Mutlu ol, zayıf kal
Güneş AKSÜS yazdı...
Güneş AKSÜS / HT MAGAZİN
Binlerce danışanıma baktığımda, başaranlar ve başaramayanlar arasında en önemli fark ne biliyor musunuz? Mutluluk! Buna inanmayanlar olabilir ama paylaşımım tecrübeden çıkan bir paylaşım. “Ne alakası var?” diyenler için geliyor bu yazı... Deneyin faydasını göreceksiniz.
Aklınızdan “İyi de mutsuzum diye şişman mı kalacağım?” gibi bir soru geçecek biliyorum. Kalmayacaksınız ama mutsuzluğunuzun kilo vermenize engel olduğunu ve olacağını bilin. İmkânsız değil. İsterseniz siz de zayıflarsınız. Bu iş karar vermekle ilgili ama kendiyle ilgili olumlu karar verenler yine kendini seven insanlardır öyle değil mi? Gelin örneklerle anlatayım...
- Ayşe Hanım 52 yaşında, kendini seviyor, beğeniyor. Çok fazla kilo problemi yaşamamış ama hayatı boyunca dikkatli beslenmiş. Sağlıklı beslenmeye ve yürüyüş yapmaya özen göstermiş. Bunu kendine saygı duyduğu için yaptığını söylüyor. Bedenine iyi bakmanın kendisine ve ailesine iyi bakmakla aynı şey olduğunu ve tüm hayatını etkilediğini anlatıyor. Menopoz sonrası kilo almış ve diyetisyene gitmiş. Sizce Ayşe Hanım başarılı oldu mu?
- Banu Hanım 54 yaşında, kendini sevmiyor, beğenmiyor, sürekli şikâyet ediyor. Hayatı boyunca dikkat etmek ‘zorunda’ kalmış, diyetisyene gitmekten yorulmuş, menopozda aldığı kiloları verememiş, spor yapmaktan nefret ediyor. Zayıflamayı istiyor ama inancı yok. Ailesiyle sorunlar yaşıyor ve mutsuz olduğunda yemek yiyor. Aynada kendine baktığında çok kızdığını söylüyor. Sizce Banu Hanım başarılı oldu mu?
Bakış açısı, hayat tarzı, kendine karşı beslediğin duygular, eşin dostunla ilişkin, mutluluk veya mutsuzluk sebeplerin sağlığını ve kilonu etkiliyor. Ayşe Hanım rahat ve keyifle diyet yapıp zayıflarken, Banu Hanım çok zorlanıyor, mutsuz oluyor, savaşıyor, bazen başarıyor bazen de başaramıyor. Başarsa da bunun zorluklarını anlatıyor ama Ayşe Hanım kilo problemini nasıl çözdüğünü anlatıyor. “Ben zaten başaramam” diye yola çıkanlar başaramazlar. Bu gerçek!
KÜÇÜK MUTLULUKLAR SUNUN
Gelin öyle bir program uygulayalım ki bize küçük mutluluklar sunsun ve zayıflarken diyetten sıkılmadan bu işi çözelim. Kilo almayalım hatta kilo verelim. Diyet yaparken sürekli aynı şeyleri yemek sizi bir süre sonra sıkabilir, mutsuz edebilir. Bu diyetten kopmanıza sebep olur ve kilo vermediğinizi görünce inadına yemeğe başlarsınız. Bunu yapmayalım. Diyetimize porsiyonu küçük, kalorisi yüksek olmayan, bizi mutlu edebilecek seçenekler koyarsak kendimizi diyette gibi hissetmeyiz.
Dondurma söylediğim özelliklere sahip. Ara öğünde 2 top dondurma veya minik porsiyonlarda hazırlanan dondurmalardan yersek, motivasyonumuz artar ve diyet sürdürülebilir hale gelir. Çikolata da bir seçenek. Kahvenin yanına minik kare çikolata koymak sizi mutlu eder. Bu sıcaklarda bunu çikolatalı dondurmaya çevirebilirsiniz. Açıkta satılan dondurmalar yerine, hijyenik koşullarda hazırlanmış paketli dondurmaları tercih edin. Porsiyon kontrolü için dondurmanın paketini okuyun.
Sevdiğiniz ve sevmediğiniz yemeklerin listesini yapın
BİR defter aldık, başladık yazmaya... En sevdiğiniz sebzeler, salatalar... Et mi seversiniz balık mı? Ne varsa yazın. Sevdiğiniz kalorisi yüksek şeyleri de yazın ama başka bir sayfaya. İkinci sayfada sevdiğiniz kaçamaklar olsun. Diyet programında birinci sayfada ne varsa olmalı. İkinci sayfaya yazdıklarınız ilk 3 hafta olmamalı, sonra haftada 1 gün olabilir. Sevdiğiniz ama size kilo aldıran yiyecekleri de üçüncü sayfaya yazın. Bunları ilk ay hiç tüketmeyin. Bu listeleri üşenmeden yapmak kendinizi daha iyi tanımanızı sağlar.
Doğal antidepresan kullanın hem de ücretsiz!
Spordan bahsediyorum. Salona gitmeniz şart değil, sokakta yürüyün. İşinizi yaparken, arkadaşınızla buluşacakken yürüyün. Yürüyüş yapanlar mutlu oluyor, sakinleşiyor ve diyet yaparken daha iyi sonuçlar elde ediyor.
