Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Yaşam Alevileri kızdıran karar!

        Sedef ŞENKAL DEMİR /AHT

        İSTANBUL Kartal'da Alevilerin yaşadığı evlerin işaretlenmesinin hemen ardından 4 Eylül 2012 tarihinde Pendik Pir Sultan Cemevi'ne giderek tehditlerde bulunduğu iddiasıyla yargılanan biri polis, 2 sanık beraat etti.

        Anadolu 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dün görülen duruşmaya sanık polis memuru Muharrem K. ile müştekiler Aşur Tek ve Nazmiye Güzel, avukatlarıyla birlikte katıldı. Diğer sanık polis memurunun arkadaşı olan Özgür Yolcu ise duruşmaya gelmedi. Geniş güvenlik önlemleri alınan duruşma salonuna 25 polisin silahlarıyla girmesine Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nin avukatı Hasan Cem Yılmaz sert tepki göstererek, "Burada silahlı memurların bulunmaması gerekir" dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mahmut Erdemli, polis memurlarının duruşma güvenliğini sağladığını belirterek, "Küçük de olsa güvenlik riskini gözardı edemem" yanıtı verdi.

        'TEKRAR GELECEĞİZ DEDİLER'

        Şikayetçiler, ifadelerinde; "Polis memuru Muharrem K., Ailevilik üzerine bilgiler sordu ve kendisine bilgi verdik. Konuşmalar sırasında Aleviliğin Hz. Muhammed'i reddettiğini, inkar ve ret durumunun kafa kesmeyi gerektirdiğini belirtti. Biz de 'Ret yoktur' dedik. Sanıklar da gülerek 'Tekrar geleceğiz' dediler. 2 hafta önce de Alevilerin evleri işaretlenmiş ve Kartal Cemevi kundaklanmıştı. O nedenle çok korktuk" dediler.

        'SADECE MERAKTAN GİTTİM'

        Sanık polis memuru Muharrem K. ise sadece meraktan cemevine gittiğini öne sürdü. Muharrem K., "Kendimi tanıttım. Sohbet etmek istediğimi söyledim. Aşur Tek, nerede din eğitimi aldığımı sordu. Kendisi Kur'an'da bazı ayetlerde çarpıklıklar olduğunu, kafa kesmekten bahsedildiğini söyledi. Kendisine kafa kesmeyle ilgili beyanda bulunmadım. Suçu kabul etmiyorum. Kimseyi tehdit etmedim" dedi.

        İKİNCİ DURUŞMADA KARAR

        Karşılıklı ifadelerin ardından mahkeme, ikinci duruşmada, "Halkın bir kısmının benimsediğ dini değerleri alenen aşağılama" ve "Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit" suçlarından 2.5 yıldan 5 yıla kadar hapisle yargılanan 2 sanık hakkındaki kararını açıkladı.

        'BEN DE ÇOK DÜŞÜNDÜM'

        Verdiği kararı açıklamadan önce çeşitli açıklamalarda bulunan Hakim Mahmut Erdemli, sanıklardan polis memuru Muharrem K.'nın eleştiri hakkını kullandığını, ceza vermenin "Dini eleştirme özgürlüğünü ortadan kaldırmak" olacağını söyledi. Erdemli, "Yani bu davada dini değerleri aşağılama yoktur. Tehdit var mı konusunu ben de çok düşündüm. Aleviler protesto yapmakta, haklarını aramakta da haklılar. Tehdit korkutma amaçlı mı yapılmış? Ceza vereceğimiz zaman her şeyin net olması lazım. Tehdit kastıyla yapılıp yapılmadığı konusunda emin olamadım, Yargıtay emin olabilir. O yüzden tehdit suçlamasından da beraat verdim" dedi.

        ALKIŞLI PROTESTO

        Bunun üzerine salonda bulunan çok sayıda izleyici "Bu tehdit değil mi?" şeklinde bağırarak kararı protesto ederek alkış tuttu. İzleyicilerin uzun süre salondan çıkmaması üzerine Hakim Mahmut Erdemli, duruşma salonundan ayrıldı.

        Mahkeme hakiminin, yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdiği belirtildi.

        ALEVİLER: KARARI KINIYORUZ

        Duruşma sonrası bir basın açıklaması yapan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Kemal Bülbül, hakimin suç ortaklığı yaptığını öne sürerek, "Hakim bey sen bir tahrikçisin, hukukçu değilsin. Polis geliyor, tehdit ediyor hakim beraat veriyor. Bu karar Madımak'ın devamı, Maraş'ın güncellenmesidir. Bu kararı kınıyoruz, tanımıyoruz. Devlet bizi tanımak, Alevi inancına saygı göstermek zorunda" dedi.

        HUKUKÇULAR NASIL DEĞERLENDİRDİ?

        Ceza Hukuku Profesörü Durmuş TEZCAN:

        Temziyi gerektiren bir karar'

        AVRUPA İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 14. Maddesi gereğince Türkiye'de ayrımcılık yasağı var. Eğer sanık polis oraya kamu görevlisi sıfatıyla gitmiş ise bu maddenin ihlali söz konusu. Ama bireysel bir suç işlediği anlaşılıyor. Saat 23.00'da sivil bir arkadaşıyla gitmiş olması nedeniyle. Bence verilen karar temyizi gerektiren bir karar. Savcı, iddianamesinde TCK'nın 213.ve 216. Maddeleri gereğince "Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit" ve "Halkın bir kısmının benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak" suçundan hapis cezası istemiş, beraat kararı verilmiş. Bence duruşma sırasında suçun niteliği değişebilir, hakim işlendiği iddia edilen suçun karşılığının kanunda cezasının olmadığını söylüyorsa tehdit suçundan 106. Madde'den, kişiler arasında din, dil, ırk ve mezhep ayrımı yapmak suçundan da 122. Madde'den ceza verebilirdi. Çünkü sonuçta söylediği iddia edilen sözlerle toplumu değilse bile 2 kişiyi korkutmuştur.

        Avukat Ali Rıza DİZDAR

        'İnfial yaratacak, güvensiz bir karar çıktı'

        YANLIŞ bir karar. Kamu görevlisinin halkın içine inip böyle bir tartışma yaratması ve konuşması kamu görevini kötüye kullanmaya girer. Ortaya çıkan düşüncenin dışında, kamu görevlisinin halkı korkutması söz konusu olduğu için bence delil yetersizliğinden beraat verilebilirdi. Yoksa ceza verilip ertelenmesi lazımdı. Asıl şimdi kamuda infial yaratacak güvensiz bir karar çıktı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ