Haberler Sağlık Sağlıklı Beslenme Abur cubura müptela balığın tadını bilmiyor, Çocuk Sağlığı, Çocuklarda Beslenme, Çocuklarda Gıda Tüketimi
"Hiç balık yememiş çocuklar var"
Sağlık Bakanlığı araştırdı
Giriş: 20.07.2023 - 00:55 Güncelleme: 20.07.2023 - 00:55
Lütfi ERDOĞAN / HABERTÜRK
Sağlık Bakanlığı, Türkiye’de ilk kez çocukların ve gençlerin yeme-içme alışkanlıklarını araştırdı.
“Sağlığın İstatistikleri” başlıklı rapora göre 7-8 yaş grubu çocukların en sevdiği gıda peynir. Çocukların yüzde 20’si hayatında hiç balık, yüzde 5’i ise hiç kırmızı ya da beyaz et yememiş. Ancak yarısından fazlası haftada en az 2-3 kez gazlı içecek, cips, patlamış mısır gibi abur cuburları tüketiyor.
Alkolle ilk tanışma yaşı ise 10’a kadar düşmüş durumda.
Çocukları bu gıdalardan uzak tutun
HAMBURGER: En zararlı yağ türü olan trans yağlar kullanıldığı için hamburger, çocuklarda obeziteye zemin hazırlıyor ve kalp hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalık riskini ciddi oranda arttırıyor. -
ÇİKOLATA: Yüksek orandaki kakao, şeker ve katkı maddeleri içeren çikolata kandaki kolesterol miktarını yükseltiyor. Tüketilen miktara dikkat etmek gerekiyor. -
PATATES KIZARTMASI: İçinde yüksek oranda bulunan akrilamid maddesi nedeniyle uzun süre tüketilirse damar sertliğine, şişmanlığa ve kansere neden olabiliyor. -
CİPS: Uzmanlar cipsin, kanserden obeziteye, diyabetten Alzheimere kadar birçok hastalığa neden olduğunu söylüyor. -
MAKARNA: Hamurdan yapılan makarnanın fazla tüketilmesi hem şişmanlatıyor hem de mide hastalıklarına zemin hazırlıyor. -
DONDURMA: İçindeki maddelerin kolay bozulabilmesi nedeniyle bağırsak hastalıklarına yol açıyor. Ancak kalsiyum açısından zengin olduğu için kontrollü tüketilmesi öneriliyor. -
BOYALI ŞEKER: İçinde boya yapıcı kimyasalları barındıran şekerler diş çürümesi başta olmak üzere, obezite, diyabet, kalp ve damar hastalıkları, kanser, hipertansiyon, felç, ülser, astım, romatizma, kronik yorgunluk sendromu ve kemik erimesine neden oluyor. -
PATLAMIŞ MISIR: Araştırmalar yüksek kalori içeren patlamış mısırın yüksek oranda doymuş yağ içerdiğini gösteriyor. -
FISTIK: Görülme oranı yüzde bir olan ve ölümle sonuçlanan fıstık alerjisi nedeniyle çocuklara fıstık verilmesi sakınca yaratıyor. -
PASTA: Fazla tüketilmesi obeziteye giden yolda önemli etki yapan pastaların içinde çok miktarda bulunan şeker, yağ, un gibi maddeler aynı zamanda mide hastalıklarına da neden oluyor. -
YEŞİLLİK: Ispanak, roka, marul, lahana, kıvırcık salata gibi yeşillikler iyi yıkanmadığında bağırsak bakterilerine davetiye çıkarıyor. Bu nedenle bu besinlerin çocuklara verilmeden önce çok iyi yıkanması gerekiyor -
ASİTLİ İÇECEK: Asitli içecekler mide ve bağırsak hastalıklarına neden oluyor. -
MANTAR: Bu bitkinin yabani olanları, zehirlenmelere, halüsinasyonlara hatta ölüme neden oluyor. -
TON BALIĞI: Dünyanın en çok tüketilen balıklarından olmasına rağmen, ton balığının çok fazla tüketilmesi sinir sisteminde harabiyete ve kalp hastalıkları riskinde artışa yol açıyor. -
KAHVE: Kahve, kalp krizine yol açmasının yanı sıra, uyuma zorluğu ve dişlerde sararmaya yol açıyor. -
SOSİS: Amerikan Pediatri Akademisi, 10 yaşından küçük çocuklardaki boğulma olaylarının yüzde 17'sinin sosisten kaynaklandığını, sosisli sandviçin uyarıyla satılması gerektiğini söylüyor. -
KABUKLU DENİZ ÜRÜNLERİ: Doğru şekilde temizlenmeyen kabuklu deniz ürünleri bağırsak hastalıklarına yol açıyor -
RUS SALATASI: İçinde bulunan mayonezin asit (sirke veya limon suyu) kullanılarak yapılması, gıda kaynaklı hastalıklara neden oluyor. -
KREM PEYNİR: Yüksek oranda yağ içeren bu ürünler kalp sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. -
ÜZÜM: Şeker oranı yüksek bir meyve olan üzüm, diyabet hastaları için sakıncalı. Ancak antioksidan açısından zengin bir besin olan üzümü kontrollü tüketmekte fayda var. -
SALAM: İçinde sodyum nitrit bulunan salam ve sosisin tüketilmesi kansere neden oluyor. -
HAZIR ÇORBALAR: Toz haline getirilmiş, defalarca işlem görmüş, içinde çok fazla katkı madde bulunan hazır çorbalar kansere neden oluyor. -
ÇİĞ YUMURTA: İçinde bulunabilecek zararlı salmonella mikrobu nedeniyle hastalıklara ve zehirlenmeye yol açıyor. -
DONDURULMUŞ GIDALAR: Dondurulma işlemleri sırasında zararlı organizmalar ürediği için dondurulmuş gıdalar mide ve bağırsak hastalıklarına yol açıyor. -
HAMUR İŞİ: Bu tür yiyecekler hem kolesterol dengesini bozuyor hem de yüksek kalori içerdiğinden obeziteye ve ona bağlı hastalıklara zemin hazırlıyor. -
Çocuklarda besin alerjisine dikkat!
Bir anda musluk gibi akmaya mı başladı burnu? Ya da gözlerinden şıpır şıpır yaşlar damlamaya? Acaba grip mi oldu derken, öksürüğüne cildinde kırmızı kırmızı döküntüler mi eklendi?
Tam bir panik haline sokuveriyor anneleri bu semptomlar. Zira minik yavruları tam da ek besinlere başlamıştı. Anne sütüne katı gıdalara alışacak olma mücadelesi eşlik edecekti ki bir de bu şikayetler baş gösteriverdi!
İşte tam da sorun burada. Altı aydan sonra bebeğinizin beslenmesine eklenen besinlerden biri veya birkaçı bu gribi andıran besin alerjisine yol açmış olabiliyor.
Besin alerjisi deyince hemen paniğe kapılmamak gerekiyor. Çünkü bunu anlamak son derece basit. Sadece ilk 6 aydan sonra ek besinlere geçişte önemli bir kurala dikkat etmek yeterli!
Bebeğinize vereceğiniz her bir yeni ek gıdayı mutlaka üç gün arka arkaya verin. Ve üç gün bir tek o besini verirseniz, üç gün içinde bu belirtiler ortaya çıkıyorsa besin alerjisi olduğunu anlayabilirsiniz.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Altay Yücel, besin alerjisinin zaman içinde geçebileceğini belirtiyor ama tedavide ilk basamak, alerjiye yol açan besinin diyetten tamamen çıkarılmasını önerisinde bulunuyor.
Mevsim meyve sebzelerinden yedirin - ZBebek beslenmesinde anne sütünün eşsiz üstünlüğü tartışılmaz. Bebeğiniz altı aylık olduğunda ise artık ek besinlerin zamanı gelmiş bulunuyor...
O güne dek sadece sıvı beslenmeye alışkın olan minik yavrunuz artık katı gıdalarla tanışacak olmanın biraz hazzını biraz da sıkıntısını yaşayacak şüphesiz.
Zira çiğneme faktörü girecek işin içine. Anne sütü yeterli olmadığı durumlarda, aylık kilo alımları yetersiz olan (ayda 500 gr'dan az) bebeklerin ek gıdalarla tanışması en erken 4 aya kadar da inebiliyor.
Ek besinlere geçişte öncelikle mevsim sebze ve meyvelerinin tüketilmesi önemli. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Altay Yücel, patates, havuç ve kabak ile başlanıp mevsimine göre karnabahar, brokoli, brüksel lahanası, bal kabağı...
Ispanak, pırasa, semizotu, fasulye, bezelye, lahana, kereviz, kuşkonmaz ve enginarın dönüşümlü olarak ve üçlü gruplar halinde verilebileceğini belirtiyor.
Listeye ilerleyen günlerde sarımsak da eklenebiliyor. Havuç, bezelye, kuşkonmaz, enginar, maydonoz ve semizotunun tam mevsimi.
Meyvelerden ise, elma, armut ile başlanabiliyor ve mevsimine göre şeftali, kayısı, muz, karpuz ve kavun ile devam ediliyor.
Dr. Yücel, çeşit çeşit mevsim meyvelerinin tezgahlarda bolca yerini aldığı bugünlerde elma, muz, şeftali, kayısı, mürdüm eriği, karpuz ve kavun püresi verilebileceğini belirtiyor. Meyveleri önce tek tek tattırmak, sonra iki meyveyi kombinlemek gerekiyor.
1 yaşına kadar yasak olan besinler - 1 yaşına kadar bebeklere yasak olan besinler de var. Örneğin patlıcanda nikotin olduğu ve besleyici değeri az olduğu için...
Bakla da nadir bir hastalık olan "Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz eksikliği" olan kişilerde sarılığı tetiklediği için 1 yaşına kadar önerilmiyor. Çilek, domates, tropikal meyveler de alerjik olduğu için 9 ay ile 1 yaşından önce denenmemeli.
İnek sütü, bal, fındık, fıstık ve yumurta beyazının da 1 yaşından önce verilmemesi gerekiyor. Dr. Yücel, inek sütünün 9 aydan sonra karışımlarda kullanılabileceğini, mecbur kalınırsa sulandırılarak kullanılması gerektiğini belirtiyor.
Portakal ve mandalina suyu asitli olduğu için reflüyü artırabildiğinden direkt değil muz, havuç suyu gibi diğer besinlerle karıştırılarak verilmeli. Üzüm suyu ise fazla tatlı olduğundan çocuğun tatlıya alışmaması açısından yine tek başına verilmemeli.
8'nci aydan sonra pütür boyutunun artırılması önemli
Bebeklerde 8. aya kadar muhallebi kıvamında verilen ek besinleri 8. aydan sonra pütür oranı yükseltilmiş olarak vermek önemli bir püf noktası. Örneğin bezelyenin yarısı veya üçte biri oranında büyük parçaları bebek rahatlıkla yutabiliyor.
9 aylık bebeğin artık sofra yemeklerine geçebileceğini, tuzsuz olmak kaydıyla ve çatalla ezilerek tüm gıdaların verilebileceğini, 9 aylık bebekler için artık blender kullanılmaması gerektiğini belirten Dr. Yücel...
"Katı besinlere geçiş sağlıklı bir şekilde yapılabilirse 3 yaşına kadar blender bebeği denilen en ufak pütürde öğüren çocuklar yaratmamış oluruz" diyor.
Annelerin yaptığı yanlışlardan birisi "Bebeğim bu sebze çorbasını sevmedi" deyip bir daha vermemek. Dr. Yücel, bu durumda annelere değişik sebzeler denemelerini, sevmediği çorbaya bir süre ara verip 1 hafta sonra tekrar deneyebileceklerini belirtiyor.
Sebze pürelerinin zeytinyağı ve tahıllarla (bulgur, irmik, pirinç, tarhana, mercimek vb) ile zenginleştirilmesi, 6 ve 7. aydan sonra et ve tavuk, 7-8 aydan sonra da balık ile kombinlenmesi gerekiyor.
Besin alerjilerinin belirtileri - Bağışıklık sistemi aracılığı ile besinlere gösterilen aşırı duyarlılık reaksiyonlarına "besin alerjisi" deniliyor.
Besin alerjisi olan bebeklerde sıklıkla ailede besin alerjisi veya astım, alerjik nezle, egzema gibi diğer alerjik hastalıklar bulunabiliyor. Yani genetik yatkınlık söz konusu. Peki bebeğinizde, çocuğunuzda besin alerjisi olduğunu nasıl anlayabilirsiniz?
İşte belirtileri...
Deride: Kaşıntı, kızarıklık, kurdeşen, dudak ve göz kapaklarında şişlik, egzema
Üst solunum yollarında: Burun tıkanıklığı-kaşıntısı-akıntısı, hapşırma, geniz akıntısı, boğazda kuruluk veya kaşıntı, damakta kaşıntı, kuru öksürük
Gözlerde: Sulanma, kaşıntı, kızarıklık ve göz kapaklarında şişlik
Alt solunum yollarında: Nefes darlığı, hışıltı-hırıltı, öksürük
Sindirim sisteminde: Bulantı-kusma, karın ağrısı, kanlı ve müküslü ishal, kramplar, besini reddetme
Kalp-damarda: Çarpıntı, morarma, tansiyon düşüklüğü, baş dönmesi, bayılma
Anneler dikkat! Besin alerjisini anlamanın püf noktası...
Bir anda musluk gibi akmaya mı başladı burnu? Ya da gözlerinden şıpır şıpır yaşlar damlamaya? Acaba grip mi oldu derken, öksürüğüne cildinde kırmızı kırmızı döküntüler mi eklendi bir de? Tam bir panik haline sokuveriyor anneleri bu semptomlar.
Oysa 6'ncı aydan sonra bebeğinizin beslenmesine eklenen besinlerden biri veya birkaçı bu gribi andıran besin alerjisine yol açmış olabiliyor. Besin alerjisi deyince hemen paniğe kapılmamak gerekiyor.
Çünkü bunu anlamak son derece basit. Sadece ilk 6 aydan sonra ek besinlere geçişte önemli bir kurala dikkat etmeniz gerekiyor. Bebeğinize vereceğiniz her bir yeni ek gıdayı mutlaka üç gün arka arkaya verin.
Ve üç gün bir tek o besini verin ki, üç gün içinde bu belirtiler ortaya çıkıyorsa besin alerjisi olduğunu anlayabilin.
Dr. Özlem Altay Yücel, besin alerjisinin zaman içinde geçebileceğini belirtiyor ama tedavide ilk basamak, alerjiye yol açan besinin diyetten tamamen çıkarılması. Örneğin inek sütü alerjisi en sık görülen alerjilerden biri.
İlk 6 ayda başlıyor genellikle 2 yaşında düzeliyor, nadiren ileri yaşlarda devam ediyor. Tedavide inek sütü ve sütten yapılan gıdalar diyetten tamamen çıkarılıyor. Özel bir formül mama ile beslenme destekleniyor.
Anne-babaların çocuk hastalıkları uzmanı veya çocuk alerji uzmanları bilgisi dahilinde bu alerjileri takip etmesi gerekiyor. Kan veya deride yapılan testler ile alerji takip altında tutuluyor. Bu testlerde düzelme olduğunda yavaş yavaş gıda deneniyor.
Dr. Yücel bazı hafif gıda alerjilerinde örneğin domates yenildiğinde ağız kenarında bir iki döküntü oluyorsa, bir iki ay sonra denendiğinde döküntü ve ek bulgu yoksa gıdanın yavaş yavaş artırılarak verilebileceğini belirtiyor.
Yazı Boyutu
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
REKLAM advertisement3ndparty