Kahve kokusuna gidin
Güneş Aksüs yazdı...
Güneş AKSÜS / HT MAGAZİN
Çok eskiden, kahvenin zararlı olduğu sanılan dönemlerde de inanmazdım buna. O zaman beslenme uzmanı değildim ama “Bu kadar güzel bir şey neden zararlı olsun ki?” derdim. İşin uzmanı olunca yeni araştırma sonuçları beni destekledi.
Kahve daha çocukken ‘sağlıklı olmayan ama keyif için içilen’ içeceklerdendi. Daha sonra, detoks diyetlerinde alkali oranını artırmak için yasaklanır hale geldi. Ülkemizde sık rastlanan demir eksikliği anemisini gören her doktor yasakladı, “Hamileler içmesin” dendi. Oysa ben hamileyken günde 1 fincan sade kahve içtim.
MUTLULUK VERİYOR
Artık bu dönem değişti. Yeni çalışmalar kahvenin içindeki antioksidanlar sayesinde bize iyi geldiğini kanıtlıyor. Üstteki yasakları unutun ve güncel bilgilere kulak verin. Her şeyin dozunun önemli olduğunu hatırlatarak bu faydaları size anlatayım. Öncelikle kahvenin kokusunun ne kadar çekici olduğunu bilmeyen yoktur. Bu yazıyı okurken bile kokusunu duyabilirsiniz! Kahve kokusu gelen tarafa doğru yürüyün. Bu sizi mutlu edecek. Kendinizi bir kahveyle ödüllendirin.
Yapılan çalışmalara göre kahve mutluluk veriyor, stresi azaltıyor, dikkati toparlıyor, zihnimizi açık tutuyor, uyanık kalmamızı sağlıyor ve depresyona karşı iyi bir savaşçı olduğu düşünülüyor. Kafeinle ilgili duyduğunuz olumsuz çalışmalar çok yüksek dozda olanlar. Yani hiç kahve içmeyen biri aşırı miktarda içmeye başladığında çarpıntısı olabilir, tansiyonu yükselebilir ama bunlar her kahve içende olmaz.
İYİ BİR ARA ÖĞÜN
Tavsiye edeceğim miktar yeni başlayanlar için günde 1, zaten içenler içinse 2-4 fincan kahve. İçine biraz süt eklenebilir. Yoğun bir şekilde takip ettiğim kişilerden duyduğum önemli sırları size aktaracak olursam, ara öğünde kahve içmek tok tutabiliyor. Sütlü kahve çok iyi ve değerli bir ara öğün seçeneği.
Diyet yapanlar bilir; bir programın içinde olmak ve saati saatine uygulamak hiç kolay değildir. Bunu keyifli hale getirmek hem diyeti sürdürmenizi sağlayıp motivasyonu artırır hem de özgürlük demektir. Diyet yaparken en çok “Arkadaşımla buluşunca, sosyal hayatta diyetim bozuluyor” şikâyeti yaşanıyor. O zaman arkadaşlarınızla kahve mekânlarında buluşun, kendinize bol sütlü bir kahve söyleyin ve iyi hissedin. Tokluk hissi olduğu ve sevdiğiniz bir içeceği tükettiğiniz sürece kendinize iyi bakmak daha kolay ve sürdürülebilir olacaktır. Sade kahvenin mutluluk verdiğini, sakinleştirdiğini ve sağlığınızı olumlu etkilediğini bilin.
KABIZLIĞA YOL AÇMAZ
Anemi konusuna gelecek olursak, kansızlık problemi olanlar özellikle yoğun demir içeren yumurta ve et gibi yemeklerden 30 dakika-1 saat sonra kahve içerlerse bir sıkıntı olmaz. Kahvenin kabızlık problemine yol açtığını düşünenler var. Ben aksine kahvenin bağırsaklarına iyi geldiğini ve sabah kahveden sonra düzenli tuvalet alışkanlığı olduğunu söyleyenleri duyuyorum. Bağırsaklarla ilgili sorunlar kahveyle değil, yaşam şeklinizle, hareketinizle ve genetik yapınızla ilgilidir. Yani kahve kabızlığa sebep olmaz.
Bazı insanlar sabah uyandıklarında kahve içmeden kendilerine gelemezler. Bu doğru olabilir. Herkes bu şekilde uyanmaz ama kahvenin böyle bir etkisi var. Gözlerini açar açmaz kahve yapanlar, işyerine gider gitmez kahve içenler var aranızda. Bana bu konuyla ilgili en çok gelen soru şu: “Bu kahve kahvaltı yerine geçer mi?” Hayır, sade bir kahveden tabii ki kahvaltıdan aldığımız vitaminleri, mineralleri, proteini, yağı, vb. alamayız.
SEÇENEKLERE BAKIN
Eğer siz de bu gruba giriyorsanız, önce kahve içip 1 saat içinde kahvaltı yapabilir, aldığınız kahvenin yanına minik kepekli- çavdarlı bir sandviç ekleyebilir veya sütlü kahvenin yanında yulaflı kuruyemişli bir barla size iyi gelecek seçenekleri deneyebilirsiniz. Kahvaltıyı asla atlamayın! Bunun için kahveden vazgeçmeniz gerekmiyor.
