü Ordu'yu teftişe gitmiş olan imparatorluğun en güçlü adamının, yani Başkumandan Vekili ve Harbiye Nâzırı olan Enver Paşa'nın 8 Kasım'da Sadrazam Talât Paşa'ya gönderdiği şifreli bir telgrafla haber aldı.

        Paşa, Harbiye Nezareti'nin yani Savaş Bakanlığı'nın şifre dairesi vasıtasıyla gönderdiği dört maddelik telgrafının hemen başında Gazze'nin artık bizim olmadığını sıradan bir haber gibi bildiriyor, daha sonra diğer cephelerdeki gelişmeleri yazıyordu.

        SİVAS’TAN YOLLANAN TELGRAF

        İşte, Enver Paşa'nın telgrafının tam metni:

        "Sivas'tan Sadrazam Paşa Hazretleri'ne mevrud (gelen) şifreli telgraf:

        1. İngilizler Sina Cephesi'nde taarruz etmektedir. Düşman(ın) denizden ve karadan yaptığı şiddetli topçu ateşi altında kıtâatımız (kıt'alarımız) emir mucibince 7/11'de (7 Kasım'da) Gazze'yi tahliye ettiler ve sağ cenahlarıyla takrîben yedi kilometre şimale (kuzeye) alındılar. Sol cenahta Biyri's-Sebû şimalinde (kuzeyinde) muharebât (muharebeler) devam ediyor. Takviye kıtaâtımız (kıt'alarımız) mütemadiyen vâsıl olmaktadır. Falkenhayn Paşa, Kudüs'te bulunmaktadır.

        2. Irak Cephesi'nde İngilizler, Dicle tarafındaki mevâzimize takarrub ettiler (mevzilerimize yaklaştılar). Kıtaâtımız (kıt'alarımız) Tikrit şimâlindeki Cebel-i Sahreyn'de hazırlanmış olan mevziye alındılar. Düşman takib etti.

        3. Onuncu Ordu'da bugün sol cenahta üç mühim tepe, kıtaâtımız tarafından yapılan taarruz neticesinde zaptolundu. Düşmandan bir miktar esir aldılar. İki cebel (dağ) topu ve üç makineli tüfek igtinâm eylediler (ganimet aldılar).

        4. Üçüncü Ordu'daki teftişi bitirdim. Şimdi, Sina Cephesi'ne hareket ediyorum. Bu şifre, 9288 numaralıdır. 8 Teşrinsâni 33 (8 Kasım 1917).

        Başkumandan Vekili Enver"

        Geçen cuma günkü yazımın son paragrafını burada tekrar edeyim: Gazze'de bugün yaşanan katliama karşı çıkmak insanlık vazifesidir ama o topraklarda bundan tam 95 sene önce onbinlerce Mehmetçik'i bir daha dönmemek üzere bırakmış olduğumuzu hatırlamak da bizler için vicdanî bir borçtur.

        Bu da, Dünya Savaşı'na adım atmamızın telgrafı

        Yirminci asırda uğradığımız musibetlerin en büyüğü, Birinci Dünya Savaşı'nda uğradığımız yenilgi idi ve savaşa ilk adımımızı, burada gördüğünüz bu telgrafla atmıştık.

        Almanya ile ittifak kuran Türkiye, 1914'ün 2 Ağustos'unda bir ön hazırlık olarak seferberlik ilân etti. Yavuz ve Midilli zırhlılarının Karadeniz'e çıkıp Rus limanlarını bombardıman etmesi üzerine, Rusya 2 Kasım'da bize savaş ilân etti, 3 Kasım'da da İngiliz donanması Çanakkale'yi bombaladı. Aynı gün öğleden sonra İstanbul'daki İngiliz Büyükelçisi de Türkiye ile diplomatik ilişkilerini kestiklerini bildirdi.

        Artık sonun başlangıcına gelinmişti ve Türkiye henüz savaş ilân etmemiş de olsa İngiltere'ye mukabele etmek, ilişkilerini kesmek zorundaydı.

        4 Kasım sabahı, Osmanlı İmparatorluğu'nun Sadrazamı yani başbakanı olan Said Halim Paşa, Londra'daki Osmanlı Büyükelçisi Tevfik Paşa'ya bir telgraf gönderdi ve İngiltere ile ilişkileri kesme talimatı verdi.

        Sadrazam, Fransızca kaleme aldığı telgrafında şöyle diyordu:

        "Majesteleri Sultan'ın Londra'daki Büyükelçisi Ekselans Tevfik Paşa'ya:

        İngiliz büyükelçisi, hükümetiyle aramızdaki diplomatik ilişkileri keserek İstanbul'dan ayrıldı. Sizden de aynısını yapmanızı, Birleşik Amerika Büyükelçisi'nden vatandaşlarımızın himayesini talep ederek imparatorluğumuzun elçilik ve konsolosluk personeliyle beraber İstanbul'a dönmenizi rica ediyorum. Said Halim".

        İngiltere ile müttefikleri de, işte bu telgraftan bir gün sonra, 5 Kasım'da Türkiye'ye savaş ilân ettiler ve tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biri, gördüğünüz bu telgrafın Londra'ya gönderilmesi ile başladı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ