Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Yaşam Ramazan davulcuları olmalı mı?

        Caner YILMAZ-Hüseyin OSKAN-AHT

        Ramazan ayının başlamasıyla birlikte özellikle Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyükşehirler başta olmak üzere kendilerini ‘ramazan davulcusu’ olarak tanıtan kişi ya da kişiler kapıları çalıp para istemeye başladı. Gece yarısı davul çalınması yerine teknolojiden yararlanarak sahura kalkılması tartışmaları sürerken, vatandaşların mal ve cangüvenliği sorunu da ortaya çıktı.

        ‘Ramazan davulcularını her ne kadar belediyeler organize ediyor gibi görünse de aslında yasal sorumlu kaymakamlıklar. Davulcu belirlenirken adli sabıka kaydı isteniyor mu? Bu da belirsiz. İş Kanunu’na göre; böyle bir meslek yok. Gürültü nedeniyle 12 bin TL’lere kadar para cezası uygulaması olmasına rağmendavulcuların gürültüsüne maddi para cezasıyla ilgili bir düzenleme de yok. Hukukçular, tarihçiler, sosyal hizmet uzmanları, muhtarlar ve vatandaşlara ramazan davulcularıyla ilgili ne düşündüklerini sorduk. Ortak kanaat bir zamanların nostaljik bir geleneği olan davulculardan günümüz insanı yaka silkiyor.

        ‘DAVULCULARIN APARTMAN İÇİNE GİRMESİ YASAKLANMALI’

        Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği İstanbul Şube Başkanı Kahraman Eroğlu:Davulcular, her ramazanın değişmez tartışma konusudur. Davulcular, hukuki bir sorun. Çünkü yerel yönetimler halkın sosyal, kültürel ve dini inançlarını yaşayabileceğiortamları oluşturmalıdır. Ramazandan önce davulcular belirlenmeli, fotoğrafları afişlerle halka ilan edilmeli. Davulcuların kesinlikle adli sabıka kaydı incelenmeli. Ve en önemlisi davulcular mutlaka bir sosyal hizmet uzmanı veya psikolog eşliğinde halka davranışlarıyla ilgili eğitilmeli. Aksi halde eline davulu alan, gece yarısı sokaklara çıkıp vatandaşın can/mal güvenliğini tehdit eder. Kafasına göre yurttaşların kapısını çalıp, “Para para” diye baskı kuruyorlar. Oysa, halkımız bu geleneği yaşatmak için zaten gönüllü para veriyor. Halk şikâyet ediyor ama yetkikiler, “Bu bizim işimiz değil, git davulcuyla konuş” diyebiliyor. Yerel yönetimler, vatandaşın huzurunu korumak için sorumluluk almalı ve davulcularla ilgili yasal düzenleme yapılmalı. Davulculara, resmi makamlarca verilen özel bir giysi ve yaka kartıyla dolaşmalı. Apartmanlarda daire kapılarına kadar çıkmaları yasaklanırsa, evlerde sahte davulculardan kaynaklı hırsızlık vb. riskler de yaşanmaz”

        ‘MUTLAKA OLMALI VE MADDİ AÇIDAN DESTEKLENMELİ’

        Özel Şirkette Yönetici Ahmet Dırman:Davulcular ramazan geleneğimizdir. Bu yüzden de mutlaka olmalılar. Hatta bana göre geleneği sürdürmek için maddi açıdan daha da çok desteklenmeleri gerekir. Ramazan davulcularına insanlarımız maalesef bağırıyorlar, küfrediyorlar hatta taş atanlar bile oluyor. Bu çok yanlış bir şey. Ben de davulculara bağıranlara bağırıp kızıyorum. Sahte davulcular olduğunu düşünmüyorum. Sahte davulcular eskidendi. Artık bu konuda geliştiğimizi düşünüyorum.

        ‘YAKA KARTLI DAVULCULAR OLMALI’

        Avukat Gülce Başak YAVUZ: Ramazan davulcuları tabii ki de olmalı. Biz Müslüman bir ülkeyiz ve bu da bizim geleneğimiz. Ramazan denilince aklımıza gelen unsurlardan biri de davulculardır. Onun da ayrı bir havası var. Güvenlik açısından sıkıntılı bir durum olduğu ortadadır. Davulcuların bir yaka kartları olursa, bu herkes için çok daha iyi olacaktır.

        ‘KAPIYA DAYANIP PARA İSTİYORLAR, HERKES RAHATSIZ’

        Sanat Tarihçi Prof. Dr. Nurhan Atasoy: Çocukluğumda Sultanahmet’te oturuyorduk. Davulcular sokakları gezer, mahalleli de onlara pencerelerden küçük harçlık gibi paralar atardı. Onun gibi nane şekeri satan adamlar da vardı. Onlar da, davulcular da maniler söyleyip seremoni yapardı. Para verene/ vermeyene teşekkür ederlerdi. Kapı çalıp insanlardan zoraki para istemek gibi bir şey katiyen yoktu. Davulcular bırakın kapı çalmayı, kapıya bile gelmezlerdi. Ramazan Bayramı’na yakın sokakta gezip para toplarlardı. Zorunluluk yoktu. Şimdi yaşananlardan hiç hoşlanmıyorum. Benim evime de gelip kapıya dayanıp para istiyorlar. Kapı deliğinden bakıp açmıyorum. Nasıl bir insanla karşılayacağımı bilmiyorum. Gerçekten mahallenin davulcusu mu? Belirsiz. Kimlik kartları yok. Güvenemiyorum. Davulculara, evlerin kapılarına gitmemeleri öğretilmelidir. Ramazan davulunu tabii ki hissetmek, duymak, eski nostaljik günleri yaşamak çok hoş. Çalışan, hasta ya da bebeği olan insanlar da düşünülmelidir. Zorla uyandırılmaları hiç hoş değil. Herkes çok rahatsız.

        ‘YASADA DAVULCU GÜRÜLTÜSÜNÜN CEZASI YOK’

        Av. Çağrı Çetin: Gürültü, insanların işitme sağlığını ve algılamasını olumsuz etkileyen, fizyolojik ve psikolojik dengelerini bozabilen, iş performansını azaltan, çevrenin boşluğunu ve sakinliğini yok ederek niteliğini değiştiren önemli bir çevre kirliliğidir. İdari para cezalarına bakıldığında; konutlar için 400 TL, ulaşım araçları için 1200 TL, işyerleri ve atölyeler için 4 bin TL, fabrika, şantiye ve eğlence gürültüsü için 12 bin TL’ye kadar para cezaları verilebiliyor. Yasada, davulcunun çıkardığı gürültüye ilişkin bir düzenleme yok. Hem yasalarımızda bunun kabahat olmaması hem de Müslüman bir ülkede olmamız nedeniyle, geleneklerimiz arasında yer alan ramazan davulunun sesine tepki göstermek yerine ‘katlanmak’ gerektiğini düşünüyorum. Günümüzde davulcular, geleneksel toplum düzenimizde bir ‘motif’ olarak yer alıyor. Yoksa zaten oruç tutanların çoğu ramazan davulcusunun sesiyle değil, saat alarmıyla sahura kalkıyor. Ancak vatandaşların güvenliği için de her mahallenin davulcusu kim; önceden ilan edilmeli.

        ‘MAHALLEMİZDE YOK, ÇOK RAHATIZ’

        İstanbul’un Tarabya Mahallesi’nin 53 yıllık muhtarı Refet Üstün: Ramazan davulcusu konusu maalesef çok ciddi bir sıkıntıydı. Mahalle sakinleri arzu etmiyordu. Sürekli şikâyet konusu oluyordu. Evlerde hasta-yaşlı veya bebekli ya da farklı milletlerden insanlar yaşıyor. Şikâyetleri değerlendirdik. Mahallemizde 5-6 yıldır ramazan davulcusu yok. Davulcular da bize müracaat etmiyor. Mahallemizde yoksul kesimlerden az da olsa talep geliyordu. Ancak şimdi o sokaklar da davulcu istemiyor. Davulcular, insanları rahatsız ediyor. Sokak sokak, ev ev dolaşıp daire kapılarına kadar çıkıp haraç toplar gibi para istiyorlardı. Para vermek istemeyene baskı kuruluyordu. Biz mahalle olarak bunlardan kurtulduk. Teknoloji çağındayız. İnsanlar telefonlarını veya saatlerini istedikleri zamana kurup sahura kalkıyor. Ramazan ayında kapı kapı gezip para toplanması güvenlik ve gürültü nedeniyle mahalle artık hiç istemiyor. Davulcu işinin son bulmasını en çok ben destekliyorum. Her yöre kendi koşullarına göre durumunu değerlendirebilir. “Mutlaka ramazan davulcusu olacak” diye bir yasal zorunluluk da yok. Ramazan ayını mahallemizde sessiz, sakin ve huzurlu yaşıyoruz.

        ‘DAVULCULAR KALDIRILSIN’

        İnşaat Teknikeri Hakan Söylemez: Ramazan davulcusu olsa da olur, olmasa da olur. Benim için bir şey ifade etmediği gibi pek bir önemi de yok. Sahte ramazan davulcularına vatandaşların en önemlisi can güvenliği için engel olunması gerekir. Bu davul olayının tamamen ortadan kaldırılması çok daha iyi olur.Yoksa her zaman biz bu konuları tartışırız.

        ‘RAMAZAN DAVULCUSU HİÇ OLMASIN’

        Devlet Memuru Sinan Yiğit Ramazan davulcusu bence olmamalı. Evde çocuklar rahatsız oluyor. Hırlısı var, hırsızı var. Gecenin bir yarısı evime gelen davulcuya kesinlikle güvenemem. Çünkü davulcu olup olmadığından emin olamam. Davulcu olsa bile gece yarısı kapılara gitmemeli diye düşünüyorum.

        ‘SAHTELERİ GERÇEĞİNİN EMEĞİNİ ÇALIYOR’

        Oyuncu Doğukan Kasap: Ramazan ayının geldiğini davulcular sayesinde anlıyoruz. Bu bizim geçmişten gelen bir geleneğimiz. Ancak yine de kapıma gelen herkese veya her “Davulcuyum” diyene de güvenemem. Maalesef sahte davulcular var. Onlar aslında asıl davulcuların emeğini de çalıyorlar. Yani bir bakıma emek hırsızlığı yapıyorlar. Bunun bir şekilde önüne geçilmesi gerekir.

        ‘GELENEKTİR SÜRDÜRÜLMELİ’

        Üniversite Öğrencisi Gamze Güven: Ramazan davulcuları bana göre geleneğimizi sürdürmeleri açısından önemli. Bence toplumumuzun yaşattığı hoş, güzel ve nostaljik bir kavramdır. Ancak bir yandan da küçük çocuklar, hastalar, yaşlılar rahatsız oluyor. Bu konuda eleştiri alıyorlar. Sahte davulcuları önlemek için belediyeler ve emniyet tedbir almalıdır. Vatandaşların, bu konuda çok fazla bir şey yapabileceklerini sanmıyorum.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ