Karatay'ın hipnozla dolandırılması hipoglisemi yüzünden mi?

Dolandırıcıların tuzağına düşen Prof. Dr. Canan Karatay'ın 'hipnotize oldum' şeklindeki açıklamasını "hipnoz değil hipoglisemi" diyerek eleştiren Marmara Universitesi Beslenme Bölüm Başkan Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, beslenme ve diyet konusunda yeni bir tartışma yarattı.

Ekmek dahil tüm karbonhidratları yasaklayıp bol protein içeren besinlerle beslenmeyi öneren Karatay'ın, kendi diyetinin kurbanı olduğunu söyleyen Elmacıoğlu'na, meslektaşlarının birçoğundan destek geldi.

Karatay'ın beslenme uzmanı olmadığına dikkat çeken diyetisyenler, zayıflamayla sağlıklı beslenme arasında bir denge yaratılmasının önceliğine dikkat çekerken, zekayı besleyen, dikkati ve performansı sağlayan beslenmeye dair öneride bulundu.

"TOPLUMUN YÜZDE 50'Sİ EKMEKLE BEKLENİYOR, YOKSUL NE YESİN?

Türkiye Diyetisyenler Derneği Başkanı Dr. Ayhan Dağ:

Canan hanım, 'aldığınız diyetin enerji oranının ne kadar fazlası proteinden gelirse o kadar hızlı zayıflarsınız' diyor. Onun için karbonhidratları bir kenara itiyor ve zayıflamaya endeksli olarak fazla protein vermeye çalışıyor insanlara. Söylediği sağlıklı beslenmeye yönelik bir şey değil.

Zayıflamaya yönelik bir şey. 'Günde 2 yumurta, 3-4 tane pirzola yiyin, ekmekten, makarnadan uzak durun, basit karbonhidrat almayın' diyor. Böyle olunca da hipoglisemiye girersiniz. Canan hocanın muhtemelen bu beslenme modeliyle kan şekeri düşmüştür. Toplum, enerji gereksiniminin yüzde 50'sini ekmek sağlıyor. Beyaz ekmek yenmesin ama insanlara ekmek yemeyin demek toplum için çok sakıncalı.

Toplumun büyük bir kısmı asgari ücretle geçiniyor. Ne yesinler. Canan Hoca dahiliyeci. Bu konuda yayınlanmış bir makalesi, araştırması var mı? ABD'den gelir gelmez nereden çıkmış bu diyetisyen aşkı?

"TABAĞINIZ YARISINDA YEŞİLLİK, DİĞER YARISINDA PROTEİN-TAHIL OLMALI

Liv Hospital Hastanesi Beslenme ve Diyet uzmanı Sanem Apa:

Hiç ekmek yememek doğru değil. Orantılı bir dağılım olmalı. Bir tabağı böldüğünüz zaman yarısı ortalama domates, salatalık, yeşillikten oluşan sebzeler, bir kısmı protein, bir kısmında da mutlaka tahıl grubundan bir besin olması lazım. Ayrıca kişinin diyabet gibi bir hastalığı yoksa bir tatlı kaşığı reçel, bal gibi tüketmesinde sıkıntı olmaz.

Sabah 9'da kahvaltı yapmışsanız ve saat 12.00-13:00'de yemek yiyecekseniz ara öğüne gerek yok; ancak daha geç kahvaltı yaşacaksa mutlaka ara öğün alınması gerekiyor. Kahvaltı yapılmaması insanı etkiler, verim düşer. Verim düşerse uyku hali, konsantrasyon düşüklüğü görülebiliyor.

"İKİ ÖĞÜN BESLENMEK HİPOGLİSEMİYE YOL AÇAR"

Medical Park Göstepe Hastanesi Diyetisyeni Asu Gökmen:

Kan şekerinizin dengede kalması ve gün içinde beyin fonksiyonlarının devamını sağlamak içingünde 5-6 dilim ekmek grubundan besin tüketmeniz gerek. Bir dilim ekmek yerine bir kepçe çorba veya iki yemek kaşığı pilav makarna da bir dilim ekmek yerine geçer.

Günde 3 saatte bir mide boşalır, 4 saate bir insulin salgılanır. Ara öğün gereklidir. Ara öğün yapılmadığı zaman kan şekeri düşer ve kan şekeri düştüğü zaman da böyle sorunlar yaşanır. Çok fazla protein almaya bağlı olarak, kalp, diyabet hastalığı gibi birçok hastalığı görebilirsiniz. Günde iki öğün beslenmek bence de hipoglisemiye yol açar. 4 saatte bir insulin salgılaması durumunda siz sabah ve akşam beslenirseniz hipoglisemi oluşur.

"İNSAN SAĞLIĞINA ZARAR VERİR"

Beslenme uzmanı Dilara Koçak

Karatay diyetinin dengeli beslenme için doğru olmadığını düşünüyorum. Uzun vadede uygulanmasının insan sağlığına zarar vereceğini söylüyorum. Günlük enerjimizin yüzde 50-55'i karbonhidratlardan gelmesi gerekiyor. Bu noktada en çok eleştirdiğim taraf, karbonhidratı yasaklayıp sadece insanları proteine yönlendirmesi.

Bu diyeti uygulayıp zarar görmüş birçok insan geliyor. Enerji kaynağı olarak beynin tek yapısı olan glikoz, eksikliği sebebiyle kaslar enerji kaynağı olarak kullanılıyor. Hipoglisemi, sık karşılaştığımız bulgulardan bir tanesi.

Aşırı protein yüzünden glikoz yüksekliği, karaciğer yağlanması, böbrekte aşırı yüklenmesi gibi problemler buna eşlik ediyor. Ekmekle ilgili karalama kampanyası Karatay'la başladı. İnsanlar ne yiyeceğini şaşırdı. Canan hanımın bir kardiyolog olarak kendi işini yapsın, beslenmeyi bize bıraksın.

CANAN HOCA ÖRNEK MODEL BİR İNSANDIR

Diyabet ve Metabolizma Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Hasan İlkova:

Canan Hoca, kendi hasta populasyonu doğrultusunda önerilerde bulunuyordur. Kendilerini öğrenciliğimden beri tanırım, çok da saygı duyarım. Türkiye'nin ilk invaziv kardiyologlarından biridir. Bu konuda hocaların hocasıdır. Öğrenciyken için için kıskanıp beğendiğimiz, model olarak alabileceğimiz insanlardan biridir.

İnsanlara öğretisini saygıyla andığımız bir insan. İnandığı, bulduğu kanıtlarla hareket ediyordur. Mutlaka kanıtlara bağlı olarak konuşuyordur. Kolesterol düşürmek için ortaya koyduğu kanıtlar o kadar kuvvetli ki diğer kanıtlar herhalde biraz daha zayıf kalmış diye düşünüyorum.