Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Siyasetçi - gazeteci nereye kadar?
        1

        Şükran ÖZÇAKMAK / AHT

        Eski AB Bakanı Egemen Bağış ile gazeteci Metehan Demir arasında geçtiği iddia edilen ses kaydı, bakan ve gazeteci ilişkisi konusunda etik tartışma yarattı. Tapelere yansıyan iddiaya göre Metehan Demir, twitter hesabında paylaştığı bir ayet nedeniyle Bağış'ı aradı. Demir'in, "Güne nurla başladım, duayla başladım. Ve la entüm ma ağbüd" sözleriyle Bakara Suresi 152. ayet üzerinden yapılan konuşma, Bakan Bağış'ın, "Oğlum ben her gün her Cuma bir tane ayet sallıyorum. Google'a gir, Kuran'da atıyorum kardeşlik, Kuran'da nankörlük, Kuran'da bilmem ne diye search yap hepsi çıkıyor. Oradan beğen bir tane salla gitsin" yanıtıyla devam ediyor. Demir'in çıkardığı sesin ardından Bağış, "Sabah saat 5′te çaktım bir tane" derken, Demir de Aydın Doğan'la yapılan bir toplantılarından bahsediyor ve "Her kim ki Aydın Bey'in o zor gününde onun yanında olur, o Allah'tan her istediğini alır, Bakara 165" diyerek gülmeye başlıyor. 'Bu bakara iyi ya' diyen Demir'e Bağış'tan kahkalar eşliğinde cevap geliyor: 'Makara iyi' Bu tapeler, gündemi sarsarken, gazeteci-siyasetçi ilişkisini medya otoriteleri ve yazarlara sorduk.

        2

        'Özür dilemişler ama dalga geçme varsa yakışıksız'
        Başbakan Yardımcısı Emrullah İŞLER:
        "O konuda bildiğim kadarıyla gerekli açıklamaları yapmışlar, özür dilemişler. Ben dinlemedim ama öyle dalga geçme falan varsa yakışıksız bir durum. Dolayısıyla özür dilemeleri gerekir, zaten özür dilemişler, bana iletilen bilgide Egemen Bey'in de bu konuda bir açıklaması olmuş. Kaldı ki Egemen Bey, hukuki yollara da başvuracağını söylemiş. Aslında son günlerde bu montajlar, bu kasetler sürekli yayınlanıyor. 30 Mart'ta kadar daha pekçok şey olacağını ben düşünüyorum."

        3

        'Gazeteci için normal siyasetçi için olmaması gereken bir konuşma'
        Gazeteci yazar Nazlı ILICAK:
        "Bir gazetecinin bir bakanla samimiyeti olabilir. Aralarında şakalaşmalar da olabilir. Ama o içerik hoş bir içerik değil. Ben gazeteci açısından değil de özelilkle siyasetçi açısından değerlendiriyor ve bir siyasi sorumluluk var diye düşünüyorum. Netice olarak arkadaşı olarak gördüğü bir bakanla şakalaşmış. İki erkek arasında küfürlü konuşma da olabilir aralarında bir dostuluk varsa. Ancak ilke açısından baktığımızda sorunlu. İçerik açısından baktığımızda çok kötü. Gazeteci açısından bu kamuoyunu ilgilendiren bir durum değil. Gazeteci inançlı olmayabilir, ateist de olabilir. Din üzerinden bu konuşmaları özelinde yapabilir ama din referanslı ağırlıklı bir parti mensubu siyasetçi, aslında dindar görünüp din hakkında bu kadar hoş olmayan bir konuşma yapıyorsa, halka karşı siyasi sorumluluğu vardır ve halk onu değerlendirecektir."

        4

        "Gazeteci kaynağıyla mesafe koymak zorunda. Etik değil"
        Basın Konseyi Başkanı Gazeteci Pınar Türenç:

        Gazeteci, haber kaynağıyla mesafe korumak zorundadır. O mesafeyi koyduğunuz müddetçe daha saygın ve daha tarafsız gazetecilik yaparsınız. Okur tarafından da daha doğru algı yaratırsınız. Mesafeyi koruyamazsanız, sonuç gazeteci aleyhine işler. Gazeteciliğin aslında görünür ve görünmeyen kuralları vardır. Bu gazetecilik etiği başlığı altında toplanır. Bu etik öyle bir şeydir ki onu en ufak bir şekilde deldiğiniz zaman, uygulama alanı dışına çıktığınız zaman başınıza çok ciddi dert açılır. Etik kuralları değiştiriyorsanız, haberin kaynağına hizmet etmiş olursunuz ki bu da gazetecilik değildir. Basın Konseyi, tarafsız şekilde, şeffaf şekilde konuyu ele alır, kınama gerekiyorsa kınama yapar veya uyarıda bulunur. Basın Konseyinden çıkan kınamalar, uyarılar, mahkemelerde bilirkişi olarak kabul görmekte. Hem özgürlükler için hem de etik değerlerin hayata geçmesi için çalışıyoruz.

        5

        "Sen ne diyorsun o ne diyor"
        Gazeteci Yazar Ahmet Hakan (Köşe yazısından alıntı)

        Eski bir bakan ile bir gazetecinin telefonda Kuran ayetleriyle makara yaptıkları ortaya çıktı. Öyle böyle değil hani... Ağır makara. Benimse aklımda hep aynı soru: Aynı işi bir CHP'li yapsaydı, ne olurdu? 'Ama bu telefon yasadışı yollarla dinlenmiş' der miydi? Meydanları inletmez miydi? 'Sen nasıl Kuran ayetleriyle dalga geçersin' diye gürlemez miydi?.. 'Bu alenen dini aşağılamadır, savcılar harekete geçmeli' demez miydi? 'Ey CE-HA-PE'nin Genel Müdürü! Sen bu adamı hâlâ nasıl partinde tutarsın' diye yüklenmez miydi? AK Parti teşkilatlarına 'Protesto edin' diye talimat vermez miydi?Söyleyin! Ama dininize imanınıza doğru söyleyin: Bunları yapmaz mıydı?

        6

        "Bakara makara"
        Hürriyet Gazetesi Yazarı Yılmaz Özdil (Köşe yazısından alıntı)

        Dindar cumhurbaşkanı seçen, dindar hükümetin, dindar bakanı, Ankara'daki hacivat gazetecilerden biriyle konuşuyor. 'Her cuma bir ayın sallıyorum' diyor. 'Google'a gir, atıyorum Kuran'da kardeşlik, Kuran'da nankörlük, Kuran'da bilmem ne diye search yap, hepsi çıkıyor, oradan beğen bir tane, salal gitsin' diyor. 'Bakara makara' diyor. Tavsuyesine kulak ver ve gir Google'a. Şöyle Der Bakara suresi... 'Öyleleri vardır ki, inanmadıkları halde, Allah'a inandık derler. Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. İyi bilin ki, ortalığı bozanların ta kendileridir. İman edenlere rastladıkları zaman, inandık derler. Şeytanlarıyla yalnız kaldıkları zaman, seninle beraberiz, biz onlarla sadece alay ediyoruz derler.' Bakara, 'Sığır' demiktir. Montajsız Türkçe meali... Bunca kepazelikten sonra sandığa 'sığır' gibi gitmemek anlamına gelir!

        7

        "Siyasetçiyle yakın ilişkinin diyetini tüm medya çalışanı ödüyor"
        Türkiye Gazeciler Cemiyeti Genel Sekreter Sibel Güneş:

        "TGC, gazetecilerin haber kaynağıyla olan ilişkisinin yol haritasını Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi ile çizmiştir. Bu anlamda gün, tüm gazeteciler için yaşadığımız dönemde aynaya bakma günü. Gazetecinin telefonla talimatlı hale gelmesi, güce yakın olma kaygısı, gazetecinin kamu yararı açısından haber kaynağıyla arasındaki mesafeyi ayarlamasında ciddi sorunlara neden oluyor. Burada da böyle bir problem olduğu anlaşılıyor. Çünkü gazeteci basın özgürlüğünü; halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüstçe kullanmak zorunda. Gazetecinin haber kaynağıyla bu kadar yakın bir ilişkide olması, kamu yararının gözetilmesini ciddi anlamda sıkıntıya sokuyor. Gazeteci, uzmanlık alanı ne olursa olsun önce gazeteci olduğunu hatırlamasında yarar var. Siyasetçilerle bu tip yakın ilişkinin diyetini tüm medya çalışanı öder durumda. Bu tip ilişkide kamu yararından söz edilmesi veya harhangi bir olayla ilgili olarak kamu yararı gözetilerek bir habercilik anlayışının özgürce yapılabileceğini söylemek açısından sıkıntı var."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ