Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Hamilelikte en sık yaşanan 10 problem ve çözümleri!

        HABERTURK.COM

        Kusma, baş ağrısı, halsizlik ve sık idrara çıkma, hormonlar ve fizyolojik değişiklikler nedeniyle hamilelik sürecinde en sık karşılaşılan şikayetler arasında yer alıyor. Bunların bir kısmı doğal belirtiler olabilirken; bazıları önemli sorunların habercisi olabiliyor. Mozaik Tüp Bebek Merkezi doktorlarından Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ümit Zeteroğlu, hamilelik sürecindeki şikayetler ve dikkat edilmesi gereken durumları açıkladı.

        GEBELİKTE REFLÜ VE MİDE PROBLEMLERİ YAŞANABİLİR

        Hamilelikte en sık görülen şikayetlerden birini midede yanma ve reflü oluşturuyor. Gebelikte reflünün en önemli sebeplerinden biri büyüyen uterusun (rahmin) mideyi yukarıya itmesidir. Diğer bir neden de yiyeceklerin progesteron hormonu etkisiyle yemek borusundan daha yavaş ilerlemesidir. Midenizin boşalması gecikmekte ve yiyecekler sindirim sisteminden daha yavaş boşalmaktadır. Bunun sonucunda hazımsızlık, şişkinlik ve bulantı hissi gibi şikayetler de görülebilecektir. Şikayetin durumuna göre gerekli ilaç tedavisine başlamak bu şikayeti hafifletecektir.

        NE YAPMALISINIZ?

        - Az miktarda sık öğünler tercih edin.

        - Yemekten hemen sonra yatarak istirahat etmeyin.

        - Yatağınızın başucunu yükseltin.

        - Gerekirse yemeklerden sonra antiasit sıvı ya da tabletler kullanabilirsiniz.

        BULANTI VE KUSMALAR VİTAMİN EKSİKLİĞİ HABERCİSİ OLABİLİR

        Gebeliğin erken dönemindeki bulantı ve kusmalarda; plasentadan salgılanan hormonlar, annenin psikolojik sıkıntıları, B6 vitamini eksikliği, gebeliğe bağlı mide-barsak sistemindeki değişiklikler, tiroit bezinin normalden çok çalışması olası nedenlerdendir. Gebeliğin ilk haftalarda rutin istenen gebelik tahlillerinde anormallik yoksa gebelik hormonlarının olası etkisi ya da psikolojik etki olarak kabul edilebilir. Kusmaların şiddetli olması, kusmalar nedeniyle iti beslenilmemesi ve sürekli kilo kaybı olması tedaviyi gerektirebilir.

        NE YAPMALISINIZ?

        Sabah kalktığınızda bulantınız çok ise yataktan çıkmadan önce demli olmayan bir çay için. Yatağın başında galeta ve tuzlu kraker gibi kuru şeyler bulundurun. Sabahları yataktan ani bir şekilde kalkmayın. Hamileliğin erken döneminde sık görülen yorgunluk da bulantıyı şiddetlendirebiliyor, dinlenmeyi ihmal etmeyin. Mideyi tamamen boş veya tamamen dolu tutmak bulantıyı artırabiliyor, gün içinde sık sık ve küçük öğünler şeklinde beslenin. Yemekler sırasında az sıvı almak da bulantı sorununuzun hafiflemesine yardımcı olabiliyor. Katı, kuru, yağsız ve tuzlu gıdalara yönelin. Tatlı veya meyve yediğinizde bulantınız olmuyorsa bunları da yiyebilirsiniz. Hoş olmayan koku ve yiyeceklerden kaçının. Özellikle mutfak kokularından ve ağır parfümlerden uzak durun.

        HALSİZLİK VE SÜREKLİ UYKU İSTEĞİ TETİKLENİR

        Erken hamilelik haftalarından başlayarak pek çok hamilede yorgunluk ve artan uyku ihtiyacı görülür. Mozaik Tüp Bebek Merkezi doktorlarından Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ümit Zeteroğlu, bu sorunun genellikle hamilelikte artan hormon seviyeleriyle bağlantılı olduğunu belirterek, "Özellikle hamileliğin ilk haftalarında gelişen bulantı ve kusma, halsizlik şikayetlerini arttırıyor. İlerleyen hamilelik haftalarında ise uyku kalitesi zamanla azalabiliyor. Hamileliğin son aylarında uyku süreleri kısalıyor, huzursuz bacak sendromu gelişebiliyor. Kansızlık sorunu varsa demir ve B12 vitamin takviyeleri kullanılıyor. Tiroit fonksiyonlarında sorun mevcutsa, gerekli tedaviler uygulanıyor” dedi.

        NE YAPMALISINIZ?

        Hamileliğin ilk haftalarında artan uyku ihtiyacını doğal olarak kabul etmelisiniz. İlerleyen haftalarda gece uykusuz kaldığınız dönemlerde gündüz kısa süreli uyku molaları verin ve düzenli egzersiz yapın.

        Sindirim sistemi yavaşlar, kabızlık artar

        Kabızlık, gebelikte görülen sık görülen bir problem olup en sık nedeni sindirim sisteminin genel olarak yavaşlaması ve büyüyen uterusun (rahmin) bağırsakların son kısmına yaptığı baskıdır. Ayrıca kabızlık gebeliğin son dönemlerinde hemoroit (basur) ve anal fissür (makatta çatlama) oluşumunu da artırır. En önemli tedavi ve kabızlıktan korunma yöntemi liften zengin beslenme ve bol sıvı tüketimidir. İyi yıkanan her türlü çiğ sebze ve meyve de önerilir. Bu dönemde doktora danışmadan müshil ya da benzeri etkili ilaçlar alınmamalıdır.

        NE YAPMALISINIZ?

        -Sıvı alımı bağırsak hareketlerinin artmasında ve hamilelikte ortaya çıkabilecek kabızlık sorunlarının azalmasında etkili oluyor. Günde 1-2 litre sıvı alımını su, süt ve ayran gibi içeceklerle sağlamalısınız.

        -İçerdikleri bol lif nedeniyle sebze ve salata ve ara öğünlerde de meyve tüketin.

        -Düzenli egzersiz yapmak ve probiyotik kullanımı da fayda sağlayacaktır. Gerekirse arada bağırsak hareketlerini arttıran hafif laksatifler de kullanabilirsiniz.

        SIRT VE BEL AĞRISI KALICI HALE GELEBİLİR!

        Hamilelikte hormonların etkisiyle eklemlerde gevşeme ve özellikle ilerleyen hamilelik haftalarında postür değişiklikleri bel ağrılarından sorumlu oluyor. Yürüyüş, eğilme ya da yük kaldırma hareketlerinin ardından hafif dereceli ağrı hissedilebiliyor. İlerleyen hamilelik haftalarında sırt ve bel ağrısının şiddeti artıyor. Bazı kadınlarda hamilelik sonrası da kalıcı şikayetler devam edebiliyor.

        NE YAPMALISINIZ?

        - Hamilelikte aşağı doğru hareket ederken belden eğilmek yerine diz eklemlerinizi kullanarak çömelin.

        - Otururken belinizi destekleyen yastık kullanmaya çalışın.

        - Yüksek topuklu ayakkabılardan kaçınarak ortopedik destekli, az topuklu ayakkabılar kullanın.

        - Çok fazla ağırlık kaldırmayın.

        - Uzun süre ayakta durmayın.

        - Yatakta çok yumuşak zemin tercih etmeyin.

        - Hafif ağrı kesici ilaç kullanabilirsiniz.

        - Sıcak uygulama yapın ve istirahat edin.

        - Sırt kaslarınızı güçlendirecek egzersizler uygulayın. Günlük 30-40 dakika yürüyüş, yoga ve yüzme gibi aktiviteleri düzenli yapmayı ihmal etmeyin.

        HORMON DEĞİŞİKLİKLERİ GÖĞÜS AĞRILARINI TETİKLEYEBİLİR

        Östrojen, prolaktin ve progesteron hormonlarının salgılanmasının artması anne adayının göğüslerindeki değişikliklerin temel nedenidir. Gebeliğin ilk birkaç haftasında göğüslerde hafif değişiklikler hissedilebilir ve bunlar ağrılı olabilir. Göğüs ucunun fazla uyarılmasından kaçınmak ağrının artmasına engel olacaktır.

        SIK İDRARA ÇIKMAK EN DOĞAL YAKINMALARDANDIR

        İlk üç ayda rahmin büyüyen hacmi ile birlikte böbreklerin fonksiyonlarındaki değişimler bu yakınmanın temel sebebidir. İdrar şikayetleri 4. aydan sonra hafifler; ancak son aylarda bebeğin başının mesaneye basısı sonucu genellikle yeniden artabilir. Sık idrara çıkmaya idrar yaparken yanma şikayeti de eşlik ediyorsa “idrar yolu enfeksiyonu” varlığı sebebi ile araştırılması ve sonrasında tedavisi gerekmektedir.

        KASIK AĞRILARI 4-5. HAFTALARDA GÖRÜLÜR

        Embriyonun rahim iç duvarına yerleşmesi sırasında kasık ağrıları görülebilmektedir. Genelde hamilelik sürecinin 4 -5. haftası gibi başlayan kasık ağrıları başlar. Bu kasık ağrısı beraberinde vajinal kanama olmadığı sürece beklenen bir yakınmadır. Genelde şiddeti anne adayınınyürümesine engel olacak ya da hayat kalitesini etkileyecek kadar yaşanmaz.

        KANAMALARA DİKKAT!

        Özellikle gebeliğin ilk 3 ayında çıkan bu yakınma, 5-6. haftalarda olası nedeni kesenin gömülme sürecinde rahim iç duvarından olan kanamalardır. 12. haftaya uyan dönemde de fetal zarların birleşme sürecinde olabilecek kanamalardır. Ancak yine de bu şekilde bir kanama varsa “düşük tehdidi” olarak görülür. Bu kanamaların % 90’ı dinlenmekle geçer; ancak yine de ilk yapılması gereken düşük tehdidi varlığı ya da kanama alanı varlığının dışlanmasıdır.

        CİLT PROBLEMLERİ VE ÇATLAKLARA DİKKAT EDİN!

        Gebelik en sık karşılaşılan problemlerden biri de vücuttaki bazı bölgelerin kahverengileşerek kararmasıdır. Bu durum en sık olarak yüzde (kloasma, gebelik maskesi), göğüs uçları, karın, kasık ve göbek çevresi bölgelerinde ortaya çıkar. Ciltteki bu kararmaların gerçek sebebi tam olarak bilinememekle birlikte, gebelikte salgısı artan estrojen hormonuna bağlı olduğu düşünülmektedir. Gebelik sırasındaki cilt kararmaları, güneş ışığı veya diğer ultraviyole ışıklara maruz kalmakla daha da artabilir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ