Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Kalbinizin ritmine dikkat!, Kalp Hastalıkları, Ritim Bozuklukları

        HABERTURK.COM / SAĞLIK SERVİSİ

        Günümüzde her yaşta görülebilen kalp çarpıntısı (ritim bozukluğu) tedavi edilmesi gereken önemli bir sorun. Çoğunlukla stres, yorgunluk ve hareketsiz yaşamdan kaynaklanıyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut, haberturk.com'a ritim bozukluğuna yönelik önemli açıklamalarda bulundu.

        "Kalbim yerinden çıkacak zannediyorum", "Kalp atışlarım dışarıdan görülüyor" gibi yakınmaları pekçok kişiden duymak mümkün. Hızlı ve düzensiz kalp atımlarıyla seyreden ritim bozukluğu bir başka deyişle çarpıntı şikayeti artık sadece yaşlıların kapısını çalmakla kalmıyor, her yaşta karşımıza çıkabiliyor. Doç. Dr. Ahmet Karabulut, çarpıntının bazen hiçbir risk taşımazken bazen ani ölüme bile yol açabildiğini bu nedenle mutlaka ciddiye alınması gerektiğini belirterek "Çarpıntı tarif eden hastalar içerisinde hem tanı hem de tedavi sürecinde atlanmaması gereken grup kalbin düzensiz atımlarıyla seyreden hasta grubudur. Sık gözlenen bu ritim bozukluğu erken dönemde tedavi edilmediği taktirde kalıcı olmaya meyillidir" diyor. Atriyal fibrillasyon denilen ritim bozukluğunun uzun vadede kalbi büyüterek kalp ve kapak yetersizliğine yol açtığını hatta felç riskini belirgin şekilde artırdığını vurgulayan Doç. Dr. Karabulut, "Bu risk özellikle 65 yaş üstünde daha da belirgindir. Ne yazık ki bu ritim bozukluğuna gerekli önem verilmemekte ve çoğunlukla hastalara eksik tedavi verilmektedir" derken, eksik tedavi alan hastaların da uzun vadede bu hastalığın komplikasyonları ile başbaşa kaldığını söylüyor.

        Ritim bozukluğu kaderiniz olmasın!

        Ritim bozukluğu, kalbinde hiçbir sorun olmayan kişilerde de görülebiliyor. Çoğunlukla stres, yorgunluk ve hareketsiz yaşamdan kaynaklanan ritim bozukluğuna, kahve, gazlı içecekler ve alkol tüketiminin fazla olması ile tiroid bezinin fazla çalışması ve kullanılan bazı ilaçlar da yol açabiliyor. Peki tedavisi nasıl oluyor? En sık görülen ritim bozukluklarından olan Atriyal fibrillasyonun üç şekilde normale çevrilebildiğni belirten Doç. Dr. Karabulut "Özellikle ilk 48 saat içinde gelişen ritim bozuklukları ilaç tedavisine cevap verir. İlaç tedavisi ile birinci gün genellikle normal ritim sağlanır. Uzun süreli ritim bozukluğu yaşayan kişilerde ilaca cevap oranı düşüktür ve bu kişilerde elektroşok yöntemi ile normal ritim sağlanır" diyor. Bu yöntem uygulanmadan önce kalbin ayrıntılı olarak görüntülenmesi ve uygunluk şartlarının aranmasının şart olduğunu belirten Doç. Dr. Karabulut, elektroşok yöntemi ile normal ritim sağlama oranı yüksek olmasına karşın bu yöntemin yeterince aydınlatılamayan hastalar tarafından kabulünün zor olduğunu söylüyor. Üçüncü yöntem ise anjiyografik yöntemle ablasyon denilen yakma yöntemi. Bu yöntemin özellikle uzun süreli ve tekrarlayan ritim bozuklukları için ideal olduğunu ve yüzde 80'e varan başarı sağlandığını kaydeden Doç. Dr. Karabulut "Yakma yöntemi ile atriyal fibrillasyonu düzeltme yöntemi son yıllarda büyük gelişmeler göstermiştir ve ülkemizde de başarı ile uygulanmaktadır" diyor. Gelişen teknolojiye paralel olarak, ritmi tamamen normale döndürmek mümkün olabiliyor. Doç. Dr. Karabulut, atriyal fibrillasyonun getirdiği düzensiz ritim ve komplikasyonları ile yaşamanın kader olmadığını belirterek, bu grup hastaların bilinçlenerek kardiyoloji uzmanlarına başvurmasının hayat kalitesi ve hayat sürelerini uzatacağını vurguluyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ