Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Yaşam Kadın cinayetleri nasıl önlenecek?

        Tülay ŞUBATLI / AHT

        İzmir’de polis tarafından korunan üniversite öğretim görevlisi Serpil Erfındık’ın cinayete kurban gitmesi, kadına yönelik şiddetle ilgili başka bir tartışmaya neden oldu. Erfındık’ın koruma süresinin bittiği gün boşandığı eşi tarafından öldürülmesi, “Yasalar yetersiz mi kalıyor, koruma kararına rağmen kadınlar neden öldürülüyor?”sorusunu beraberinde getirdi. Geçen yıl hayata geçirilen 6284 sayılı Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un yeterli olup olmadığını sorduk. Uzmanlardan, “Yapılan tüm düzenleme ve çalışmalara rağmen kadınlar neden hâlâ öldürülüyor, yasalar mı yetersiz?” sorusunun yanıtlarını aldık.

        ‘Adamların hepsi aldatıyor ama kaç kadın kocasını öldürüyor?’

        KAGİDER Başkanı Gülden TÜRKTAN:

        Kadılar öldürülmesin diye yasa çıkarıldı, tedbir alındı. Ama tedbir alındı varsayıyoruz. Ancak bu konuda çok ciddi psikolojik sorun da olduğu konusu hiç ele alınmadı. Araba yapıyorsunuz ama arabaya henüz direksiyon konulmadı. Bu konudaki en önemli sorun eşini öldüren adamın psikolojik bir sorunu olduğu gerçeği. “Karım beni aldatıyor” şüphesiyle eşlerini öldürüyorlar. Adamların hepsi aldatıyor ama kaç kadın kocasını öldürüyor? Çünkü adamın kadınla ilgili sorun neyse aslında altında yatan psikolojik sorunu var. Bunun tedavi edilmesi gerektiği boyutu gündeme gelmiyor. Bunların tedavi görmesi gerekir. Hâkimler, koruma kararıyla birlikte şiddet uygulayan erkeğin psikolojik tedavi görmesi yönünde de karar almalı. Adam bu tedaviyi almaya zorlanmalı. Psikolojik tedavi göreceği yerler açılmalı.

        'Seni öldürürüm diyen erkek tehdit suçundan ceza almalı'

        Avukat-Yazar Cengiz HORTOĞLU:

        Şiddete uğrayan kadının korunmasına yönelik çok iyi yasalar çıktı. Bence sorun şu: Erkekler şiddet uygulama hakkını kendinde görüyor. Öyle bir noktaya gelindi ki kadın artık haklarını öğrendi ve şiddete karşı sesini çıkarıyor, buna “Dur” diyor. Buna karşılık adam “Ne oluyor, ben yıllardır patrona, trafiğe kızıyordum. Acısını evden çıkarıyordum” diyor. Yani eşine şiddeti, kendi problemlerini giderme yolu olarak görüyordu. Şimdi düzeni bozuluyor. Şiddetin normal olmadığı, “Erkek şiddet uygular” önyargısının kırılması gerekiyor. Kadın bir fiske dahi gördüğünde buna karşı çıktığında şiddet önlenir. Tek başına koruma kararı çözüm olamaz. Adam kadına şiddet uygularken “Ben seni öldüreceğim” diyor. Bu tehdit suçudur. Yasada tehdidin cezası 6 ay ile2 yıl hapis ama bu uygulanmıyor. Cezalar artırılmalı ve hapis cezası verilmeli. Ayrıca şiddet uygulayan erkeğe öfke kontrolü tedavisi zorunlu olmalı.

        'Devletin yeterince bilinçli davrandığını söyleyemeyiz'

        Emekli Aile Mahkemesi Hâkimi-Avukat Eray KARINCA:

        Salt yasa var ya da devlet bu konuda kararlı diye insanları suç işlemekten alıkoyamazsınız. Ama devlet de “Ben yasayı yaptım” ya da “Kadın cinayetlerine karşıyım” demekle sorumluluktan kurtulamaz. Bu konuda yasada ciddi eksiklik ve hatalar olduğu gibi devletin de yeterince bilinçli ve kararlı davrandığını söyleyemeyiz. Yasa özellikle itiraz, hakkın kötüye kullanımı ve zorlama hapsi gibi teknik konularda iyileştirilmeli, sosyal çalışmacıların sahaya inmesi sağlanmalı.

        'Hâlâ öldürülüyorsa sorumlulukyerine getirilmiyor demektir'

        Kadın hakları savunucusu-Avukat Habibe Yılmaz KAYAR:

        Kadının 6284 sayılı yasada ilk koruma süresi 6 ay olarak belirlenmiş durumdadır. Yasaya göre koruma kararının devamı için yeniden başvuru yapması gerekmektedir. Bu sınırlayıcı durum kadınların şiddetten korunması konusunda sorun yaratmaktadır. Şiddetin önlenmesi samimi biçimde isteniyorsa kadın yurttaşların her alanda fiilen eşitliğinin sağlanması gerekir. Hâlâ kadınlar öldürülüyorsa, sorumluluk yerine getirilmiyor demektir.

        'Mevcut yasanın uygulanması kadınları koruyacaktır'

        Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi-Avukat Gülsüm KAV:

        Merkezi siyaset kadınların arkasında durmuyor. Koruma kanunu yeterli. Kadınların öldürülmeden hayatta kalmaları konusunda yeni bir yasaya ihtiyaç yok. Mevcut yasanın uygulanması kadınların öldürülmesini engelleyecektir. Güvenlik imkânları kadınların hayatını kurtarmak için kullanılmıyor. En üst düzey yetkilileri korumakta yetersiz kaldıklarını söylüyorlar. Korumanın bittiği gün cinayet oluyor. Korumayı düzgün uygulasak cinayetler duracak.

        'Yasa şiddeti önleyecek güce sahip ama yaptırıma değil'

        İnsan hakları savunucusu-Avukat Tülay BİNGÖL:

        Koruma kararlarına rağmen kadınlar öldürülüyorsa bu sizin onları koruyamadığınızı gösterir. Ya koruma kararını veren mahkeme yaşama yönelik riski yeterli şekilde değerlendirmemiş ve önlemler almamış ya da kararı uygulayan polis kolluk görevlileri kararı yerine getirmemiş ya da getirmek istememiş. Yasa şiddeti önleyebilecek güce sahiptir ama yaptırımlara sahip değildir. Bu nedenle yetersiz karar veren hâkim ya da yargı kararını uygulamayan polislerin de sorumluluğuna gidilmesi gerekiyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ