YOKSA SİZ HALA YAKINI GÖREMEDİĞİNİZİN FARKINDA DEĞİL MİSİNİZ?
* Büyük tuşlu telefon kullanmayı tercih ediyorsanız
* Bilgisayarda e-posta ve dokümanları büyük punto kullanarak yazıp okuyorsanız
* Gündüz okuduğunuz gazete ve kitabı akşamları okuyamıyorsanız
* Loş bir restoranda mönüyü ve hesabı görmekte zorluk çekiyor ve bunlara telefonun ışığıyla bakmak zorunda kalıyorsanız
* Okumaya çalıştığınız yazıyı kolunuzun uzanabildiği en uzak seviyeye kadar uzatıyorsanız yakını göremediğinize dair sorununuzu gidermenizin zamanı gelmiş demektir.
LAZER YAKINI GÖRME SORUNUNA ÇÖZÜM MÜ?
"Lazer yakını görme sorununun çözümü mü" sorusunu "Evet" diye yanıtlayan Prof. Dr. Halil Bahçecioğlu, "Supracor" yöntemiyle yakın görme refraktif cerrahisinde son derece başarılı sonuçlar alındığını belirtiyor.
Geçmişte yakın görme düzeltilirken uzak görmenin bozulması durumuyla artık karşılaşmadıklarını söyleyen Bahçecioğlu, günümüzde aynı seansta hem yakın hem de uzak düzeltmesi yapılabildiğini belirtiyor.
HANGİ SAĞLIK SORUNUNDA HANGİ LAZER?
*Excimer lazer: kırma kusurlarının düzeltilmesinde kullanılıyor. Son yıllarda lasik cerrahisinde korneadan kapak kaldırmak için ise femtosecond uygulaması yapılıyor.
*Yağ Lazer: Katarakt ameliyatından sonra merceğin yerleştirildiği zardaki koyulaşmayı açmak ve bazı göz tansiyon tiplerini tedavi etmek amacıyla kullanılıyor.
* Argon Lazer: Şeker hastalığına (diyabet) bağlı kanamaları engellemek için uygulanıyor.
* Lasık yöntemiyle göz kusurunun giderilmesi işlemi, gözün en dışında bulunan ve kornea adı verilen şeffaf kısmın uyuşturulmasıyla başlıyor.
* Uyuşturma için 1-2 damla ilaç yetiyor.
* Böylece hastanın tedavi sırasında ağrı çekmesi önlenmiş oluyor. -
* Keratom adı verilen otomatik bir cihaz yardımıyla şeffaf tabakadan ince bir kapak kaldırılıyor.
* Kırılma kusurunu düzelten lazer ışını, kaldırılan kapağın altındaki tabakaya uygulanıyor.
* Son aşamada kapak yerine oturtuluyor.
Lasık tedavisi her bir göz için yaklaşık 2-3 dakika sürüyor. Bu işlem hastanede yatmayı gerektirmiyor.
İşlemden sonra hasta kontrolden geçirilerek, gözü açık şekilde evine gönderiliyor. -
Tedaviden sonra 5 - 6 saat kadar bulanık görme, batma, gözde sulanma ve hafif derecede ağrı olabiliyor.
Bu tedavide hastanın gözünün kaç derecede olduğundan çok göz yapısının uygunluğu önem taşıyor.
Tedavi için laser uygulanacak şeffaf tabaka kalınlığının emniyet sınırları içerisinde olması gerekiyor.
KİMLERE LAZER UYGULANAMAZ?
* Doğumsal veya genetik kornea hastalığı olanlara (kornea distrofileri gibi) lasık operasyonu önerilmiyor.
* Bu tedavi gebeler ve emziren anneler için uygun bulunmuyor.
* Uygulamadan yararlanabilmek için kişinin gözlük numarasında son bir yılda bir değişim olmaması gerekiyor.
* Aktif bir göz enfeksiyonu uygulamaya engel olarak görülüyor. -
* Herpes (göz uçuğu) geçirmemiş olmanız gerekiyor. Çünkü lazer tedavisi herpes enfeksiyonunun nüks etmesine neden olabiliyor.
* Sjogren sendromu, romatoid artrit, lupus gibi romatizmal hastalıkları olanlar ile kuru göz sendromu bulunanların lazer göz tedavisi için uygun aday olmadıkları belirtiliyor.
* Keratokonus, katarakt, glokom ile bazı retina ve göz siniri hastalıkları bulunanlar lazerle gözlükten kurtulma tedavisi için uygun aday olarak görülmüyor.
* Diyabet (şeker hastalığı) lazer tedavisi sonrası iyileşme problemleri yaratabildiği için şeker hastalığı olanlar lasık tedavisi için uygun aday olmayabiliyorlar.
* Önceden geçirilmiş göz ameliyatları ve göz yaralanmaları nedeniyle bazı hastalar lazer tedavisine uygun bulunmayabiliyorlar.
LAZER UYGULAMASI YAPTIRANLAR BUNLARA DİKKAT ETMELİ
* İlk 24 saat süresince tedavi edilen gözü ovalamayın, kaşımayın, el sürmeyin, yüz yıkamayın, banyo yapmayın.
* İlk günlerde gözünüze sabun ve şampuan kaçırmaktan sakının.
* Lazer tedavisinden sonra 1 hafta süreyle göz makyajı yapmayın.
* Uygulama sonrasında 20. gün itibari ile denize, havuza girebilirsiniz. Ancak 4 hafta süreyle gözlerinizi korumaya özen gösterin -
* Lazer sonrası kozmetik amaçlı kontakt lens kullanımının sakıncası olmasa da tedaviden en az 1 ay sonra doktor kontrolünde kullanmaya başlamanızda fayda olduğunu unutmayın.
UYGULAMA SONRASI KARŞILAŞABİLECEK SORUNLAR
* Görmede geçici bulanıklık veya gelip geçici dalgalanmalar
* Kırk yaşında sonra yakın okuma gözlüğü ihtiyacı
* ( -1.00; +1.00) derece eksik veya fazla düzelme ki bu durum laserle tekrar düzeltilebilir
* Özellikle yüksek (10 dereden büyük miyoplarda) gece görüş bozukluğu
* Çok seyrek olarak düzensiz astigmatizma
* Kontakt lens kullanmada zorluk
* Özellikle PRK işleminde 10 dereceden büyük miyoplarda korneada skarlaşma
* Görmenin gözlükle gördüğü kadar olması; -
SONUÇLAR HASTADAN HASTAYA DEĞİŞEBİLİR
Prof. Dr. Halil Bahçecioğlu, göz bozukluklarının giderilmesi için uygulanan cerrahinin (rekraktif) hastalara genellikle gözlük ve kontakt lens kullanmayacakları gelişmiş bir görüş sağladığını söylüyor. -
Bu cerrahi sonrası genel olarak yüzde 20 - 25 ve üzeri görme keskinliğine erişmenin mümkün olduğu belirtiliyor. -
Refraktif cerrahi uygulanmış her 10 hastadan 9' u işlem sonrasında günlük yaşamlarının büyük kısmında gözlük veya kontakt lens kullanmaya ihtiyaç duymuyor.
sonuçların hastanın spesifik kırma kusuruna ve diğer faktörlere göre değişebileceğine dikkat çekiliyor.
Rekraktif cerrahide en başarılı sonucun düşük dereceli miyopisi olanlarda alındığı belirtiliyor.
Astigmatizma ile birlikte olan yüksek miyopi veya hipermetropinin ise daha az tahmin edilebilir sonuçlara sahip olması dikkat çekiyor.
18 YAŞ ALTINA YAPILMAMALI
Lazer göz tedavisi için en uygun yaş aralığının 18 – 55 yaş olduğu belirtiliyor.
18 yaşından küçüklerde göz gelişimini henüz tamamlanmadığı için hem gözlük numaralarının değişme olasılığı hem de tedavinin başarısını etkileyebilecek genetik kornea hastalıklarının bu yaşlarda bulgu vermesi bu grubun lazer göz tedavisinden uzak durmasını gerektiriyor.
Tıbbın birçok alanında kullanılan lazerin, göz tedavilerinde de önemli yeri bulunuyor.
Özel bir hastanenin Göz Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Halil Bahçecioğlu, lazerin görme kusurlarının düzeltilmesinde 1990'lı yıllardan itibaren başarıyla kullanıldığını söylüyor.
Lasik cerrahisi başladığı yıllardan itibaren Türkiye'de de uygulanıyor.
İşlem, korneadan 'Mikrokeraton' adı verilen bıçak yardımıyla kapağın kaldırılması ve içerisine lazer uygulandıktan sonra kapatılması esasına dayanıyor.
Bunun, dünyada miyop ve hipermetrop ameliyatları için altın standart olmuş bir yöntem olduğu belirtiliyor. -
Son yıllarda lasik cerrahisinde korneadan kapak kaldırmak için Femtosecond lazerlerin de başarı ile uygulandığına dikkat çekiliyor.
Femto saniye lazerler, kornea tabakasında küçücük gaz kabarcıkları yaratarak kapakçığı bıçaksız şekilde kaldırmada kullanılıyor.