Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Kalp Sağlığı Libya’dan Ürdün’e uzanan sağlık arayışı Türkiye’de son buldu

        Ceyda ERENOĞLU / GAZETE HABERTÜRK

        15 aylık kısa yaşamında çok riskli ameliyatlar geçirdi. Hastaneler evi gibi olmuştu. Ülkesi Libya’da şifa bulamayan, Ürdün’de yapılan ameliyattaysa sağlığına kavuşamayan Muhammed bebek için umudun gerçeğe dönüştüğü ülke Türkiye oldu.

        Besmi Muhtar 31 yaşında, 3 çocuk sahibi, Libyalı bir kadın doktor. Ülkesinde kadın hastalıkları uzmanı olarak görev yapıyor. Eşi Mustafa Muhammet ise mühendis. Aileyi Türkiye’ye getiren neden 15 aylık oğulları Muhammed’in kalbindeki rahatsızlık. Muhammed bebek normal doğumla dünyaya geliyor ve doğumundan 1 hafta sonra anne sütü emmemeye, yorgunluk belirtileri göstermeye, soluksuz ağlamaya başlıyor. Aile soluğu hastanede alıyor ve çekilen eko sonucunda kalpte sorun ve damakta yarık saptanıyor. Libya’daki doktorların yönlendirmesiyle tedavi için Ürdün’e gidiyor aile. Muhammed bebek ilk açık kalp ameliyatını 2 aylıkken Ürdün’de geçiriyor. Ameliyat başarılı sonuçlanmayınca aile için çok sıkıntılı bir dönem başlıyor. O günden sonra ömrünün yarısında hastanelerde kalıyor Muhammed bebek. Ameliyattan sonra her 10 günde bir akciğerlerinde iltihaplanma olup enfeksiyonlara açık hale gelişi, onu acil servislerin ve yoğun bakım ünitelerinin müdavimi haline getiriyor.

        İSTİKAMET İSTANBUL

        Bu sorunlar Muhammed bebek için yeni bir ameliyatı zorunlu kılıyor. Libya’da oğullarının tedavisini takip eden doktorları, aileye isim öneriyor. Anne Besmi Muhtar, bunlardan birinin Türkiye’den Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu, diğerininse ünlü bir Fransız çocuk kalp cerrahı olduğunu söylüyor. Aile yaptıkları araştırmanın ardından Türkiye’yi seçiyor ve diğer çocuklarını da alarak Muhammed bebekle birlikte 1.5 ay önce İstanbul’a geliyor. 17 Eylül’de Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu ve ekibi tarafından ameliyat edilen Muhammed bebek şimdi ameliyatın risklerini geride bırakmış ve sorunlarından kurtulmuş görünüyor.

        ‘NEFES ALMAKTA ZORLUK ÇEKİYORDU’

        Acıbadem Üniversitesi Hastanesi Çocuk Kalp Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu, Muhammed bebeğin 2 aylıkken Ürdün’de çok karmaşık kalp ameliyatları geçirmesine karşın umulan sonucun alınamamış olduğunu söylüyor ve Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu ekliyor: “Bize getirildiğinde kalp yetmezliği, yetersiz beslenme ile akciğer enfeksiyonu gibi sorunları vardı. Ayrıca nefes alıp vermekte güçlük çekiyordu. Bunun dışında yarık damak gibi doğumsal anomalileri de bulunuyordu.”

        ‘HAYATINI KAYBETMESİ AN MESELESİYDİ’

        Müdahale edilmemesi halinde bebeğin her an hayatını kaybedebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Sarıoğlu, ameliyat öncesinde Muhammed bebeğin kalpten çıkan ve bütün vücudunu besleyen ana atar damarının (aort) kısmen ters çıktığını ve kalpte karıncıklar arasında bir delik bulunduğunu söylüyor. Ürdün’de yapılan açık kalp ameliyatında kalbin karıncıkları arasındaki delik kapatılırken, kalpten çıkan ana atar damarın (aort damarı) altında yanlışlıkla çok ciddi bir darlık meydana getirilmesi, Muhammed bebeğin sağlığına kavuşamamasının ana nedeni olarak görülüyor. Bu durum, kalbin sol karıncığında olması gereken basıncın normalde 100’ken 220’lere çıkmasına yol açıyor. “Tüm bunlar kalbi çok zorladığı için akciğerlerde kan göllenmesi olup nefes darlığı ortaya çıkıyor” diyen Prof. Dr. Sarıoğlu sözlerini şöyle sürdürüyor: “Muhammed bebek her an kalp durmasıyla hayatını kaybedebilirdi. Yapılacak iş, kalpten çıkan ana atardamar altındaki kalbin içerisinde oluşan bu darlığın ortadan kaldırılmasıydı. Bu hem ameliyatın bu kadar küçük bir kalbin içerisinde yapılacak olması hem de karıncıklar arasındaki bu delik kapatılırken oluşmuş olan bu darlığın kalpte başka bir anomali oluşturması nedeniyle oldukça zordu. Tekrar bir açık kalp ameliyatına alarak ana atardamarı (aort) açtık ve kalbin içerisindeki darlığı tespit ettik. Bu darlığın giderilmesi özel bir ameliyatla mümkündür. Dünyada nadir yapılan bu özel ameliyatın adı ‘modifiye konno’dur. Bu ameliyat sırasında kalbin özellikle iletim (elektrik sistemi) sistemiyle ilgili zedelenmeler meydana gelebilir. Dikkat edilecek teknik ve tedbirlerle bundan kaçınmak mümkündür.” “Ameliyatımız sırasında kalpteki karıncıklar arasındaki bölmeyi tekrar açtık ve bu bölmeyi özel bir yama tekniğiyle genişlettik” diyen Prof. Dr. Sarıoğlu, ekliyor: “Ayrıca kalbin sol tarafında bulunan kas kitlelerinin yol açtığı darlıkları, kasları keserek ortadan kaldırdık. Elektrik sistemiyle ilgili bir arıza da oluşmadığı için şu an Muhammed bebeğin kalbi tamamen normal bir kalp haline gelmiş durumda. Bundan sonraki hayatında bir sorun olmayacağını, yaşamını sağlıklı çocuklar gibi sürdüreceğini ümit ediyorum.”

        RİSK ORANI ÇOK YÜKSEKTİ

        Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu, bu tür ameliyatları ‘çok riskli’ olarak tanımladıklarını ve Muhammed bebek özelindeki riskin yüzde 20 civarında olduğunu söyleyerek “Bizim için yüzde 20’lik risk çok yüksektir. Çünkü biz birçok kalp ameliyatını yüzde 1’den az riskle yapıyoruz” diyor.

        ‘ÇOCUK KALP CERRAHİSİNDE BAŞARI ORANIMIZ YÜZDE 95'

        Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu, Avrupa’da çocuk kalp cerrahisi merkezlerinin ortalama sonuçları ile kendi sonuçları karşılaştırıldığında en karmaşık ameliyatlar grubunda bu ülkelerin önemli merkezlerinden daha iyi sonuçlara sahip olduklarını söylüyor. “Şimdiye kadar yurtdışından gelen kompleks ve orada yapılamadığı için ikinci veya üçüncü kez ameliyat edilmesi gereken hastalarla yaptığımız 4 bine yakın ameliyatta, risk oranımız yüzde 3, başarı oranımız ise yüzde 95’ten fazla” diyen Sarıoğlu, bunun çok önemli bir gösterge olup dünyanın en iyi merkezleriyle paralel sonuçlara işaret ettiğine dikkat çekiyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ