Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Yaşam İsim değişikliği her kent için gerekli mi?

        Sultan UÇAR-Ahmet YUKUŞ/AHT | Saliha ÇOLAK/HT GAZETE-ANKARA

        Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Demokratikleşme paketinde değiştirilen yerleşim adlarının eski isimlerini iadesi öngörüldü. İlk etapta Siirt'in Aydınlar ilçesinin adının Tillo ve Nevşehir Üniversitesi'nin adının ise Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olarak değiştirildi.

        Erdoğan'ın açıkladığı açılım paketi çerçevesinde il ve ilçe isimlerinde 'eskiye dönüşün' kapısı aralanınca çok sayıda milletvekilinden, kendi yöreleriyle ilgili Kürtçe isim teklifi gelmeye başladı. AK Parti gelen teklifleri İçişleri Bakanlığı'na göndermeye başladı. Bakanlıktan bu tekliflerden uygun olanların yer alacağı bir torba tasarı gelmesi bekleniyor.

        Değiştirilmesi istenen iller için önerilen isimlerden bazılarıysa şöyle: Diyarbakır: Amed, Van: Wan, Bitlis: Bedlis, Hakkari: Colemêrg, Bingöl: Cewlihg, Erzurum: Erzerom. Tanınmış ilçeler için öneriler isimler de şöyle: Sur: Dikran Amed, Bağlar: Rezan, Yenişehir: Bajare Nuh, Silvan: Miya Farqin, Kulp: Pasur, Dicle: Piran, Adilcevaz: Elcewaz, Güroymak: Norşen, Tatvan: Tetwan, Ahlat: Xelat Tekman: Tatos, Hınıs: Xınus, Çat: Oxlê.

        Uzmanlara, isim değişikliklerinde tarihsel gerçeklik olup olmadığını, bu değişikliklerin nereye varacağını ve gerekli olup olmadığını sorduk.

        'Şehirlere uydurma isimler konuluyor'

        MHP Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Yusuf HALAÇOĞLU:

        "Bunun sınırı yok. Bugün teklif edilenlerin hiçbiri tarihte bu şekilde yer almıyor. Van'ı W ile yazınca bu Kürtçe olmuyor. Erzurum'u, Erzorum yazarsanız bu da Kürtçe olmuyor. Tarihte bu konuda en somut örnekler, Osmanlı Tahrir Defterleri'nde var. Türkiye'de bugün yer adlarını değiştirmek suretiyle oranın bir Kürdistan coğrafyası olduğunu göstermeye çalışan bir zihniyet var. Bu teklifler gerçekle ilgisi olmadığı gibi, Kürtçeyle de alakası yok. Uydurma isimler ortaya çıkıyor. İş böyle giderse, biz de değiştirilen isimlerin orjinallerinin konulması için teklifler vereceğiz."

        'Amed yok, doğrusu Diyarbekir'

        Sosyolog Prof. Dr. Yasin Aktay:

        "Bir şehrin büyük bir çoğunluğu, şehrinin isminin değiştirilmesini istiyorsa demokratik bir süreç olarak saygıyla karşılanması gerekiyor. Bir partinin böyle bir teklifte bulunmasının şehrin halkının da istediği anlamına gelmiyor. Dersim için böyle bir talep olabilir ama Diyarbakır için Amed ismi zaten geçmişte de gelenekte de olan bir isim değildir. Yasa eski isimlerin iadesini içeriyor. Tarih boyunca Diyarbakır'ın adı Diyarbekir'dir. Amed Kürtçe, başkent demektir.

        'Erzurum isminden rahatsızlık yok'

        Anadolu Medya Birliği (ANAMED) Başkanı Mehmet ŞENER:

        "Şehirlerin isimlerinin değiştirilmesine şiddetle karşıyız. Belde ve köylerle ilgili girişimleri bir nebze de olsa anlayışla karşılayabiliriz. Ama Erzurum gibi öteden beri Ermeni Diasporası'nın üzerinde hesap yaptığı bir şehrin adının değiştirilmek istenmesi ancak diasporanın işine yarar. Erzurum halkının ve Türk halkının Erzurum isminden rahatsızlığı yok. Bu yolun açılması art niyetlilerin akla ziyan taleplerini gündeme getirecektir. İktidarın iyi niyetli girişiminin istismar edildiğini görüyoruz.

        'Erzurum'un nesi seni rahatsız ediyor?'

        Habertürk Yazarı Güntay ŞİMŞEK:

        "Aklına esen her milletvekili, onu ilgilendirmeyen yerlerin isim değişikliği için kanun teklifi verirse bunun altından nasıl kalkılacak? İsim değişikliğini ilgili yerlerin insanları talep etmeli, yetkililer de düzenlemeye gitmeli. Bir yanlışı, başka bir yanlışla örtmenin mantığı yok. Altan Tan buyurmuş ki 'Erzerom' olarak isim değişikliğine gidilsin. İyi de sana ne? Bırak Erzurum vekilleri düşünsün. Ayrıca niye Erzerom? Erzurum'un nesi seni rahatsız ediyor?"

        'Halkın devlete olan aidiyet bağı güçlenir'

        Güneydoğu Demokrasi Der. Baş. Doç. Dr. Mustafa CANORUÇ

        "Asimilasyon ve ötekileştirme politikası sonucunda yerleşim adlarının değiştirilmesi Doğu ve Güneydoğu halkını üzmüş, onurlarını kırmıştır. Yöre halkının kültürel değerlerinin ortadan kaldırılması vatandaşı devlete karşı tavır almasına ne yazık ki yol açmıştır. İsim değişikliğine imkan tanınması, devletin bölge halkına karşı bir özrü anlamına geliyor. Eski isimlerin iadesi, devletle aidiyet bağının güçlenmesini sağlayacak."

        'Asimilasyonu bitirir'

        İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci BİLİCİ:

        "Eski isimlerin iadesi son derece önemli. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bazı vatandaşlar veya milletvekilleri aracılığıyla eski isimlerin iadesi için talepler oldu. İlk etapta Siirt'in Aydınlar İlçesi Tillo olarak değiştirildi. Türkiye'nin dört bir tarafından talep olmaksızın devlet, eski yerleşim yerlerine orjinal isimleri vermeli. Bu yapıldığı taktirde geçmişle yüzleşilir ve ret, inkar, asimilasyon politikaları biter."

        'Araştırılıp halka sorulmalı'

        Marmara Ünv. Öğr. Üys. Doç. Dr. Erhan AFYONCU:

        "Türkiye'de tarih boyunca yer adları değişikliği yapıldı. Türkçe birçok yer ismi değiştirildi. Bu işin, acele edilmeden yapılması gerekiyor. İyice araştırılsın ve halka sorulsun. Şu anda yer isimleri değişikliği toplum arasında yabancılaşmaya yol açabilir. Örneğin tarih boyunca Van, Türkler tarafından Van olarak yazılmış, Avrupalı seyyahlar da V harfiyle yazmışlardır. Şimdi bunu kalkıp W yapmanın ne anlamı var?"

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ