Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik İlhan Cihaner, 17 ve 25 Aralık yanlıştı

        Kübra PAR - HT GAZETE

        ESKİ Erzincan Başsavcısı ve CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner hakkında geçtiğimiz günlerde Ergenekon davasında 5’inci kez mahkemeye zorla getirilme kararı çıkarıldı. Cihaner’in durumu, yargıya güvenin neredeyse tamamen kaybolduğu şu günlerde hukuk sisteminin trajikomik halini yansıtmaya yetiyor. Yargıtay’da davası hâlâ devam eden İlhan Cihaner ile Ankara’da buluştuk, altüst olan hukuk sisteminin geleceğini konuştuk.

        Bir milletvekili ve eski savcıolarak hakkınızda 5’inci kezmahkemeye zorla getirilme kararıçıkarıldı. Trajikomik bir durumdeğil mi bu?

        Evet çok absürt! Özgürlüğüm elimden alınmamış, medya tarafında lince uğratılmış olmasam komik bile sayılabilirdi...

        Niye gitmiyorsunuzmahkemeye?

        Milletvekilliği dokunulmazlığı esaslarına göre ancak seçilmeden önce başlayan soruşturmalarda yargılama devam edebilir. Oysa ben seçilmeden önce soruşturma teknik olarak başlamamıştı. Savcı olarak soruşturulabilmem için Adalet Bakanı/HSYK’dan izin alınması gerekiyordu ama o izin de dosyada yok

        Ne olmuştu da Ergenekonterör örgütüne üye olmakla suçlanmıştınız?

        Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı olarak görev yaparken İsmailağa Cemaati hakkında soruşturma başlattım. Telefon dinlemelerinde olaylar zinciri bir gazetenin yayın yönetmeninden işadamlarına ve politikacılara kadar uzandı. Kriminal ticari ilişkiler ortaya çıktı. Erzincan ve Erzurum’daki şüphelileri gözaltına aldık. Birkaç gün sonra müfettiş geldi. Dosyayı Erzurum’daki özel yetkili mahkemeye devretmemi istediler.

        Sonra neler oldu?

        İsmailağa Cemaati ile ilgili soruşturma sırasında Fethullah Gülen yapılanmasının da benzer faaliyetler içinde olduğunu fark edince eşzamanlı bir soruşturma başlattım. Erzurum’daki özel yetkili mahkeme o dosyayı da istedi.

        Cemaat soruşturmasınınakıbeti ne oldu?

        MİT’e, Fethullah Gülen’in MİT’le herhangi bir dönemde organik bir bağı olup olmadığını sordum. Daha buna yanıt gelmeden Erzurum savcıları odama baskın düzenledi.

        Ergenekon’la nasıl ilişkilendirildiniz?

        Dursun Çiçek’e ait olduğu öne sürülen ıslak imzalı İrticayla Mücadele Eylem Planı yayınlanmıştı. Benim de görevim bu belgeyi hayata geçirmekmiş gibi bir hava yaratmaya çalıştılar. Oysa ben bu soruşturmayı 2007’de başlatmıştım. Dursun Çiçek belgesinin ise 2009’da düzenlendiği iddia ediliyor.

        ‘KURGULANMIŞ DAVALAR’

        Adil yargılama yapılmadığınıpek çok kişi kabul ediyor fakatakıllarda soru işaretleri var.Ergenekon ve Balyoz tamamenkomplo muydu?

        Ergenekon, Balyoz, Oda tv, Casusluk, Poyrazköy, Devrimci Karargâh gibi davaların hepsi aslında AKP’nin “Darbelerle, çetelerle hesaplaşıyoruz” paradigmasının zihinsel altyapısının oluşması için kurgulanmış davalar bütünü. “Hırsızın hiç mi suçu yok?” diye düşünmek inanılmaz bir haksızlık.

        “Orduda darbeci zihniyettepaşalar vardı, ama bu davalardakurunun yanında yaş da yandı”diyenler haklı mı?

        Zihniyetler ceza yargılamasının konusu olamaz. Ceza yargılamasının konusu eylemlerdir. Eğer bir generalin darbeci zihniyette olduğunu düşünüyorsanız onu emekliye sevk edersiniz...

        “Davalar hayırlı oldu, askerivesayet bitti” diyenler de var...

        Askeri vesayetle baş etmek istiyorsanız önce kökleşmiş 12 Eylül rejiminin tüm kalıntılarını demokratik yoldan kaldırırsınız.

        Ergenekon sürecinde mağduredilmenize rağmen 17 Aralıksürecinde hükümete yapılanlarınhukuksuz olduğunu söylediniz.Oysa 17 Aralık sürecini “Cemaat’infoyası ortaya çıktı” ya da “Telefonkonuşmaları doğruysa yolsuzluklarortaya çıktı” diyerek hayırlıgörenler var. Bütün bu kafakarışıklığını nasıl gidereceğiz?

        Her iki yaklaşım da yanlış. Yargıda hukuk dışı bir yapılanmanın tespiti için buna gerek yoktu. Ergenekon yargılamalarına bakmanız yeterliydi. Hükümetin yolsuzluklarının ortaya çıkması için de hukukdışı dinlemelerin ortaya saçılmasına gerek yoktu. 17 ve 25 Aralık dengelerin oturması açısından yanlıştı, çünkü toplumun yarısı bu iddiaların komplo olduğunu, diğer yarısı da tam tersini düşündü.

        17 Aralık tamamen kumpasmıydı, yoksa savcılar görevini miyaptı?

        Soruşturma kayıtları dışarı servis ediliyorsa, soruşturmayı yürüten birimlerin niyetinin iyi olmadığı ortaya çıkar. Ama hükümetin buna “Darbe” demesi de saçma. Açın soruşturmayı, kim sızdırdıysa bulun. Hükümetin buradaki yaklaşımı en az sızdıranlarınki kadar hukuk dışı...

        'Anayasa Mahkemesien güvenilmez kurum'

        Anayasa Mahkemesi’nin(AYM) son dönemde aldığı kararlarane diyorsunuz?

        Anayasa Mahkemesi en güvenilmez kurumdur. 4+4+4, MİT Yasası, emekle ilgili düzenlemelerine bakın... AYM sistem içi bir supap haline getirildi. 5 yıldır her hukukçunun dillendirdiği gerçekleri sonunda ortaya koydu diye AYM’ye övgüler düzecek değiliz. Sistemin en kritik unsurlarından biri ve yeniden yapılandırılması gerekiyor.

        17 Aralık süreci yaşanmasaydıAYM Balyoz’da yeniden yargılamakararı verebilir miydi?

        Anayasa Mahkemesi’ne, HSYK’ya ya da Yargıtay’a güvenilmez... 17 Aralık öncesinde bu kurumların hepsi uyum içinde çalışıyordu. Bu kavga olmasaydı birileri hâlâ içeride olacaktı, biz de bağırmaya devam edecektik.

        Peki, yeniden yargılamalar adilolabilecek mi?

        Çok güç... Yargılama yapanların başka bir hiyerarşiye tabi olup olmadığını sorgulamaya başlamışsak, hâkime göre adalet noktasına indirgemişsek bu toplumda adalet duygusunun bittiğini gösterir.

        Çıkış yolu var mı?

        Yeni bir toplumsal sözleşmeye ve üzerinde uzlaşabileceğimiz toplumsal değerlere ihtiyaç var. Referans aldığımız tüm değerleri yeniden inşa etmemiz lazım. Bu da AKP’yi aşan uzun bir siyasi mücadeleyle olur.

        Güvenilir bir hukuk sitemi inşaedebilecek miyiz?

        Terör yasası ve dijital deliller gibi konularda mevzuatları değiştirerek, kolluk gücünün delil uydurma ihtimalini ve gizli tanık uygulamasını ortadan kaldırarak, Yargıtay imamının sözünü dinleyenler varsa onları ayıklayarak hukuk sistemini kısmen düzeltebiliriz.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ