Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Yaşam Kimliklerin önemi sorgulanıyor

        Ahmet CİRİK / AHT

        HABERTÜRK yazarı Serdar Turgut, “Kürt’ün beyni Türk’e ve Türk’ünki de Kürt’e verilebilse” başlıklı yazısında, “Bana doğuştan verilen, bahşedilen kimliklerin hiçbirine önem vermedim” diyerek, insanlara doğuştan bahşedilen kimliklerin önemini sorguladı. Habertürk uzmanlara sordu. Bir insana doğuştan bahşedilen kimlikler ne kadar önemlidir?

        ‘Kimliğin çalışarak oluşturulması gereklidir’

        Habertürk Gazetesi Köşe Yazarı Serdar TURGUT

        BANA doğuştan verilen, “bahşedilen” kimliklerin hiçbirine önem vermedim. Ne etnik kimliğime uygun yaşamaya çalıştım, ne de bana “Sen bundan böyle şu şekilde inanacaksın” denilerek kimlik verilmesi girişimiyle işbirliğine girdim. Benim için kimlik, insanın çalışarak uğraşarak oluşturması gereken bir şeydir. Hayatınızı nasıl yaşadığınız, mesleğiniz, amaçlarınız, iyi bir yurttaş olmaktan ne anladığınız ve başkalarını anlamak ve kendinizi anlatmak yolunda verdiğiniz çabaların toplamının insanın asıl kimliğini oluşturması gerekir. Otomatik verilen kimlikler üzerine yan gelip yatmak ve o kimlikleri kullanarak başkalarına afra tafra yapmak, kolay ve bence değersiz davranışlardır. Ben insanı değerlendirirken anlattığım biçimiyle toplam kimliğini oluşturmada ne kadar başarılı ona bakarım. Tanımladığım kriterlere göre kimlik oluşturmuş insana saygı duyarım; benim için başkalarına saygı kriteri bundan ibarettir. “Ben Türk’üm, Kürt’üm, Müslüman’ım” açıklamalarının çok şey anlattığı sanılıyor. Etnik kökene dayandırılan kimliklerin bu kadar abartılı yaşanabildiği, hatta bu kimlikler için savaşlar bile verilebilen ülkeye bakarken geçmişte “Acaba Türk’ün beynini Kürt’e, Kürt’ünkini de Türk’e aktarabilsek ne olurdu” diye düşünmüşümdür.

        ‘Yaptıklarını kimlikle değerlendirmek ırkçılıktır’

        Prof. Dr. Yusuf HALAÇOĞLU

        İNSANLAR doğarlarken hangi kimlikle yaşayacaklarını seçemezler. Ancak insanın kendi kimliğini reddetmesi söz konusu olamaz. Bir insan Arap, Fransız, Türk olabilir, hiçbir etnik grubun diğerine üstünlüğü yoktur. İnsan etnik kimliği ile değil, yaptıklarıyla, davranışlarıyla değer kazanır veya eleştirilir. Bir insanın yaptıklarını etnik kimliğine göre değerlendirmek ırkçılıktır.

        ‘Kişi dünya vatandaşlığı kavramıyla kendini tanımlayabilir’

        Sosyolog Prof. Dr. Ali Yaşar SARIBAY:

        KİMLİK ilişkisel bir şeydir. Kimlik bilinci farklı kimliklerle ortaya çıkar. Etnik köken, aile, cinsiyet, kişinin kendi seçimi değildir. Etnik kimlik dışında diğer kimlikler ise dünyayı algılayış biçimiyle alakalıdır. Bu kişinin kendi seçimidir. Kişi bu bağlamda etnik kimliği üzerinden değil dünya vatandaşlığı kavramıyla kendini tanımlayabilir.

        ‘Etnik kökenimizi nasıl inkâr ederiz’

        Eski Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet SARAY:

        OKULLARDA okutulan tarih kitapları yerli yabancı araştırmacıların belgeleriyle yazıldı. Göktürklerden Uygurlara, Karahanlılara, Selçuklu’ya, Osmanlı’ya kadar hepsinin Türk olduğu ve Türklüklerini vurguladıkları ortada. Etnik kökenimiz Türk. Bunu nasıl inkâr edeceğiz? Kimliksiz bir insan, bir grup olur mu? Atatürk milli mücadele yoluna çıkarken hedefinde ulus devlet vardı. Cumhuriyet’in kuruluş felsefesine göre “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran halka Türk milleti denir.” Bu etnik kökene bağlı bir tanım değilken kökeni ve kimliği reddetmekle ne amaçlanıyor, insanlara ne denmek isteniyor? Bu açıklamalara üzülüyorum.

        ‘İnsanlığın bir parçasıyız’

        Sosyolog Prof. Dr. Nilüfer NARLI:

        ETNİK kimliklere hapsolmak ve o doğrultuda yaşamak veya evrensel değerleri benimseyerek insanlıkla buluşmak bir seçim meselesi. Bazıları kimlikleri üzerinden yaşar, bazıları bu kimliği aşarak kozmopolit insan olur. İnsanlığın bir parçası olduğumuzu kavrayabilmek önemli. Kozmopolit insan olmak etnik kimliğini inkâr etmek anlamına gelmiyor, aksine empati kurabilmek anlamına geliyor. Bu, ötekileştirmekten kurtulabilmek adına çok yararlı.

        ‘Etnik kimlik üzerinden yaşamasında sakınca yok’

        Gazeteci-Yazar Mümtaz’er TÜRKÖNE:

        ETNİK kimlik çok önemlidir. İnsanın kişiliğini, kimliğini, yaşamını ve kaderini belirler. Kimse aslını kimliğini inkâr edemez, bunu değiştiremez. Ancak kimse doğuştan edindiği kimliğini, niteliğini bir üstünlük aracı olarak kullanamaz, bir başkasına dayatamaz, zaten tüm mesele de burada. Yoksa insanın kendi kimliği üzerinden yaşamasında, etnik kimliğiyle gurur duymasında ve mutlu olmasında sakınca yok.

        NE’LİK İLE KİM’LİK FARKI

        EVEREST Yayınları işbirliğiyle Türkçe olarak Türkiye’de de yayımlanmaya başlanan dünyanın önde gelen edebiyat dergilerinden Granta da ilk sayısının temasını “kimlik” olarak belirledi. Dergide, “Kimliklerimiz gerçekten hapishanelerimiz mi, yoksa sadece verili bir durum da biz mi onunla ne yaptığımıza karar verdiğimizde kim olduğumuzu belirliyoruz? sorusuna yanıt aranırken, amacın “ne”lik ile “kim”lik arasındaki farkı tartışmak olduğu da vurgulanıyor.

        ÖLÜMCÜL KİMLİKLER

        LÜBNAN doğumlu Fransız yazar Amin Maalouf, “Ölümcül Kimlikler” adlı kitabında, insanlar arasındaki kimlik çatışmalarına değiniyor. Yazar kitabında, kimliğe günümüzde sanıldığı gibi sadece ırksal boyutta yaklaşılamayacağını, kimliğin birçok unsurdan oluştuğunu, kişiden kişiye farklılık göstereceğini belirtiyor. Kitapta kimliğin ırk, din, dil, kültür, gelenek, yaşayış tarzı gibi unsurları bir arada bulundurduğu, bu sayılanlardan birinin çekilmesi halinde kişiliğin yok olacağı da belirtiliyor. Maalouf, kitapta “İnsanın bir kimliği ille de olmalı mı, olmalıysa bu neye göre belirlenmeli?” sorusuna da yanıt arıyor

        ETNİK ÇEŞİTLİLİĞE DESTEK

        MALEZYA’nın Kuala Lumpur şehrinde ülkenin etnik çeşitliliğini destekleyen pano.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ