Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Fatih'te mini etekle dolaşma fantezisi

        Ama öncelikle birkaç tespitim daha var.

        1-Ben “Kadınlar örtünsün, ne güzel, haşemalı hayat, o ne rahat” demedim. Haşemalı ya da değil, başı açık ya da kapalı onun da rahatsız edilmeden yaşamaya hakkı var” dedim. İnsana insan gibi davranmayı ne zaman unuttuk dedim. İkisi ayrı şey.

        2-Bana kızanların neredeyse hepsinin yazısında “Siz gidin bir de Fatih’te mini etekle dolaşın” cümlesi var. Arkadaşlar, biri bana anlatabilir mi lütfen şu Fatih’te mini etekle dolaşma fantezisini? Valla benim yok, olanı da tutmayayım. Yani şehir efsanesi gibi dolaşıyor aramızda. Yani ne zaman Fatih’te mini etekle dolaşabildik ki? Yeni mi bu mesele? Gerek yok Fatih’e. Siz Levent, Taksim ya da Kadıköy’de bile yürüyün mini bir etekle, mutlaka laf atan olur. Ama bunu dinciliğinden mi yapar orası ayrı yazı konusu. Lisede, çift otobüsle okula giderdim. Önce Bostancı’dan Mecidiyeköy’e, ardından Harbiye’ye. Okul formasının da miniyle falan alakası yoktu tabii ki. Yemediğim laf , uğramadığım taciz kalmamıştı. Kaç kez ağladığımı hatırlıyorum. Kadınlığımdan utanır hale getirmişlerdi beni. Sadece beni mi neredeyse bütün arkadaşlarım göğüslerinin büyüdüğü belli olmasın diye bol kazaklar giyerdi. Tipik bir ergenlik hikayesi işte! Diyeceğim odur ki hani başka bir Türkiye tartışılıyor ya…

        Başka bir Türkiye aslında erkek Türkiye’si. “Seks” konusunu halledememiş bir erkek Türkiye’si. Hep vardı, var olacak, son günlerde bir de işin içine daha bolca dini motifler sokulmaya başlandı.

        3- Kadının üzerinden oynanan oyun yine kadınlara döndü. Bu sefer amaç başı açık ile başı kapalıyı kapıştırmak. Ben de diyorum ki eğer insanlığımızı unutursak, hiçbir şekilde uzlaşamayız. Bu iş “Ama o da bana bunu yaptı”ya dönerse sidik yarışından farkı kalmaz. Çözümün biz kadınlarda olduğunu hep söyledim yine söylüyorum.

        4-Bu toplumu kutuplaştırdılar, böldüler. Oruç tutmadığı için dövülen birine gösterdiğim empatiyi türbanı yüzünden restoranda tacize uğrayana da gösteriyorum. Bunu hepimiz, en azından yapmaya karar verdiğimiz gün, kimse üzerimizden oyun falan oynayamayacak.

        BUGÜN SIRA BANA KIZANLARDA…

        SÖZ SİZDE

        HAŞEMALILARI GÖRMEK İSTEMİYORUZ

        Balçiçek Hanım,

        Bir Atatürk kadını olarak bu yazıya bir cevap vermezsem gece uykularım kaçacak. Öncelikle sizin gibi modern giyim tarzını benimsemiş, çalışan, kendi

        özgürlüklerini elinde bulunduran bir kadının tesettür gibi hem çağ dışı hem de

        kadınların elindeki özgürlüğü elinden almak için kullanılan en temel kozu savunuyor olmanızdan dolayı büyük üzüntü duyuyorum. Özellikle sizin bir yazar olmanız ve birçok insanı yazılarınızla etkilemek gücünü elinde bulundurmanızdan dolayı üzüntüm ikiye katlanmış durumda. Sokaktaki Ayşe, Fatma türbanı savunsa bu kadar üzülmem neden mi çünkü onlar türban

        adı altında ellerinden nelerin gittiğini, gideceğini idrak edemeyecek kadar cahil

        insanlar (şu anda sizinde yazılarınızla katkı koyduğunuz bir grup insan bu cehaletin artarak devam etmesi için çabalıyor) ya da daha kötüsü türban propagandasıyla hayatlarının düzeyini yükseltmeye çalışan iki yüzlü aşağılık insanlar. Peki ya siz,okumuş neyin ne olduğunu bilen bir gazetecisiniz. Çok merak ediyorum bu yazıyı yazdıktan sonra gece yatağa yattığınızda vicdanınız rahat ediyor mu? Bırakın beni, benim kızlarımı, benim arkadaşlarımı, onların kızlarını peki ya kendi çocuklarınız, kızlarınız adına iyi bir şeyler yaptığınızı mı düşünüyorsunuz?Evet türbanlı haşemalı insanları etrafımızda görmek istemiyoruz çünkü onların bu ülkeye yakışmadığını düşünüyoruz, nasıl ki onlar etraflarında etek giyen kadınları istemiyor ve bunu bacaklarına kezzap atarak gösteriyorsa bizler de rahatsızlığımızı sözle dile getiriyoruz ve ben bunun onların uyguladığı mahalle baskısından çok daha hafif olduğunu düşünüyorum. Ya da yakında ramazan başlayacak lütfen gazete haberlerini takip edin kaç tane oruç tutmadığı için tartaklanan, dövülen insan haberi kaç tane oruç tuttuğu için tacize uğrayan insan haberi çıkacak. Kendinize ve topluma bir iyilik yapıp İran ile ilgili bir şeyler okuyun. Çünkü bir gün bir bakmışsınız kızınız sizin eskiden yaşadığınız hiçbir şeyi yaşayamıyor. Mesela, okula gidemiyor, mesela çalışamıyor, mesela yeni aldığı eteği giyip sokakta gezerken bir vitrin camında güzelliğine bakamıyor. Bunlar size imkansız gibi mi geliyor Balçiçek hanım? Tekrar ediyorum İran tarihini okuyun. Siz kendiniz nasıl oluyor da haşemalı bir kadın gördüğünüzde üzüntü duymuyorsunuz, bir kadın olarak onların bu aşağılanmasını nasıl içinize sindirebiliyorsunuz.Kadının kocası ve çocukları mayolarını giymiş denizin ve güneşin tadını çıkarırken o kadının hiç bir yerine güneş değmemesi sizce de haksızlık değil mi? Bir kadın olarak osteoporoz nedir biliyor olmalısınız ve güneşin kemik sağlığı için önemini. Şahsen benim için bu bilimsel gerçek bile o kadınlara acımama ve bu turban saçmalığıyla mücadele etmeme sebeptir. Türbanın, haşemanın dinle ilgisi olmadığını ikimizde çok iyi biliyoruz. O halde bırakın yukarda yazdığım tüm şeyleri bir tek şu soruma cevap verin. Siz kendiniz için tercih etmediğiniz birşeyi nasıl savunursunuz? Şu anda bir yerlerde başını örtmek istemediği için dayak yiyen, işkence edilen, hayatla bağları koparılan kadınlar olduğunu bilmiyor musunuz? Sırf kendi özgürlüğünün sınırını başkaları belirlediği için bu baskıya dayanamayıp intihar eden kadınlar var umursamıyor musunuz? Sizce bir kadının kendi elleriyle özgürlüğünü teslim etmiş olmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirenler mi daha zararlı birer baskıcı yoksa az önce bahsettiğim bir kadını zorla hayattan koparanlar mı daha zararlı? Umarım bundan sonra bir yazar olarak Türk kadının daha ileri gitmesi için destekler ve çalışırsınız, hayat sahnesinden tamamen silinmeleri için değil.

        Başarılar...

        Deniz Bengisu

        MÜSLÜMANLARA AYIP EDİLİYOR

        Sn. Pamir, elinizi vicdanınıza koyun; Laikliği özümsemiş Müslüman kadınlar, türbanlı kadınlarımızın, Türkiye'mizin her evini ikna odasına çeviren 7.yy köleci Arap zihniyetine sahip erkeklerin egemenliğini , kendilerine Müslümanlık ! diye dayatmalarına kadar , yıllarca ya başörtüsü taktılar ya da başörtüsüne geniş bir hoşgörüyle baktılar ... Bugün, Müslümanlık anlayışlarına , türbanlı kadınlar ve onların arkasında ki erkeklerin saldırısı söz konusudur. Tepkileri sert, hırçın ve de abartılı olabilir, ama ... Dini inançlara yapılan saldırılara verilen tepki

        her zaman böyle olmuştur....Geçenlerde Cumhurbaşkanı'nın yatında , Kul olma özgürlüğüne kavuşmuş bir kadınımız Bodrum'un güzelim koyunda denize giriyordu. Daha doğrusu girmek istiyordu . Ruhu suyun içinde , bedeni zulmeden erkeklerin örtünmeci dünyasındaydı.. Kimse sana ne ? demesin. Hayatımda , bir kadının içine düştüğü duruma , bu kadar üzülmedim. AİHM'nin kararlarını iyi okuyun... Özünde yukarıdaki satırlar var...O nedenle , ben, size soruyorum.Laikliği özümsemiş Müslüman kadınlara yapılanlar ayıp değil mi?

        Saygılarımla

        Halil Ata AŞÇI

        GÖZ ZEVKİMİ BOZUYORLAR

        Evet başlık doğru. Verdiğiniz 3 örnekteki tepki veren insanlara dahilim ve bence de benim göz zevkimi bozuyorlar. Onların denize girdiği yere beni alıyorlar mı, girebilirsem onlar da taciz etmiyor mu? Bence çok daha fazlasını yapıyorlar. Önemli olan çağdaş bir şekilde giyinme ve davranabilme. Bunun dışındaki her şey bizi daha da geri götürmekten başka bir işe yaramaz. Bakın 60 yıllardaki üniversite görüntülerine ve bakın şimdiki ucubelerle dolu üniversite görüntülerine. Bari siz de bunu desteklemeyin Balçicek hanım, doğrusu sizin adınıza çok şaşırdım. Sizin deyiminizle sizi topa tutmuyorum ama sizin namınıza çok utandım

        Ertan İpekçi

        TÜRBAN ZİHNİYETİ CÜZZAMDAN TEHLİKELİDİR

        Merhaba Balçiçek Hanım,

        Öncelikle türbana karşı bir kadın olarak sorunuzu cevaplamak istiyorum. Hayır, türbanlı bir kadın tabii ki cüzzamlı değildir .Fakat türbanı ve türban zihniyetini cüzzamdan daha büyük bir tehlike olarak görüyorum. Çünkü türbana sizin gibi, bir seçim ya da inanç meselesi olarak bakamıyorum. Türban zihniyeti, Cumhuriyetimize ve laik devletimize karşı büyük bir tehlikedir, ve bu tehlikeye karşı tavır almanın nedeni de birisinin görüntüsünden hoşlanmamanın çok ötesindedir.Sizin yaşadıklarınıza, tersten bakarsak:

        Sahne 1: Türbanlı kesimin gittiği bir otelin havuzuna 7 yaşındaki bir oğlan

        çocuğunu ya da çocuğunuzu yanınıza almaya çalışın, yapabilecek misiniz?

        Sizin inançlarınıza neden saygı yok? Ya da bu kesimin olduğu bir plajda

        bikinili denize girin, nasıl bir tepki alırsınız?

        Sahne 2: Yine tam tersi bir örneği deneyin. Mesela, İstanbul'un pek çok

        varoş semtinde bunu yaşabilirsiniz. Mini etek ve askılı bir tişörtle gezin.

        Nasıl tepkiler alacağınızı siz bile hayal edemezsiniz. Çünkü oralarda, kız çocuklarının çoğunun başı daha 12 sine gelmeden kapatılıyor. Sizce bunu onlar isteyerek mi seçiyorlar?

        Sahne 3: Bunu bizzat yaşadım, Çamlıca da bir çay bahçesine , 6 anne ve 6

        çocuk gittik, yanımızda erkek yoktu ve garson bize hizmet etmek istemedi.

        Ben olay çıkarınca başka birini görevlendirdiler. Son olarak Emirgan'da Sarı Köşk'te ya da Hidiv Kasrı'nda bir kadeh şarap içmemizin kime ne sakıncası vardır, hiç düşündünüz mü?

        Sizin şahit olduğunuz olaylarda , yapılanları onayladığımı söylemiyorum,

        söylemek istediğim karşı örneğin sayısının ne yazık ki çok daha fazla

        olduğu ve türbanın bir inanışın ve seçimin ötesinde bir dayatmayı ve rejimi

        ifade ettiği. Ne yazık ki her iki kesimde de kadınlar daha çok zarar görüyor

        bu durumdan.

        Sevgiler,

        Berrin C.

        TEPKİLERİ ANLAYAMIYORSUNUZ

        Sizin gibi kişilerden de bu fikirlerin çıkabildiğini görmek üzmektedir

        sadece.Evet."Türbanlılar Cüzzamlı mıdır" diye başlık atmanız, sizin eleştirdiğiniz kişileri, mekanlarda türbanlı veya haşemalı kişilere verilen tepkilerin sebeplerini çok da net anlayamadığınızı gösteriyor..Üzücü..

        Evet, Bodrum sahillerinde haşemayla denize girmek gerçek dindarlığı savunurmuş gibi yapanların hareketidir.Sadece kafasına türban takıp, üzerine vücut hatlarını belli eden daracık bir tunik giymekle ne yazık ki dindarlık olmuyor.O kişilerin türban takması inandırıcı gelmiyor.Gerçekten dini inancı için başını örten kişilerin ise hal ve tavırları zaten kendilerini diğerlerinden farklı kılıyor. Günümüz tesettür kadınlarının, türbanları üzerinde güneş gözlükleriyle, son model jeepler üzerinde "piyasa yapar" halleriyle etrafta dolaşmaları ve sizin

        eleştirdiğiniz kişilerin tepki gösterdiği her şeye ben de tepki gösteriyorum. Bu fikrinizi, öngörüsü olmayan, AKP ye "Bir de bunları deneyelim "diyerek oy

        verdiğini belirten bireyler ve günümüzde o deneme oylarıyla bugünlere gelen AKP Hükümeti...Türkiye...Bugün siz ve hemfikir bireyler ....Yarından

        Umutsuzum.Umutsuzuz.

        Gizem Kolabaş TUNÇ

        ERKEK KÜREK TAKIMI ŞORT GİYDİ DİYE DÖVÜLDÜ

        Merhaba Balçiçek Hanım.

        "Türbanlı cüzzamlı mıdır?" yazınızı okudum ve çoğu kısmına hak verdim.

        Bizzat benim annem de türban mevzusunda böyle şeyler yapabiliyor, onlara

        olan kini yüzünden neredeyse kendi dininden uzaklaşıyor. Bence de bunlar

        genelde doğru hareketler değil. Ama... Sizin gibi tecrübeli bir gazetecinin üç tane tek taraflı olay yaşayıp da, madalyonun diğer yüzünü hiç deneyip görmeden böyle bir yazı yazması beni biraz şaşırttı ve üzdü.Siz hiç herkesin haşemalı olduğu, "islami" (bu tabirden pek hoşlanmasam da, sanki diğerleri kafir oteliymiş gibi) bir otelde bikini, hatta normal mayo ile denize girmeyi denediniz mi? Siz hiç nispeten muhafazakar olan il veya ilçelerimizde, edepli sayılacak

        kıyafetlerle bile olsa, sevgilinizle elele yürüdünüz mü?Kısacası siz hiç "onların" çoğunluk olduğu yerde tam tersi işler yapmayı denediniz mi? Sanıyor musunuz ki bahsi geçen kesim çok özgürlükçü, çok hoşgörülü? Mesela sizin gibi bir gazetecinin elbette şu haberden haberi vardır; geçenlerde bir köyde antrenman yapmak isteyen ERKEK kürek takımı, şort giydikleri için tabiri caizse "eşşek sudan gelene" kadar dövüldü. Neden rektör atamalarında ilk iş laikleri ve kadınları (önceden AKP bünyesinde bulunanlar hariç) eleyen Çankaya Noteri'ni, Gavur İzmir'ci başbakanımızı; İslam'ı kurallarıyla değil, sadece farzlarıyla kulaktan dolma öğrenen ve buna göre kendini mücahit zanneden kesimi, yani milleti esas kutuplaştıranları gözardı ettiniz de Habertürk'ün ortasına "laikler zalim, müslümanlar eziliyor" tarzı bir yazı bıraktınız? Neden, ve neden siz?

        Dediğim gibi, derdim yazdığınız yazı ile değil. Katılmıyor da değilim. Fakat

        madalyonun iki yüzü olduğunu, insanların "big picture"da iki kutba kasten

        ayrılmakta olduğunu, ve herkesin ne ekerse onu biçeceğini de belirtmenizi,

        biraz daha tarafsız ve yapıcı bir yazı yazmanızı beklerdim.

        Bilmiyorum ne kadar önemsersiniz ama, beni biraz üzdünüz.

        İyi çalışmalar.

        Barış Esmer

        AMAÇ GÖZLERİMİZİ ALIŞTIRMAKTIR

        Merhabalar Balçiçek Hanım,

        Türbanlıların çeşitli mekanlara girmeleri ve bazı sitelerde oturmalarıyla ilgili,

        %100'ü için geçerli olmasa bile düşüncem, onların üyesi oldukları tarikatlar

        tarafından planlı şekilde modern yaşam şekillerinin en uç düzeyde sürdüğü yerlere kasıtlı şekilde gönderildiği yönündedir. Amaç, bir tür meydan okuma ve onlara gözlerimizi alıştırmaktır. O türbanlıların kendilerine bırakırsanız, illa da orada yemek yiyelim, denize girelim veya bu sitede oturalım diye bir iddiaları yoktur. Ama ağa babaları onlara nasıl davranmaları gerektiğini dikte etmektedirler. Bu bir misyon. Bilginiz olup olmadığını bilmiyorum, geçen sene Fethullah kendi grubuna ait Anafen dersanelerine devam edip, yüksek puan kazanan en az 25 öğrenciyi burs vererek Robert Kolej'e soktu. Bu okulun yıllık ücreti 30 Milyar YTL'dir. Normalde bu okulu seçmeyecek çocukları yine, modern ailelerin gözüne sokmak için o okula yerleştirdi. Amaç Amerikan Okulunda dinini bilen, namaz kılan, oruç tutan nesiller yetiştirmek. Okulda bu çocukların takunyayla dolaştığını da biliyor muydunuz? Benim dininin

        gereklerini yobazlığa kaçmadan, ilim irfan bilerek yerine getiren insanlara saygım sonsuz. Ama dindar olan kesimde pahalı, içkili ve sefahatin hüküm sürdüğü yerlere gitmek mübah değildir. Onlar çocuklarının bu tür eğlence yerlerine gitmelerine sıcak bakmazlar. Ayrıca bir çok dindar aile de, farklı yönde etkilenmesini istemediğinden, Batılı yaşam tarzının empoze edildiği, aşırı serbest ve modern yaşam şekillerinden gelen ailelerin çocuklarının gittiği okullara, paraları olsa da, çocukları çok başarılı olsa da, onları göndermezler. Bu en azından benim zamanımda böyleydi, şimdi de çok fazla değiştiğini sanmıyorum.O nedenle bütün bu yazınızda bahsettiğiniz yerlere türbanlıların ısrarla gitmesi bir meydan okuma, toplum hayatına tarikatların yeni bir yön verme girişimidir. Lütfen bu konuya çok da naif bakmayın.

        Saygılarımla

        Füsun Çağın

        FATİH’TE ETEKLE GEZENİ VURURLAR

        Sn. Balçiçek Pamir

        Yazınızı okudum, ama ne yalan söyleyeyim sizin gibi modern düşünen bir insandan böyle bir yazı beklemezdim. Tabiî ki her insan gibi kapalı insanlarında normal bir yaşam sürdürme hakkı var, ama siz Allah için kapanıyorsanız ve bunu vicdan ve din için yapıyorsanız bunun sonuçlarına da katlanacaksınız. Eskiden dervişler kendilerini tekkeye kapatır yıllarca dünyevi nimetlerden uzak dururlarmış. Sizin yazınızda yazdığınız gibi olsa hem kendimi tekkeye kapatırım, hem Mercedese biner gezerim olurdu. Sizin gibi toplum önde duran kişilere büyük görevler düşüyor, siz bu yazıda otomatikman başı kapalı insanları mağdur duruma düşürdünüz ve başı açık insanlar zalim pozisyonda durdular. Lütfen biraz vicdanınızı dinleyin ve objektif olun. Bu ülkede insanlar namaz kılmadıkları için dövülüyor, oruç tutmadıkları için öldürülüyor ve daha beteri mezheplerinden dolayı yakılıyor. Sn Balçiçek hanım İstanbul fatihte dizinizin üstünde bir etekle dolaşın isterseniz, ben yinede tavsiye etmem. Denize giren türbanlıyı kınarlar ama, Fatihte diz üstü etekle gezeni vururlar.Bu böyle devam edip gider ama yine söylüyorum her iki taraf için yapılan hoş değil.Bunu böyle taraflı yazılarla değil, daha farklı biçimlerde ortaya koymanız dileğiyle.

        Erdem KAYA

        TÜRBANLI CÜZZAMLIDIR

        Evet cüzzamlıdır,huni gibi taktıkları türban yüzünün önüne çıktığı için bir nevi at gözlüklüdür! asla ve asla medeni değildir, araptır,avamdır. 40 derece sıcaklıkta pardesü giyecek kadar zavallıdır cezalandırılmıştır. Ayakkabılarını evin önüne bırakmayı hala marifet sayandır,medeniyeti,uygarlığı kabul etmeyen,hasbel kader tarikat,parti bağlantıları ile para kazandılarsa bunu görgüsüzce gösteren,siyasetçi eşi iseler komik duruma geçecek kadar rüküş ve görgüsüzdürler.Size bizzat yaşadığım iki örnek vereyim; bir gurbetçi çift dükkanıma alışverişe gelmişti kız kasaya gelip bana 'biliyor musun beni zorla kapattılar' dedi. Hemen kocası gelip uzaklaştırdı dükkandan. 3 ay sonra gördüm ki kız mini etek giymiş, bir kez daha gördüm saçlarını turuncuya boyatmış kocasıyla sokakta öpüşüyor.İşte bu kadar. Kapalı olsa bunları yapamaz,zorla kapanan bir insandan ne hayır gelir? 91 senesi refah partisi iyice palazlanmış,ailelere maddi yardım yaparak kapanmalarını teşvik ediyor. Anne ve babamın sülalelerinde bir tane kapalı insan yokken biri çıkıyor ve ben kapandım diyor aileler kaynıyor,o aile dışlanıyor,aşağılanıyor hasbel kader evde yan yana geliyoruz ve eski fotoğraflara bakıyoruz birden oğlu atlıyor sen onlara bakma annemin başı açık fotoğrafları var diyor. Daha 12-13 yaşında çocuk bunu söyleyen. Sokağa çıkıyoruz ben geriden yürüyorum ki kapalı bir insanla yan yana yürümüş olmayayım! Varın siz şaşırın, bu bölünme neden diye kafa yorun benim hiç umurumda değil bu aşağılamalar. Müzenin tuvaletinde abdest alan hanım kızlarımız bunları marifet saysın bakalım.

        BURAK AKSOY

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ