Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Yaşam Ölüm Tuzağı

        Ayhan YILDIZ / AHT

        Türkiye’nin her yanından boğulma haberleri geliyor. Boğulmalar hafta sonu ve bayram tatillerinde artarken, acı olaylar sadece denizde değil havuz, gölet ve sulama kanallarında bile yaşanıyor. Yüzmeyi iyi bilmeyenler ya da yüzdüğü yeri iyi tanımayanlar için deniz tam bir ölüm tuzağı haline geldi. Bayram tatilinin son 2 gününde ölenlerin sayısı 24’e ulaştı. Uzmanlara, boğulmaların nasıl önüne geçilebileceğini sorduk...

        Yüzme Eğitmeni Ali EYÜBOĞLU:

        ‘Aileler dahil herkes yüzme dersi almalı’

        Yüzme bilmeyen bir toplumuz. Aileler özellikle Anadolu’daki aileler, çocukları spora ve yüzmeye yönlendirmiyorlar. Bunun da nedeni yüzme kurslarının biraz pahalı olması ve eğitmenlerin yeterli düzeyde olmaması.

        Bunun yanında aileler de bu konuda bilinçsizler. Ölümleri azaltmak için denizlerde gerekli önlemler alınmalı. Denize girilecek yerlerin uygunluğu tespitinin iyi yapılması. Aynı zamanda buralarda görev yapan personelin de iyi yetişmiş olması gerekiyor. Bunun yanında aileler de dahil olmak üzere iyi bir şekilde yüzme dersi almak gerekiyor.

        İstanbul 911 Arama Kurtarma Araştırma Derneği Başkanı Oksal EREV:

        ‘Yüzme yetmez denizi de iyi bilmek gerek’

        Aslında en önemli neden yüzme sevdalıları. Yani denizi seven insanlar içinde yüzmeyi bilmeyenler de olunca boğulmalarla karşılaşıyoruz. Aynı zamanda yüzmek sadece yüzmeyi bilmek demek değildir. Boğulmalar en çok Karadeniz’de oluyor.

        Sebebi ise dalga olması, anında derinleşmesidir. Yüzmeyi bilmeyen birisi bunlardan biriyle karşılaşırsa ne yapacağını bilmediği için su onu alıp götürür. Bunun için denizi bilmek ve öğretmek lazım. Marmara’daki yüzüş şekliyle Karadeniz’deki aynı olmamalı. Yani denize göre yüzme şekillerini de öğretmek lazım.

        Balıkesir Üniversitesi Coğrafya Bölümü’nden Prof. Dr. Abdullah SOYKAN:

        ‘Ayakların yere değdiği yerde yüzme öğretiliyor’

        Anadolu insanı yüzme konusunda yeterli bilgiye sahip değil. Ülkemizde aileler, çocuklarının ayaklarının yere değdiği yerde yüzmesine izin veriyor. Bu şekilde de öğretiyorlar. Anne ve babalar çocuklarına en iyi şekilde yüzmeyi öğretmeli, kurslara göndermeli.

        Boğulmalarda yüzme bilmemek kadar kıyılarda görülen rep akıntısının da etkisi var. Sadece yanlara yüzerek bu akıntıdan kurtulabilirsiniz. İstanbul Kilyos’taki boğulmaların yüzde 90’ının nedeni rep akıntısıdır. Vatandaşlar, denize gireceği yerde rep akıntısı olup olmadığını öğrenip ona göre açılmalıdır.

        GS Yüzme Antrenörü ve eski yüzücü Fatih KURT:

        ‘Denizde tehlikeleri bilmek gerekir’

        Denizde bazı tehlikeler var. Bu tehlikeleri bilmek gerekiyor. Bunun yanında insanların da bu konuda bazı sıkıntıları var. Bunların en başında yüzerken kramp girmesi geliyor. Eğer bu konuda nasıl davranacağını bilmez ise olumsuz sonuçlar meydana gelebilir. Aynı zamanda nefes kontrolü ve yeterince kondisyonu olmayanlar da bunlara dahil. Başta yapılacak şey iyi bir eğitim ve bilinçlendirmek olmalı.

        Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Hamit HANCI:

        ‘İlkyardım öğrenmek şart’

        Bir kere yüzme eğitimimiz yok ama bunun yanında ilkyardım eğitimimiz de yok. İlkyardım için ilkokuldan beri verilmesi gereken dersler ne yazık ki ya verilmiyor ya da verilen birçok yerde istenilen düzeyde değil. İlkyardım gönüllü bir şey yani zorla insanlara dayatılmıyor. Bunun içinde, acil durumlarda en önde gelenlerden biri boğulma vakalarıdır. Zamanında müdahale edilmediği için kayıplar meydana geliyor. Onun için insanları hem yüzme konusunda hem de ilkyardım konusunda yeterli bir şekilde bilinçlendirmek gerekiyor.

        İstanbul Yüzme İl Tertip Komitesi Başkanı Gönül KOCAMAN:

        ‘Yüzmeyi ekranlara taşımalıyız’

        Yüzmeyi bilmek yürümek kadar önemli yaşam için. Toplumda zaten spora, yüzmeye bir ilgisizlik var. Bunun yanında yüzmeyi ekranlara taşıyamıyoruz. Reklamlarda, ana haberde, gazetelerde bunu göremiyoruz. Doğal olarak toplumda bu durum derinleşemiyor. Milli Eğitim’in yüzmeyle ilgili projeler hazırlaması gerek. Pilot yerler olarak bir yerlerden başlamak lazım bir an önce. Bu konuda MEB ve Spor Bakanlığı’nın koordineli çalışmasında da yarar görüyorum.

        TATİLİN SON 2 GÜNÜNDE 24 KİŞİ BOĞULDU

        Tatilin son 2 günü olan cumartesi ve pazar, deniz, gölet ve akarsularda 24 kişi boğularak öldü.

        - Sivas’ta çaya giren Süleyman Erdem boğuldu.

        - İstanbul Silivri’de denize giren 5 arkadaştan Gürkan Bulut, Abdullah Aşçı ile bir genç boğuldu.

        - İstanbul Beykoz Riva’da denize giren Selim Hindioğlu hayatını kaybetti.

        - Bursa Mudanya’da denize giren Mehmet Badoğlu (36) boğularak öldü.

        - Antalya’da yüzme bilmeyen 18 yaşındaki Yunus Akgün, dalgalara kapılıp can verdi.

        - Van’da Erçek Gölü’ne giren bir genç öldü.

        - Ankara Kazan’da gölete giren Ali Bayram (41) yaşamını yitirdi.

        - Konya’da gölete giren Kaan Tüfekçi (19), Bekir Boğa (18) ve Yunus Aydın (19) boğularak öldü.

        - İstanbul Şile’de, Mehmet Cansever ile Şahin Kocak ölürken, Mehmet Avcı kayboldu.

        - Tekirdağ’da Arzu Duygun denizde boğuldu.

        - Tekirdağ’da balık tutmaya giden Yılmaz Çalışkan (23), boğularak hayatını kaybetti.

        - Giresun Görele’de denize giren 17 yaşındaki İbrahim Yavuz boğuldu.

        - Zonguldak’ta Koray Kınay, denizde boğuldu.

        - Bursa Gemlik’te Ahmet Tunç (38), açıldığı deniz yatağından düşünce boğuldu.

        - Adana’da Ceyhan Nehri’ne giren Raiba Cirik (17) boğulurken, kardeşi Ahmet Cirik ise kayboldu.

        - Trabzon Akçaabat’ta 20 yaşındaki İsa Reis boğularak öldü.

        - Rize’de denize giren Alihan Turhan (12) boğuldu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ