Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Yaşam İSTANBUL İtfaiye Daire Başkanlığı’nın 11 Ocak 2012’de, yani bundan 1 yıl önce Galatasaray Üniversitesi’nde yaptığı inceleme sonucunda hazırladığı “Galatasaray Üniversitesi’nin Yangın Yönünden İncelenmesi ve Müdahale Senaryosu” başlıklı raporundan bazı böl

        İSTANBUL İtfaiye Daire Başkanlığı’nın 11 Ocak 2012’de, yani bundan 1 yıl önce Galatasaray Üniversitesi’nde yaptığı inceleme sonucunda hazırladığı“Galatasaray Üniversitesi’nin Yangın Yönünden İncelenmesi ve Müdahale Senaryosu”başlıklı raporundan bazı bölümleri aktardım dün.

        İtfaiye Daire Başkanlığı, bu rapora göre Galatasaray Üniversitesi’nin yangına karşı eksik yönlerini belirlemiş, hatalara işaret etmiş ve olası bir yangın sırasında nasıl müdahale edilmesi gerektiğini belirlemişti.

        Bana bu raporu gösteren yetkili,“Buradaki eksikliklerin bir kısmı geçen 1 yıl içinde düzeltilmiş olabilir”demişti.

        Benim bu yazım bir büyük“rezaleti”ortaya çıkardı.

        İstanbul İtfaiye Daire Başkanlığı, Galatasaray Üniversitesi’yle ilgili bir“yangın yönünden inceleme”raporu hazırlamış, ama bu raporu üniversite yönetimiyle paylaşma ihtiyacı hissetmemiş.

        İtfaiye Daire Başkanlığı Avrupa Yakası İtfaiye Müdürlüğü’nün bu raporunu görüp okudum.

        Üniversitenin içindeki riskli bölgelerin fotoğrafları çekilmiş, üzerleri işaretlenmiş, yarattıkları riskler aktarılmış, eksikler tespit edilmiş, belli ki raporun hazırlanışı aşamasında üniversite yönetimiyle de görüşülmüş ama rapor tamamlanıp eksikler ve yapılması gerekenler belirlendikten sonra üniversite yönetimine ya da rektörlüğe iletilmemiş.

        Galatasaray Üniversitesi Rektörü ProfesörEthem Tolga, “Ben böyle bir rapor görmedim. Böyle bir rapordan haberim dahi yoktu. Keşke bu rapor hazırlandıktan sonra bize de bir kopyasını verselerdi de orada belirlenen eksiklerimizi gidermeye çalışsaydık”dedi.

        İtfaiye Daire Başkanlığı böyle bir raporu hazırlayıp üniversite yönetimiyle bunu paylaşmamışsa bu büyük bir skandaldır.

        Görgü tanıkları olayı anlatıyor

        GALATASARAY Üniversitesi’ndeki yangınla ilgili olay sırasında üniversitede bulunanların tanıklıkları da resmi kayıtlara geçmiş durumda.

        Üniversitede proje sorumlusu olarak görev yapanSuat Yüksel, o gece olayı şöyle anlatmış:

        “Saat 19.32’de güvenlik görevlisi Burhan Karabey beni arayarak üniversitede yangın çıktığını söyledi. 19.55 gibi üniversiteye geldim. Güvenlik görevlileri dışarıdaydılar. Ne olduğunu sordum. 2. kattaki bölüm başkanlığında yangın çıktığını, kısmen de olsa yangın tüpleriyle müdahale ettiklerini, o sırada itfaiye ekipleri gelince kendilerinin dışarı çıkartıldıklarını söylediler. O sırada bir itfaiye görevlisi yanımıza gelerek çatı katına nasıl çıkabileceklerini sordu. O arada Genel Sekreter Yardımcısı Hacer Konukçu aradı. Bilgi istedi. Yanımda bulunan bir itfaiye çalışanı yangının kontrol altında olduğunu ve bir sıkıntı olmadığını söyledi. Ben de Hacer Hanım’a bunu aktardım. Daha sonra sahil tarafına gittiğimde çatıdan alevlerin yükseldiğini gördüm.”

        Beril Dedeoğlu’nun odasında çıkan yangına ilk müdahaleyi yapan güvenlik görevlisiBurhan Karabey’in anlatımına göre olay şöyle gelişmiş:

        “19.15 sıralarında öğretim üyesi Birol Caymaz üniversiteden çıkarken bize hukuk bölümünde bir kablo kokusu olduğunu söyledi. Ben de Bilal Bol ile birlikte ana binayı kontrol etmeye gittim. Beril Dedeoğlu’nun odasında yangın çıktığını gördük. Hasan Elper isimli güvenlik görevlisi arkadaşımız da oradaydı ve yangına müdahale ediyordu. Masanın üzerindeki evraklar ve yerdeki halıfleks yanıyordu. Hemen anons yaptık ve itfaiyeyi arattık. 15 dakika sonra itfaiye geldi.”

        Anlaşıldığı kadarıyla itfaiye zamanında gelmiş.

        Ancak yangının içeriden yürümekte olduğu fark edilmemiş. Fark edildiği zaman ise iş işten geçmiş.

        Prof.Beril Dedeoğlu’nun olay sonrası anlatımında yer alan“Günde birkaç kez sigortalar atardı”cümlesi aslında işin anahtarı gibi.

        Belli ki, elektrik sistemi yetersizmiş.

        Donanma istifasının perde arkası

        DONANMA Komutanı OramiralNusret Güner’in istifası konuşuluyor iki gündür.

        “Ağustosta Deniz Kuvvetleri Komutanı olacak adam niye istifa eder?”diye merak ediyor herkes.

        Ben size anlatayım niye istifa ettiğini.

        Çünkü bu istifayı ve nedenini eylül ayından beri bilmeyen yok.

        Nusret Güner, geçen yıl ağustos ayında yapılan bir toplantıda, Balyoz Davası’yla ilgili duyduğu rahatsızlığı yüksek sesle dile getirir ve bu konuda bazı isimlerle ciddi bir fikir ayrılığı içinde olduğunu söyler.

        Bu konuşmadan kısa bir süre sonra kendisine İzmir Cumhuriyet Savcılığı’ndan bir davet gelir.

        Deniz Kuvvetleri içindeki casusluk iddialarını soruşturan savcılar, OramiralGüner’i çağırırlar. O da çağrıya icabet eder ve gider.

        Savcılar,Güner’e Deniz Kuvvetleri içindeki casusluk şebekesinin Güner’in kızının odasına dinleme cihazı yerleştirdiklerini, genç kızı takip ettiklerini ve bu yolla Güner aleyhine bazı bilgiler toplayıp kendisine şantaj hazırladıklarını söyler. VeGüner’e,“Bu adamlardan şikâyetçi misiniz?”diye sorarlar.

        Bu soru üzerine Oramiral Güner,“Aslında olurdum. Ama bana bu bilgiyi niye şimdi verdiğinizi tahmin edebiliyorum. O nedenle de şikâyetçi olmuyorum”der.

        Savcılıktan ayrılır ayrılmaz da istifasını hazırlar ve Genelkurmay’a bildirir.

        Ve eylül ayındaki istifa dilekçesi prosedür gereği ocak ayında işleme koyulur.

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        Bir partinin ideolojisini benimsemeyenler o partiden milletvekili olmadığı zaman.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ