Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Hukukçular, 16 bin 798 sayfalık Ergenekon davasının gerekçeli kararını nasıl değerlendirdi?

        Sultan UÇAR / AHT

        Eski özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin açıkladığı Ergenekon davasının 16 bin 798 sayfalık gerekçeli kararı davanın bitiminden 8 ay sonra açıklandı. Yargılanan yapının bir terör örgütü olduğunun belirtildiği gerekçeli kararda, derin devletle ilgili ilk kez bir yargı kararı verildiği vurgulandı. Çok sayıda olay anlatılarak hükümetin ortadan kaldırılmaya çalışıldığı belirtildi. Uzunluğu, içeriği, tespitleri ve geçerliliği tartışmaya açılan gerekçeli kararı hukukçulara sorduk.

        'Süresinde yazılmadığı için hukuken geçersizdir'

        Emekli Hakim - Avukat Ömer YASA:

        "16 bin 798 sayfa gerekçeli karar olmaz. Hiçbir hukukçu bu kadar uzun bir gerekçeli karar duymamıştır. Mahkemelerin kapanmasından kısa bir süre sonra gerekçeli kararın 8 bin sayfasını yazdıklarını ve redakte etmekte olduklarını açıklamışlardı. Bu açıklamanın üzerinden 1 ay bile geçmeden karar 17 bin sayfaya çıktı. Bu yasal bir belge değildir. Süresinde gerekçeli karar yazılmayınca dosya olduğu gibi Yargıtay'a gider. Bu belge şu anda yoklukla maluldür. Bu davada, gerekçesiz verilen kararın Yargıtay tarafından bozulmasına hükmedilmesi gerekir. Hiç kimse bu kadar uzun metni kim okuyacak diye üzülmesin çünkü okunmasına gerek yoktur. Hukuki değildir."

        'Devletin gizli belgelerini niye aldılar, niye çıkardılar'

        Sanık avukatı Ali Rıza DİZDAR:

        "Tebligatı bekliyoruz. İnşallah Anderson'dan Masallar ve kopyalama yapıştırma değildir. Heyetin 'devletin güvenliğiyle ilgili bölümleri çıkardık' diye beyanı var. Böyle bir şey olmaz. Delil saklanmaz. O zaman devletin gizli bilgi ve belgelerini niye aldılar. Zaten usulu bakımdan bu dosyanın bozulması gerekir. Tartışılan delillerden dolayı sanıklara ceza verilemez. Adil yargılanma hakkına aykırı olduğu gibi savunmanın kısıtlanması anlamına gelir. Önemli sır kıstası neydi? O zaman mahkemeye niye geldi? Sıkıyönetim mahkemelerinde bile 16 bin 798 sayfa gerekçeli karar olmadı. Olduğu gibi klasörler mi gerekçeli karara geçirildi?"

        "Darbe hevesi değişmemiş iddiası mantıkla bağdaşmıyor"

        İstanbul Kemerburgaz Ünv. Huk. Fakült. Dek. Yard. Doç. Dr. Hasan SINAR:

        "Gerekçeli karar, tıpkı 42 bin sayfadan oluşan iddianame gibi adeta kimse okuyamasın, okusa da anlayamasın mantığıyla oluşturulmuş. Fiili hazırlık hareketi aşamasına dahi gelinmeden salt "düşünce" aşamasında cezalandıran bir uygulama söz konusu. Bu Engizisyon'da olur. Hükümeti devirmeye teşebbüs suçunun bir süreklilik içerisinde işlendiği anlatılmak isteniyor. Bu da kendi içerisinde ciddi mantık hataları içeriyor. Aynı darbe heveslilerinin siyasi iktidarın el değiştirdiğine bakmaksızın, birbirleriyle siyasi irade ve ideoloji açısından taban tabana zıt olan önceki ve sonraki hükümetlerin hepsini yıkmak için sürekli bir çaba gösterdiği iddiası mantıkla bağdaşmaz.

        '17 bin sayfalık gerekçeli karar yazmak gerekmezdi'

        Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ersan ŞEN:

        "Hakimlerin, delil ve sanık çok şeklindeki mazeretleri hukuka aykırılığı ortadan kaldırmaz. Hukuka aykırılık kararı kadük hale getirir mi; bana göre getirmez. Gerekçeli kararın yazımını hakimlerden beklemek durumundayız. Davaya bakmayan hakimlerden gerekçeli kararı yazmasını bekleyemeyiz. Süre aşılsa da beklenmesi gerekir. Ortada geç de olsa verilmiş bir yargı kararı vardır. 17 bin sayfa karar yazmak gerekir miydi? Tabii ki gerekmezdi. 17 bin sayfada, suç örgütü yapılaşmasını başından sonuna kadar okuyup da aklında tutabilecek insan olmaz herhalde. Hakimlerin itiraf ettiği gibi 8 ayda gerekçeli kararı yazamazsanız, 5-6 yılda davayı bitiremezsiniz; belki de 2-3 yılda Yargıtay aşamasının bitmediği bir aşamaya gelirsiniz. Yargıtay aşaması bu kadar sürerse, artık tutuklamaya geçilemez.

        'Mahkeme tarihsel bir analiz yapmak istemiş'

        Emekli Hakim Ümit KARDAŞ:

        "Mahkemenin bu kadar detaylı bir gerekçe yazması görülür bir şey değil. Gerekçenin okunması, içindeki tutarlılığına bakılması gerekir. Mahkemenin 16 bin 798 sayfa bir gerekçe yazmasının nasıl bir ihtiyaçtan doğduğunu bilemiyorum. Burada tarihsel bir analiz de var. Daha eski dönemlerden alarak mahkeme, Ergenekon denilen yapıyı ortaya koymak istemiş gibi görünüyor. Bu kadar çok uzun gerekçe temyiz aşamasını da uzatacaktır. Netice itibariyle de kararı veren mahkeme gerekçesini yazmıştır."

        '8 ayda açıklanan gerekçeli karar karşılaşılmamış bir durumdur'

        Yargıtay 8. Ceza Dairesi Onursal Başkanı M. Naci ÜNVER:

        "Gerekçeli kararın 8 ayda açıklanması şimdiye kadar Cumhuriyet tarihinde karşılaşılmamış bir durumdur. Birçok örgüt davası görüldü ama böyle bir gecikme yaşanmadı. Aylarca süren bir gerekçeli karara rastlamadım. Yargıtay Başsavcılığı'na gidecek. Başsavcılık karar onansın ya da düzeltilsin diye bir tebligatname düzenleyecek. Ondan sonra 9. Ceza Dairesi'ne gider. Oradan verilen karars bozma ya da onama olur. Başsavcılığın bu karara itiraz etme yetkisi vardır."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ