Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Sağlık Bu tuz daha sağlıklı!

        BURCU OKUTANSOY / HABERTURK.COM - ANKARA (ÖZEL RÖPORTAJ)

        Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker'le özel bir röportaj gerçekleştirdik. Bakan Eker, Ekmek ve Et Tebliğin'den, Türkiye'nin süt üretimine; çözüm sürecinden, tuzun zararlarından korunmak için alınması gereken önlemlere kadar birçok konuyu HABERTURK.COM okuyucuları için değerlendirdi.

        Ekmek Tebliği yayınlandı. Artık ekmeklerde katkı maddesi olmayacak. Bu konuyu biraz detaylandırabilir misiniz?

        Ekmekte olması gereken buğday unu, maya, tuz ve sudur. Bunun dışındaki katkılar sağlıklı değildir. Bizim hedefimiz kepek oranı yükseltilmiş buğday ununa geçişi sağlamaktır. Ekmek Tebliğini de tüketicinin sağlığını korumak amacıyla çıkardık.

        TÜRKİYE'DE 542 BİN TON EKMEK ÇÖPE ATILIYOR

        Ülkemizde bir yılda çöpe atılan ekmekle 542 bin ton buğdayı israf ediyoruz. Bu konuda ne gibi çalışmalar yapılıyor?

        Bu konuyla ilgili ayrıntılı bir kamuoyu araştırması yaptık. Bu araştırmada, ekonomik değer itibariyle yıllık 1,5 milyar TL değerinde ekmeğin çöpe atıldığını gözlemledik. Bunun azaltılması için neler yapılabilir bunları araştırdık.

        Kamuoyunda bu manada bilinçlenme sağlamak ve bu bilinçlenmeye paralel olarak da israf miktarını azaltmak için çeşitli tanıtım ve eğitim programları gibi bir çok etkinlik planladık. Kamu kuruluşlarında ekmek israfıyla ilgili mücadele kampanyasınının bütün unsurları, genelge olarak Sayın Başbakan'ımızın imzasıyla yayınlandı. Amacımız ekmek israfını azaltmak ve mümkünse ortadan kaldırmak. Çünkü israf edilen ekmekle, yılda 1,5 milyar lira da çöpe gidiyor. Biz bu parayla yüzlerce kilometre yol, hastane ve okul yapabiliyoruz.

        Bizim kültürümüzde ekmek israfı yok. Ekmek bizim için kutsal bir nimet. Böyle bir kültüre sahip bir milletin her gün milyonlarca ekmeği israf etmesi çok acı bir şey. Ekmek israfında etkili olan faktör ise insanların ihtiyacından daha fazla ekmek alıyor ve tüketemiyor olması. Bu konuda vatandaşlarımızı daha duyarlı olmaya davet ediyorum.

        KAYA TUZU DAHA SAĞLIKLI

        Tuzun zararlarını biliyoruz ve çok da tartışıldı. Peki tuzun zararlarına karşı ne tarzda önlemler alınacak?

        Ekmekte tuz oranını yüzde yirmi beş oranında azalttık. Fakat sofrada da tuzun görünülürlüğünü azaltmamız lazım. Kaya tuzunun tercih edilmesi gerek. Çünkü kaya tuzu daha sağlıklı. Sağlık Bakanlığı'mızla da tuz konusunda müşterek çalışmalarımız var.

        TÜKETİCİNİN KANDIRILDIĞI DURUMLAR SÖZ KONUSU

        Et Tebliği de geldi. Peki başka hangi ürünlere tebliğ gelecek?

        Biz zaten geçen sene yüzün üzerinde gıda ile ilgili yönetmelik yayınladık. Bu yönetmeliklerin her birinin altında değişik ürünlerle ilgili tebliğler var. Etlerdeki karışım maddelerini yasakladık. Niye yasakladık? Çünkü beyaz etle kırmızı eti karıştırıyor ve ısıl işlem görmüş bir ürün yapıyorlar. Ama üzerine ne kattıklarını yazmıyorlar. Maalesef tüketicinin kandırıldığı durumlar söz konusu. Biz bunu engellemek ve tüketicinin sağlığını korumak için tedbirler getirdik. Üzerine bu ürün yüzde yüz dana eti yazıp sonrasında, o üründen tavuk ve hindi eti çıkarsa biz bunu kabul etmiyoruz. Tespit edip yakaladığımızda da çok ağır cezaları var. En büyük ceza da bunu yapanları halka şikayet etmek.

        SÜT ÜRETİMİMİZ 17 MİLYON TONA ÇIKTI

        Ülkemizde süt tüketimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Avrupa Birliği üyesi ülkelerle kıyasladığımızda hangi konumdayız?

        Bizim kültürümüzde süt ürünleri tüketimi çok fazla. Avrupa'nın kuzey ülkelerinde süt ürünleri sadece içiliyor, çok fazla yenmiyor. Bizde yoğurt, ayran ve beyaz peynir var. Avrupa'da yok bunlar. Bunlar bizim en çok tükettiğimiz ürünler. Bizde insanlar geleneksel olarak peynir yer kahvaltıda. Bazı yerlerde de yoğurt yenir. Yoğurdun ve ayranın katıldığı çok sayıda yemek yapıyoruz. Mesela Ayran aşından tutun Tarhan aşına kadar. Bu yüzden Türkiye'de daha fazla tüketim var. Bizim süt üretimimiz 17 milyon tona çıktı.

        Okul sütü projesi nasıl gidiyor?

        Bu proje başarıyla devam ediyor. Şu anda özel okullar dahil olmak üzere, ana sınıfı ve ilkokulda eğitim gören çoçuklarımız haftanın üç günü süt tüketiyor. Dönem sonununa kadar bu uygulama okullarda devam edecek. Amacımız çocuklara küçük yaşta süt içme alışkanlığı kazandırmak ve sağlıklı beslenmelerine yardımcı olmak.

        ÇÖZÜM SÜRECİ TÜRKİYE'NİN AYAĞINDAKİ PRANGALARI SÖKÜP ATACAK

        Çözüm süreciyle ilgili ne düşünüyorsunuz?

        Bu süreç Türkiye'nin kanayan yarasının durdurulmasıdır. Dökülen göz yaşı Türkiye'nin gözyaşıdır. Bunun yol açtığı sosyal problemlerin altında bu mesele yatıyor. Türkiye, tarihinde barış olan bir ülke.

        Ama son yıllarda Türkiye'de eksik demokrasi ve hatalı uygulamalar yüzünden vatandaşlarımız arasında anlaşmazlıklar oluştu. Türkiye bundan zarar gördü. Bizim bu meseleyi sona erdirmemiz ve bu topraklarda barışı ve huzuru sağlamamız lazım.

        Bunun için de şiddete ve teröre baş vurmadan, vatandaşlarımızın demokratik talepleri ne ise bunları ortaya koymamız ve konuşmamız lazım. Kavga ederek ocak söndürerek değil, konuşarak ve anlaşarak meselelelerimizi çözelim. İşte çözüm süreciyle bu sağlanacak. Türkiye bu yönde kararlı adımlarla gidiyor ve Sayın Başbakan'ımızın bunda büyük çabası var. Bu badireyi atlatmak Türkiye'nin ayağındaki prangaları söküp atacak.

        KİMSE BİZDEN ÇOK TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN BİRLİK VE BERABERLİĞİNİ İSTEYEMEZ

        Barıştan değil savaştan beslenenler ve siyasi geleceklerini savaşa bağlayanlar var. Bunlar da vatandaşın kafasını karıştırıyor. Halbuki bu süreç Türkiye'nin birlik ve beraberliğini sağlamayı hedefleyen bir süreçtir. Kimse bizden daha çok Türkiye Cumhuriyeti'nin birlik ve beraberliğini isteyemez. Vatandaş sistemine güvenmeli. "İyi ki ben bu devletin vatandaşıyım" diyebilmeli...

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ